Hastaneler sorumlu

 
Bazı hastanelerde yaşanılan hırsızlık olayları, önlemlerin mevzuata uygun olarak alınması ihtiyacını yeniden gündeme getirdi. Son olarak bir kamu hastanesinde yatan hastanın 2 bin TL’ye yakın parasının ve ziynet eşyasının çalınmış, hasta yakınları Sağlık Müdürlüğüne yeterli tedbirin alınmadığı gerekçesiyle şikayetçi olmuştu. Hastanelerin genel olarak emanet biriminin olmaması, benzer olayların yaşanmasına zemin hazırlıyor.
MEVZUATA GÖRE HASTANIN CAN VE MAL GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMALI
Sorunu değerlendiren Toplum Sağlığı Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanı Prof. Dr. Nazmi Zengin, Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 37. maddesine atıfta bulunuyor. Prof. Dr. Nazmi Zengin, maddenin, “Bütün sağlık kurum ve kuruluşları, hastaların ve ziyaretçi ve refakatçi gibi yakınlarının can ve mal güvenliklerinin korunması ve sağlanması için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar” şeklinde net bir hüküm içerdiğini kaydediyor. “Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği’nde bu genel kuralın mal güvenliği açısından nasıl uygulanacağına dair ayrıntılar mevcuttur” diyen Zengin, şöyle devam ediyor: “Bu yönetmeliğin 68. maddesinde, “Yatan hastalar, kurumda kaldıkları sürece çeşitli ihtiyaçlarını karşılayacak miktardan fazla para, mücevherat ve kıymetli eşyayı yanlarında bulunduramazlar” denmektedir. Burada izin verilen miktarın hastanın bazı günlük ihtiyaçları için gerekebilecek, en üst seviyeden düşünürsek 50–100 lirayı geçmeyecek miktarlar olduğu açıktır. Hiçbir zaman hastanın yanında milyarlarla ifade edilen miktarlarda para bulundurulması makul karşılanamaz. Peki, hastanın yanında ne kadar para bulundurduğunu kim, nereden bilecek? Burada hastanın beyanı esas alınacaktır. Ancak hastane görevlisinin yatış işlemi sırasında hastaya ya da yakınlarına bunu sorması gerekir. Yönetmelik bunu hasta kabuldeki çalışana bir görev olarak yüklememekle birlikte, ‘hasta hakları’ kavramının geldiği çağdaş nokta bunu gerektirmektedir. Yönetmeliğin 68. maddesi devamında, ‘kurum yetkililerine teslim edilmeyen eşyanın kaybından idare sorumlu değildir’ denmektedir.”
EMANET EŞYA, KİME NASIL TESLİM EDİLECEK?
Bu hükme göre kurumun belki çalınan veya kaybolan paranın tazmininden olmasa da, genel olarak hastaların mal güvenliğini sağlayacak tedbirlerin yeterince alınmamasından sorumlu tutulabileceğini kaydeden Prof. Dr. Nazmi Zengin, hastaların paraları, değerli eşya veya mücevherlerinin kim tarafından, nasıl teslim alınıp nerede saklanacağına ilişkin olarak da yine Yataklı Tedavi Kurumları Yönetmeliği’nin 68. maddesine atıfta bulunuyor. Yönetmeliğin 68. maddesi şu şekilde: “Hastaların para ve kıymetli şeyleri hastanın yattığı serviste yetkili veya hasta kabulüyle ilgili iki görevli ve hasta (şuuruna sahip değilse hastayı getiren kimse) huzurunda sayılır. Bunlar kopya kâğıdıyla üç nüsha olarak tutanakla saptanır ve tutanağın altı imza edilir. Bu eşyalar, imza mukabilinde tutanağın bir nüshası ile beraber çalışma saatinde hastane müdürüne, yoksa idare memuruna, çalışma saati dışında ise sonradan bunlara teslim edilmek üzere nöbetçi memuruna, bir nüshası da hasta veya sahibine verilir. Bunlar değerli eşya ve para kayıt defterine kaydolunur.”