Hasan Abi'den Başbakan'ı 'çıldırtacak' benzetme

Hasan Abi'den Başbakan'ı 'çıldırtacak' benzetme

Hasan Cemal, bugün T24'te yazdığı yazısında Başbakan'ı "çıldırtacak" bir benzetme yaptı. İşte o cümleler...

Bir zamanlar Başbakan'ın "Hasan Abi" diye hitap ettiği, ancak daha sonra Başbakan Erdoğan'ı ve kararlarını eleştirdiği gerekçesiyle Milliyet'teki köşesini kaybeden Hasan Cemal, bugün T24'te yazdığı yazısında Başbakan'ı "çıldırtacak" bir benzetme yaptı.

İçinde "Tayyip Erdoğan" geçmeyen bir yazı yazmak için çabaladığını ama başarılı olamadığını ileri süren Hasan Cemal, "Tayyip Erdoğan bu memleketin sırtına bir deli gömleği geçirmek için uğraşıyor"yazdı ve ekledi: ‘Demokrasinin gazozuna ilaç konuyor’.

İşte Hasan Cemal'in köşesinden çarpıcı bölümler:

İÇİM DARALIYOR

Bazen içim daralıyor.

Farklı konularda yazmak istiyorum ama olmuyor, elim gitmiyor.

Bir siyasi yorumcu olarak bu ülkenin kısır gündeminden kurtuluş çok zor.

Uzun zamandır öyle.

Bu kasvetli gündem insanı kendine mahkum ediyor.

Kafanı kaldıramıyorsun.

Bu durumu yaşamakta olduğumuz dönemde çok daha fazla hissediyorum.

İçinde Tayyip Erdoğan geçmeyen bir yazı...

Mümkün değil, olamıyor.

Çünkü, Türkiye siyaseten öylesine bir alt üst oluşun içinde ki, öylesine ana baba günlerinden geçiyor ki Tayyip Erdoğan’sız bir yazı gerçekten alakasız, okunmazmış gibi geliyor bana...

Çünkü, Tayyip Erdoğan bu memleketin sırtına bir deli gömleği geçirmek için uğraşıyor.

Bu konuda gayet kararlı.

(...)

"DEMOKRASİ'NİN GAZOZUNA İLAÇ KONUYOR"

Demokrasi ve hukuku geçin, biraz vicdan sahibi olan kimse yutmaz bu kaba oyunu.

Orhan Kemal Cengiz’in Radikal’deki köşesinde yazdığı gibi:

“1960’lardan, 1970’lerden kalan bir Yeşilçam filmi izler gibiyiz. Hükümet, gazozuna ilaç koyan melek yüzlü bir şeytanın kendisini kötü yola düşürdüğünü söylüyor. Meğer onların hiç ruhları bile duymadan devlet ele geçirilmiş, bütün zemin altlarından kaymış.

(…)

Dünyada hiçbir otoriter, totaliter ve baskıcı rejim bir gecede kurulmadı. Hemen hepsi kademe kademe özgürlükleri yok ettiler ve kuvvetleri tek elde topladılar.

Bunu yaparken de hemen hepsinin bir bahanesi vardı. Kendilerine komplo kurulmuştu; dış güçlerin de içinde bulunduğu kumpas onları alaşağı etmek istemişti. Sonra bütün sesleri kısıp, sadece ulu önderlerinin sesinin duyulacağı bir ülke yarattılar.

Bugün hükümet, HSYK üyelerinin nasıl seçileceğini tartıştırarak dikkat dağıtıyor. Getirdikleri teklifte asıl korkunç olan hükümler görünmez hale geliyor.

(…)

Yani Türkiye’deki bütün hakim ve savcıların kaderine hükmeden bir organın bütün yöneticilerinin kaderi, Adalet Bakanı’nın iki dudağının arasından çıkacak kelimelere kalıyor.

HSYK üyeleri bir anda Adalet Bakanı’nın sekreteri haline geliyorlar.

Yargı üzerinde muazzam ve hiçbir demokratik ülkede hayal edilemeyecek bir vesayet rejimi kurulmak isteniyor.

Demokrasinin gazozuna ilaç konuyor ama senarist bizi asıl mağdurun kendisi olduğuna inandırmak istiyor.”

Orhan Kemal’in bu sözlerine başka ne ekleyebilirim ki?..

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.