"Hasta ziyaretinin siyaseti olmaz"

"Hasta ziyaretinin siyaseti olmaz"

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın Kadir Mısıroğlu'nu ziyaret etmesi sonrası başlayan tartışmaları değerlendirdi.

Ömer Çelik, düzenlediği basın açıklamasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Devlet Bahçeli'nin Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından hazırlanan 'Andımız' dilekçesine gösterdiği tepkiyi haklı bulduklarını söyledi. "Haklıdır, biz de katılıyoruz. Bu AK Parti'nin görüşünü yansıtmamaktadır. Milletimizin kendi çağdaşı olan milletlere göre, geç milletleşme sürecine girdiğine katılmıyoruz" diyen Çelik, şöyle devam etti:

— Tarihsel ve ahlaki olarak bir hatadır. Sayın Bakanımız tarafından kapsamlı bir inceleme yapılıyor. Aslında bunun verilmesi gerekirdi. Oradaki avukatlar tarafından bu paragraf ekleniyor. Bürokratlar da hiçbir şekilde bunu kabul etmiyor. Bu bürokratlar da görevden alınmıştır. AK Parti hükümetleri döneminde, Cumhurbaşkanımızın himayesinde, eserlerin ihya edilmesi için çok önemli bir gayret ortaya koyulmuştur. Bilinen tarihin başlangıcından beri var olan bir devletiz, var olmaya da devam edeceğiz. Milletimiz hesaba katılmadan tarih yazılması mümkün değildir. Bu ifadeler akademik olarak da doğru değildir. Bizzat Sayın Bakanımız rahatsızlık duyduğunu ifade etmiştir.

 

BAHÇELİ NE DEMİŞTİ?

 

MHP lideri Bahçeli, partisinin dün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen basın toplantısında "Bakanlık diyor ki; ‘Türkler kendi çağdaşı unsurlara göre ulus bilincine en geç ulaşan topluluktur" ifadesini kullanmıştı.

Bahçeli, şunları kaydetmişti:

— Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyetini kuran kadro zaten gecikmiş olan süreci hızlandırmak için yoğun çaba harcamıştır.' Türkleri millet bilincine en geç ulaşan topluluk olarak değerlendirmek tarih inkarı, tarih ihmali, tarih ihanetidir. Unutmayınız ki, tarihimiz mührü sökülmemiş bir hazinedir. Bu hazinenin talanına müsaade etmeyeceğiz, bu hazinenin karalanmasına onay vermeyeceğiz. Milli Eğitim Bakanımızın temyiz dilekçesini görmediğine veya yoğunluktan dolayı dikkatle bakmadığına inanmak istiyor, bunu ümit ediyoruz.

'ERBAŞ, ERDOĞAN'IN TAKDİR ETTİĞİ BİR İSİM'

Ömer Çelik, 10 Kasım öncesi Kadir Mısıroğlu'nu ziyaret etmesiyle kamuoyunda tepki çeken Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile ilgili olarak da açıklamalarda bulundu.

Erbaş'ın, Erdoğan tarafından takdir gören bir isim olduğunu vurgulayan Çelik, ziyaretin 'insani' olduğunu belirtti. Çelik, "Hasta ziyaretinin siyaseti olmaz" ifadesini kullandı.

'BİLİNEN TARİHİN BAŞLANGICINDAN BERİ VAR OLAN BİR DEVLETİZ'

Ömer Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

 

