Hak ihlali yapıldı
Sözleşmeli statüye geçmediği için çeşitli baskılara maruz kalan, en sonunda da bir kısmı ilçelere sürgüne gönderilen KTO personeline yapılanlar, MAZLUMDER tarafından hak ihlali olarak nitelendirildi
“ADALET VE HAKKANİYET ÖLÇÜLERİNE UYMUYOR”
Konya Ticaret Odası’nda sözleşmeli statüye geçmedikleri için sürgün ve baskıya maruz kalan personelin şikayetlerini ele alan MAZLUMDER, ‘hak ihlali yapıldığı’ sonucuna vardı. 22 personelin şikayeti üzerine incelemede bulunan MAZLUMDER heyeti, hazırladığı raporu kamuoyuyla paylaştı. Raporda, Konya Ticaret Odası yönetimi tarafından iddia sahiplerine yapılan uygulamaların yasal olsa bile adalet ve hakkaniyet ölçülerine uygun olmadığı vurgulandı.
“YAPILANLAR, ADİL BİR YÖNETİCİ TAVRINA UYGUN DEĞİL”
KTO yönetiminin uygulaması ile evli ve çocuklu insanların ailelerinin parçalandığı kaydedilen raporda, bu şekilde uzak ilçelerde görevlendirmenin aile bütünlüğünü korumayı esas alan Anayasa maddesine aykırı olduğu vurgulandı. İdarenin zafiyetinin hak ihlaline neden olduğu belirtilen raporda, “Oda Başkanının hukuk ve adalet ölçülerine göre yapılan itiraz ve şikâyetleri yasalara sığınarak karşılamaya çalışması adil bir yönetici tavrına uygun değildir” denildi
Hak ihlali tescillendi
Konya Ticaret Odası’nda sözleşmeli statüye geçmedikleri için sürgün ve baskıya maruz kalan personelin şikayetleri MAZLUMDER tarafından yapılan inceleme neticesinde haklı bulundu
22 personelin şikayeti üzerine incelemede bulunan Mustafa Akmeşe, Adem Seleş ve Mustafa Atılgan’dan oluşan heyet, konuyla ilgili hazırladığı raporu kamuoyuna ilan etti.
KTO personeli Abdullah Uyanık, Ali Usta, Fatih Mehmet Öcal, Mustafa Öcal, Saffet Sarışen, Ömer Çetin, Gülseren Erceylan, Safinaz Güldest, Mehmet Daban, Mehmet Altıparmak, İsmail Coşkun, Hasan Çiftçi, Hasan Güneş, Zekeriya Demir, Mustafa Özdemir, Mustafa Akgöl, İbrahim Çakır, Sabit Sayılır, Naci Tekin, Hasan Yalçın, Mehmet Elma, Mustafa Yılmaz adlarına vekilleri Av. Mehmet Arık’ın şikayetleri doğrultusunda heyet ilk olarak iddiaları araştırmakla incelemeye başlamıştı.
Sözleşmeli statüye geçmeye zorlanan KTO personeli, bu öneriyi kabul etmedikleri için keyfi uygulamalara maruz kaldığı ve haklarının ihlal edildiğini öne sürmüştü.
MAZLUMDER: AİLENİN PARÇALANMASI ANAYASAYA AYKIRI
MAZLUMDER inceleme heyeti, yapılan başvuru üzerine iddia sahipleri, KTO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Üzülmez, KTO Meclis Başkanı Dr. Seyit Karaca ve oda merkezinde çalışmaya devam eden personel ile görüşerek iddiaları dinledi ve yasal mevzuatı inceledi.
İnceleme neticesinde, KTO yönetiminin personele yaptığı uygulamaların yasaların kendilerine verdiği yetkilere büyük ölçüde uygun olduğu, ancak iddia sahiplerine yapılan uygulamaların yasal olsa bile adalet ve hakkaniyet ölçülerine uygun olmadığı vurgulandı. Raporda şu görüşlere yer verildi: “Kaldı ki, evli ve çocuklu bir bayanın ailesinin parçalanması dikkate alınmadan uzak bir ilçede görevlendirilmesi aile bütünlüğünü korumayı esas alan Anayasa maddesine ve Devlet Memurları Kanununun ilgili maddesine aykırıdır. Yapılan uygulamalar büyük oranda yasal mevzuata uygun olsa da belirtilen örnekte olduğu gibi yasalara aykırı uygulamalar da vardır. Ancak, ihtilaflar yasal zeminden çok hukuk ve adalet ekseninde cereyan etmektedir. Dolayısıyla Oda Başkanının hukuk ve adalet ölçülerine göre yapılan itiraz ve şikâyetleri yasalara sığınarak karşılamaya çalışması adil bir yönetici tavrına uygun değildir. Heyetimiz, Oda Başkanının tasarruflarının başvurucularla bir hesaplaşma düşüncesini yansıttığı, başvurucuların da görüşerek sorunların çözülemeyeceği kanaati taşıdıkları, çalışma barışının kalmadığı, diyalog ortamının tamamen kaybolduğu, bu noktaya gelinmesinin idarenin zafiyetinden kaynaklandığı, idarenin, zafiyetini gidermek yerine yasal yetkilerini çalışanlar aleyhine kullanarak hak ihlaline sebebiyet verdiği kanaatine varmıştır.”
