Hastalar özelden yararlanmalı

Konya Dişhekimleri Odası Başkanı Tayip Turan Ekinalan, ağız ve diş sağlığında tek taraflı olarak kamu kurumlarından karşılanan hizmet alımının muhakkak özelden alınmasının da gerekli olduğunu söyledi

Dünya Dişhekimleri Günü dolayısıyla Konya Dişhekimleri Derneği’nin düzenlediği toplantıda mesleğin sorunları masaya yatırıldı. Konya Dişhekimleri Odası Başkanı Tayip Turan Ekinalan, Türk Dişhekimleri Birliği ve Dişhekimleri Odalarının amacının,  24 bin dişhekiminin sorunlarının çözümü ve 70 milyon insanımızın ağız diş sağlının korunması ve iyileştirilmesi olduğunu söyledi.

“Sürekli olarak artarak gelişen iktisadi ve sosyal eşitsizlikler, globalizasyonun olumsuz etkileri, ülkemizin kendine özgü çeşitli koşulları, ağız-diş sağlığı hizmetlerinin kamusal olarak verilmesini zorunlu kılmaktadır” diyen Tayip Turan Ekinalan, kamusal hizmet noktasında performans sisteminin, özlük hakları ihlalinin, hekimin tedavi serbestliğinin kısıtlanmasının, hastanın hekim seçme hakkını kısıtlanmasının, güven temelli hasta-hekim ilişkisini olumsuz yönde etkilediğine dikkat çekti.

Ekinalan, “TDB ve Dişhekimleri Odaları olarak, mesleğimizin emek gücünün ülke genelinde verimlilik esasına göre kullanılması gerektiği konusuna büyük önem veriyoruz. Bu bağlamda günümüzdeki tek taraflı olarak kamu kurumlarından karşılanan hizmet alımının muhakkak özelden alınmasının da gerekli olduğunu savunuyoruz. Dişhekimi muayenehanesi, aile hekimi ile beraber toplumun en sık ve belli aralıklarla ve de kontrollü bir şekilde ziyaret ettiği hekim muayenehanesidir. Bilimsel veriler, ağız-diş-çene sağlığının genel sağlıktaki önemi ve rolünün her geçen gün arttığını ortaya koymaktadır. AB Ülkeleri 1990’lı yılların başında genel sağlık sigortası kapsamı içerisine hem bireysel hem de grup profilaksi girişimlerini kamu-özel ayrımı yapmadan dahil etmiştir. Ulusal koruyucu projeler olmadan hiçbir ülke ağız-diş sağlığı hizmetlerinin finansmanında süreklilik sağlayamamıştır” dedi.

Dişhekimlerinin özlük haklarının iyileştirilmesi ve toplumda ağız-diş sağlığı bilinci için gerçekleştirilmesi gereken çalışmalar hakkında ise Ekinalan, şu bilgileri verdi: “Dişhekimliği hizmetlerinin kamu-özel ayırımı yapılmadan adaletli bir şekilde genel sağlık sigortası sistemine alınması gerekmektedir. Dişhekimliği muayenehanelerinin yaygın hizmet modeli ile yeniden değerlendirilmesi ve ulusal koruyucu dişhekimliği projesinin muhakkak hayata geçirilmesi büyük önem arz etmektedir. Dişhekimleri tütün ve türevlerini genel sağlığa zararı konusunda etkin mücadeleye katılmalıdır. Dişhekimliğinde yardımcı personel eğitiminin odalar bünyesinde yapılandırılması gerekmektedir.”

2 Kasım 2011 tarihinde yayınlanan 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hakkında da eleştirilerde bulunan Tayip Turan Ekinalan, bu kararname ile meslek kuruluşlarının devre dışı bırakıldığını ve diğer sağlık çalışanları gibi dişhekimlerinin de özlük haklarının kısıtlandığını söyledi. Ekinalan, kamu sağlık hizmetlerinin üzerindeki tüm yetkiyi elinde toplayan Bakanlığın bu kararı, sermaye gruplarını sağlık alanında da ayrıcalıklı hale getirmeyi planlandığını ve kamu sağlık kurumlarının birer ticarethaneye dönüştürüldüğünü ileri sürdü. Ekinalan, “Kamu çalışanlarının özlük hakları her geçen gün tırpanlanıyor. Kurulacak uzlaştırma kurullarında hastane koşullarını sorgulama yerine hasta-sağlık çalışanını karşı karşıya getirecek. Asıl sorumluluk göz ardı edilecek. Hastaneler kamu özel ortaklığının idaresine alınarak kamu kaynakları özel şirketlere aktarılmaktadır. Anayasal yapıda yer alan meslek örgütlerinin yetkisizleştirilerek etkisizleştirmeye yönelik bu çaba kendinden başka bir sese tahammül edemeyen otoriter bir yaklaşımdır” diye konuştu.

HABER MERKEZİ