“Hac Arafat’tır”
İslâm’ın beş şartından sonuncusu Hacc’dır. O adeta, İslâm binasının mefruşatıdır. Onunla kul, manen tamamlanır ve kalan ömrünü adeta görmüş olduğu mahşer hayatına uygun geçirme çabasıyla tamamlamaya çalışır.
Allah Rasulü (s.a.v.)’in doğduğu, çıkarıldığı ve hicret ettiği toprakları görürken O’nun davası ve mücadelesinden örnekler alır. Hacceden kimse manen yenilenir ve dönüşünde “anasından doğduğu gibi tertemiz” olur. Bu ise, insan için bambaşka bir ihsandır.
Arafat!
O, bir mahşerdir.
Kâinatın efendisi; “Hac Arafat’tır” buyururken, hacc ve hacı olmanın özünü bildirmişlerdir. Bir telaş değil binbir telaştır orası; varlık ve yokluk bir aradadır orada, sonra da hiçlik! İnsan hiç olduğunu orada anlar.
Günahlarla dopdolu bir hayatın tertemiz bir hale dönüşmesidir Hacc! Ancak oradadır bu mana. Tıpkı Âdem (a.s) ile Havvâ anne gibi.
Böylesine bir temizlenmişlikle koşar Hacı Müzdelife’ye… Bir daha silkinir orada. Yepyeni bir hayata hazırlanıştır o. Çok önemli bir hayatı olacaktır artık onun. O halde önüne engeller çıkmamalıdır Rabbinin yoluna gidişte. Taşlanmalıdır çıkabilecek olanlar, ki onların başında, kendisinin en büyük düşmanı olan şeytan gelmektedir.
Bunun hazırlıkları da yapılır. Müzdelife’de kurşunlar toplanır. Atılacaktır Mina’da şeytanlara taşlar. Taşlayacaktır herkes kendi şeytanını.
Yol alınır Beytullah’a…
O, bu güzel vazifeyi ifa ederken Allah’ın misafiri makamındadır ve Allah (c.c.) onun şerefine nice nimet ve lütuflarda bulunur. Gökten melekler onların arasına iner ve onlar için Rablerine dua ederler. Vadileri dolduracak kadar onca insan, yeryüzünün ilk beyti Kâbe’nin etrafında dolaşırken, adeta kendilerini ararlar. Zira onlar ancak kendi mihverleri etrafında dönerler. Safa ile Merve arasında koşarlarken, çaresizliğini hatırlarlar Hacer Annenin. Sonra da tevekkül ve eşsiz bir karşılık buluşunu.
Artık katık olmuştur gözyaşları ona;
Tamamladım Rabbim,
Kabul eyle benden…
Temizle beni Rabbim,
Bağışla beni!
Lutfet Allah’ım!
Cennet ve cemalini...
* * *
Kardeşlerim şu an Arafat’ta bulunuyoruz. Yaşanmadıkça hissedilmesi ve anlaşılması mümkün olmayan bu lâhutî âlemde kalpten satırlara dökülen duygularla sizlere muhabbetlerimi arzediyor, dualar ediyor, dualarınızı bekliyorum.
Allah yâr ve yardımcınız olsun!
13 Ekim 2013
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.