Konya Ticaret Odası’nda sözleşmeli statüye geçmedikleri için sürgün ve baskıya maruz kalan personelin şikayetlerini ele alan MAZLUMDER, ‘hak ihlali yapıldığı’ sonucuna vardı. 22 personelin şikayeti üzerine incelemede bulunan MAZLUMDER heyeti, hazırladığı raporu kamuoyuyla paylaştı. Raporda, Konya Ticaret Odası yönetimi tarafından iddia sahiplerine yapılan uygulamaların yasal olsa bile adalet ve hakkaniyet ölçülerine uygun olmadığı vurgulandı.
“YAPILANLAR, ADİL BİR YÖNETİCİ TAVRINA UYGUN DEĞİL”
KTO yönetiminin uygulaması ile evli ve çocuklu insanların ailelerinin parçalandığı kaydedilen raporda, bu şekilde uzak ilçelerde görevlendirmenin aile bütünlüğünü korumayı esas alan Anayasa maddesine aykırı olduğu vurgulandı. İdarenin zafiyetinin hak ihlaline neden olduğu belirtilen raporda, “Oda Başkanının hukuk ve adalet ölçülerine göre yapılan itiraz ve şikâyetleri yasalara sığınarak karşılamaya çalışması adil bir yönetici tavrına uygun değildir” denildi
Hak ihlali tescillendi
Konya Ticaret Odası’nda sözleşmeli statüye geçmedikleri için sürgün ve baskıya maruz kalan personelin şikayetleri MAZLUMDER tarafından yapılan inceleme neticesinde haklı bulundu
22 personelin şikayeti üzerine incelemede bulunan Mustafa Akmeşe, Adem Seleş ve Mustafa Atılgan’dan oluşan heyet, konuyla ilgili hazırladığı raporu kamuoyuna ilan etti.
KTO personeli Abdullah Uyanık, Ali Usta, Fatih Mehmet Öcal, Mustafa Öcal, Saffet Sarışen, Ömer Çetin, Gülseren Erceylan, Safinaz Güldest, Mehmet Daban, Mehmet Altıparmak, İsmail Coşkun, Hasan Çiftçi, Hasan Güneş, Zekeriya Demir, Mustafa Özdemir, Mustafa Akgöl, İbrahim Çakır, Sabit Sayılır, Naci Tekin, Hasan Yalçın, Mehmet Elma, Mustafa Yılmaz adlarına vekilleri Av. Mehmet Arık’ın şikayetleri doğrultusunda heyet ilk olarak iddiaları araştırmakla incelemeye başlamıştı.
Sözleşmeli statüye geçmeye zorlanan KTO personeli, bu öneriyi kabul etmedikleri için keyfi uygulamalara maruz kaldığı ve haklarının ihlal edildiğini öne sürmüştü.
MAZLUMDER: AİLENİN PARÇALANMASI ANAYASAYA AYKIRI
MAZLUMDER inceleme heyeti, yapılan başvuru üzerine iddia sahipleri, KTO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Üzülmez, KTO Meclis Başkanı Dr. Seyit Karaca ve oda merkezinde çalışmaya devam eden personel ile görüşerek iddiaları dinledi ve yasal mevzuatı inceledi.
İnceleme neticesinde, KTO yönetiminin personele yaptığı uygulamaların yasaların kendilerine verdiği yetkilere büyük ölçüde uygun olduğu, ancak iddia sahiplerine yapılan uygulamaların yasal olsa bile adalet ve hakkaniyet ölçülerine uygun olmadığı vurgulandı. Raporda şu görüşlere yer verildi: “Kaldı ki, evli ve çocuklu bir bayanın ailesinin parçalanması dikkate alınmadan uzak bir ilçede görevlendirilmesi aile bütünlüğünü korumayı esas alan Anayasa maddesine ve Devlet Memurları Kanununun ilgili maddesine aykırıdır. Yapılan uygulamalar büyük oranda yasal mevzuata uygun olsa da belirtilen örnekte olduğu gibi yasalara aykırı uygulamalar da vardır. Ancak, ihtilaflar yasal zeminden çok hukuk ve adalet ekseninde cereyan etmektedir. Dolayısıyla Oda Başkanının hukuk ve adalet ölçülerine göre yapılan itiraz ve şikâyetleri yasalara sığınarak karşılamaya çalışması adil bir yönetici tavrına uygun değildir. Heyetimiz, Oda Başkanının tasarruflarının başvurucularla bir hesaplaşma düşüncesini yansıttığı, başvurucuların da görüşerek sorunların çözülemeyeceği kanaati taşıdıkları, çalışma barışının kalmadığı, diyalog ortamının tamamen kaybolduğu, bu noktaya gelinmesinin idarenin zafiyetinden kaynaklandığı, idarenin, zafiyetini gidermek yerine yasal yetkilerini çalışanlar aleyhine kullanarak hak ihlaline sebebiyet verdiği kanaatine varmıştır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.