—  Bahçeli'nin 'Andımız' hakkında hazırlanan temyiz dilekçesine yönelttiği eleştiriler: Haklıdır, biz de katılıyoruz. Bu AK Parti'nin görüşünü yansıtmamaktadır. Sayın Bakanımızın başkanlığında, bakanlık adına oluşturulan temyiz dilekçesini de karşılamamaktadır. Milletimizin kendi çağdaşı olan milletlere göre, geç milletleşme sürecine girdiğine katılmıyoruz. Tarihsel ve ahlaki olarak bir hatadır. Sayın Bakanımız tarafından kapsamlı bir inceleme yapılıyor. Aslında bunun verilmesi gerekirdi. Oradaki avukatlar tarafından bu paragraf ekleniyor. Bürokratlar da hiçbir şekilde bunu kabul etmiyor. Bu bürokratlar da görevden alınmıştır. AK Parti hükümetleri döneminde, Cumhurbaşkanımızın himayesinde, eserlerin ihya edilmesi için çok önemli bir gayret ortaya koyulmuştur. Bilinen tarihin başlangıcından beri var olan bir devletiz, var olmaya da devam edeceğiz. Milletimiz hesaba katılmadan tarih yazılması mümkün değildir. Bu ifadeler akademik olarak da doğru değildir. Bizzat Sayın Bakanımız rahatsızlık duyduğunu ifade etmiştir.

 

'TEZLERİMİZİ ANLATMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

- Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Paris ziyareti: Türkiye Cumhuriyeti olarak bu platformlarda bulunmamız önemlidir. Buralarda olmazsak kendi tezlerimizi anlatamayız. Orada yansıyan görüntülerde Türkiye merkezi bir roldedir. Tarihimizin çok önemli bir dönüm noktası ve 100'üncü yılının anıldığı 1. Dünya Savaşı ile ilgili olarak Türkiye'nin temsil edilmesi, tezlerin anlatılması için verimli bir ortam olmuştur. Tezlerimizi anlatmaya devam edeceğiz.

'AVRUPA'NIN GÜVENLİĞİ TÜRKİYE OLMADAN SAĞLANAMAZ'

 

- Avrupa ordusu: Bu mesele çok tartışılacak. Bu öteden beri konuşulur. Ama 'Bu NATO'ya alternatif bir oluşum değildir' denilir. İlk defa bir ABD Başkanı, Avrupa enterasyonuna karşı bir laf söyledi ve Brexit'ın yanında olduğunu söyledi. Gelinen son noktada da NATO ile tartışma çıktı. Bundan 5 yıl evvel aklımıza gelmeyen bir şey oldu. Merkel tuttu, Avrupa'nın kendi başının çaresine bakması gerektiğini söyledi. Bu çatlak ortaya çıktığını gösteriyor. Paris'teki törenlerde bu gündeme getirildi. Başkan Trump'tan çok sert tweetler geldi. Bu açık bir kırılmadır, nereye gideceğini göreceğiz. İster NATO, ister Avrupa ordusu olsun, Avrupa'nın güvenliği Türkiye olmadan sağlanması mümkün değil.

 

'HER İNSANİ ZİYARETTEN İDEOLOJİK VE SİYASİ BİR SONUÇ ÇIKARMANIN SONU YOK'

- Erbaş'ın ziyareti tartışması: Diyanet İşleri Başkanlığı saygın bir kurumdur. Biz de Diyanet İşleri Başkanı olarak ifade ediyoruz. Bu tartışmayı ayrıntılı bir şekilde izledik. Bir ilim adamı ve bir yönetici olarak FETÖ'ye, PKK'ya karşı son derece gayretli bir ilim adamı olarak değerlendirilmektedir. Cumhurbaşkanımız tarafından takdir edilmektedir. Bu ziyaret insani bir ziyarettir. Her insani ziyaretten ideolojik ve siyasi bir sonuç çıkarmanın sonu olmaz. Diyanet İşleri Başkanımızın kıyafeti bellidir. Hasta ziyaretinin ideolojisi ve siyaseti olmaz. Diyanet İşleri Başkanımız takdir edilen bir ilim adamıdır, çağrılara cevabımız bu şekildedir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ortak değerimizdir. Cumhuriyetimizin kurucusu olarak saygı görmeye devam edecektir. Atatürk tartışmasına dönüşmesi yanlış.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.