28-29 Eylül tarihleri arasında, Afyonkarahisar İkbal Otel’de; Necmeddin Erbakan Üniversitesi ve Konya Büyükşehir Belediyesinin birlikte tertiplediği “Konya’da Mevlana Algısı Tespiti ve Tanıtımı Çalıştayı” verimli geçmiş, güzel sonuçlar ortaya çıkmıştı.

Çalıştayın nihai sonuç bildirgesinin açıklamasıysa; geçen hafta Konya Selçuk Otel’de, Sayın Vali Muammer Erol, İl Kültür Müdürümüz Sayın Mustafa Çıpan, üniversite rektörleri, değerli akademisyenler, STK ve basından temsilcilerin katıldığı bir programla gerçekleşti.

Sayın valinin hassasiyeti, konuya ilişkin özeni; yapılanlara, mevcut işlere yeni ve iyi şeyler koyma azmi, ciddiyeti, özellikle basını yakından takibi dikkat çekiciydi.

Şüphesiz çeşitli düşüncelerin filizlendiği istişari toplantılar sürdükçe, beklenti ve ümitler de artıyor. Tatbikatsa her zaman zordur ve engellerle doludur. Hz. Mevlâna ile ilgili etkinlikler yeni bir ivme kazanacaktır diye düşünüyorum.

Adımların arkasının gelmesini, güzel ilâvelerle olayın zenginleştirilmesini umut ediyorum. Sayın Vali’ye de nazik daveti için şükranlarımı sunuyorum.

             …                                                                                                                                     

            OKUR YAZAR BULUŞMALARI

Hayat belki hep bir bul(uş)madan, karşılaşmadan ibaret. Birileriyle, bir şeyle, hadiseler zinciriyle, eşyayla, içyüzümüzle, hariçle, göz kayması, aldatmacalarımızla, oyunla biteviye…

TYB Konya Şubesi’nin düzenlediği “Yazarlar İmza Günü”, okur yazar buluşmasını, meslekî bir dayanışmayı sağlaması bakımından bu buluşmalardan belki en hoşu, en faydalısı.

Bir kere yazarlığınızı somut olarak hissettiren bir girişim. Emeğinizin, alın terinizin karşılığı önünüzdedir. En azından yaşadığınız manevî hazlar büyüktür. İş biraz da sizin hayat okumalarınıza kalmıştır. Nereden b(akmak) isterseniz.

Hediyeler gelir mesela. Sahura Yağmur Arıcan, bir sürprizi önünüze koyar,  Hasan Bayraktar’ın “Sultan I. Kılıç Arslan  İz” isimli Selçuklu Belediyesi tarafından yayınlanmış kitabı gibi.

Yüreğinizi ıslatan bir okur çıkagelir maziden. Eşi de yazar olan Necla Koç gibi. Sevgili Necla’ya seneler öncesinden, kitaplığımı açmışım. Oniki yaşında, bir öğrenciymiş o zamanlar. Unutmamış, olumlu bir iz bırakmışım gönlünde. Bu kitap hikâyesi günümüze kadar uzanmış, bir bakıma kitap kitabı aç(ş)mış. Yıllar sonra görüştük.

 Geniş yazar ailesine yeni katılmalar olmuştur, imza günlerinde. Kendisiyle ve “Yüreğime Cemre Düştü” kitabıyla tanıştığım Seydişehir’li sevimli yazar Ayşe Ünüvar benzeri.

Hele yeni bir kitabınız çıkmışsa, sevinciniz, mutluğunuz ziyadedir. Murat Mahya Gürses’le ortak şarkımız (deneme+ şiir) “Kırgın Mağara Şarkıları” gibi.

İnceleme-araştırma ve romanları yanı sıra, hikâyelerini severek okuduğunuz bir hanım meslektaşınızın, çiçeği burnunda kitabıyla selamlaşmak gibi.

Melahat Ürkmez Hanım’ın Gençlik Kitabevi’nden çıkan ilk hikâye kitabı “Ödlek Musa”, sıcak Anadolu manzaralarıyla dolu.

Kitapta, “Buzkaşi” gibi ödüllü, “Ahıskalı Korkut Ana” gibi, Ahıska Türklerinin dramına değinen seçme öyküler de bulunuyor.

“O, soğuk Kasım gecesinde başlayan ve bir ay süren, sürgün treni yolculuğunda yaşadıkları insanlık dışı, acımasız, ölüm kalım mücadelesini unutmamışlardı: Üç dört gün hiç durmadan, ihtiyaç molası vermeden götürülmüşlerdi. Açlıktan, susuzluktan, tuvalet ihtiyaçlarını giderememekten kırılmışlardı. Hele yeni gelinlerin çoğu, idrarlarını boşaltamadıkları için çatlayarak can vermişlerdi. Trenler istasyonlarda durdukça Rus askerleri ölenleri çukurlara dolduruvermişlerdi. Ölen bebekleriyse hareket halindeki trenin penceresinden çöp torbası atar gibi atmışlardı. Unutulur muydu bunlar? Her tedbiri almalıydılar, zâlim ölüm yolculuğundan kurtulabilmek için.

Her nefeslerinde sürgün acısı büyürken, vatan hasretleri devleşir, gözler ışıldar, kalpler sıkışır, kendileri gitmeden yürekleri yollara düşer, gurbet yollarından vatana doğru yol bulurdu. (s. 76)”

Evet, okurumuzla, birbirimizle büyüyoruz. Seviyorum İmza Günlerini. Bahar kokusu var.