'Harakani, Anadolu'da Huzur İçinde Yaşamanın Mimarlarındandır'

'Harakani, Anadolu'da Huzur İçinde Yaşamanın Mimarlarındandır'

Kars Valisi Eyüp Tepe, Selatin Şehid Seyyid Ebu'l Hasan Harakan-i Hazretleri'nin, Anadolu topraklarında insanların yüz yıllardır huzur içinde yaşamasının manevi mimarlarından olduğunu söyledi.

Kars Valisi Eyüp Tepe, Selatin Şehid Seyyid Ebu'l Hasan Harakan-i Hazretleri'nin, Anadolu topraklarında insanların yüz yıllardır huzur içinde yaşamasının manevi mimarlarından olduğunu söyledi.

Kars'ta Harakan-i Kültür Merkezi'nde 'Ebu'l Hasan Harakani'de Civanmertlik' programı devam ediyor. Kars Valisi Eyüp Tepe, Ebu'l Hasan Harakan-i Hazretleri'nin gönül dostlarına seslenerek, "Kars’ın manevi koruyucusu olduğuna inandığımız hazretin mekanına ve güzel Kars’ımıza hoş geldiniz." dedi. Konukları, pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış Kars'ta ağırlamış olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Vali Tepe, sözlerine şöyle devam etti: "Değerli gönül dostları bugün burada bulunmamıza vesile olan, manevi ışığıyla asırlardır bize yol gösteren, ortaya koyduğu tasavvuf anlayışıyla bu topraklarda insanlarımızın yüz yıllardır bir arada kardeşçe, dostça huzur içinde yaşamasının manevi mimarlarından olan gönül dostu Ebu’l Hasan Harakan-i Hazretleri'dir."

"HARAKAN-İ HAZRETLERİNİ ANLAMADAN NE YAPMAK İSTEDİĞİNİ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL"

AK Parti Kars Milletvekili Yunus Kılıç ise Ebu'l Hasan Harakan-i Hazretleri'nin o gününü ve bu gününü anlamak için sorulması gereken sorulara değinerek, "Hasan Harakan-i kimdi? Bu topraklarda ne işi vardı? Bunu anlamadan Hasan Harakan-i'yi ve yaptıklarını ve yapmak istediklerini anlamak mümkün değildir." ifadesini kullandı.

Hazretin bu topraklara geldiği Horasan'ın günümüzde İran, Türkmenistan ve Afganistan’ın ortaklaşa ellerinde bulundurdukları alan olduğunu hatırlatan Kılıç, şunları söyledi: "O zaman ve bugün tabi o zamanki şartları düşündüğün zaman dünyanın belki bir tarafı şimdiki imkanlar yok, mekanizasyon yok ve şartlar zor. Peki bu insanın ne işi var buralarda? Neyi tebliğ etmek istiyordu? Neyi anlatmak istiyordu? Kendi tasavvufi anlayışı içerisinde en büyük sevgisi insanaydı ve insana anlatmak, insanı yüceltmek ve insanı Allah'a yaklaştırmak gibi bir gayesi vardı. Bütün yola çıkış amacı da buydu. İnsana öyle büyük sevgisi vardı ki bunu kendisi şöyle izah etmiştir: ‘Allah benim canımı alsa da bütün insanlar yaşasa ve onlarınkisini almasa, Allah bütün canlıların eziyetini bana verse de onlar başka eziyet çekmese’. Bütün gayesi ve yola çıkışı bunun içindi." CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.