Dînimiz, insanlara iyi yolu da kötü yolu da göstermiştir. İnsan kendi yolunu kendisi seçer ve belirler. Fakat yapacağı her iyi ve kötü hareketin sorumlusu kendisidir. Çünkü, yaptığı her fiili kendi niyeti, ve isteğiyle yapmıştır. İnsanları hayvanlardan ayıran başlıca fark, insanların akıl sahibi oluşu, bunun neticesi olarak da sorumluluk yüklenmiş olmasıdır. 

**

Çünkü Cenabı Allah, verdiği akıl sayesinde insanları diğer varlıklardan üstün ve güçlü kılmış, onların idaresini insanlara vermiştir. İdareci durumunda sorumlu olması ise kaçınılmazdır. 

**

İslam’ın sorumluluk anlayışına göre her insan, hattâ peygamberler bile yaptıklarından sorumludurlar. Dînimize göre insan bir imtihan dünyasındadır. Başıboş ve sorumsuz olarak bırakılmamıştır. 

**

Dünyada ektiğini, âhirette biçecektir. Sağlığından, gençliğinden, gücünden, güzelliğinden, zenginliğinden, fakirliğinden... kısaca her şeyinden sorumluluk altındadır. Kendisine bahşedilen nimetleri nerelerde ve nasıl kullandığından, elde ettiği serveti nereden ve nasıl elde ettiğinden, nerelere ve nasıl sarfettiğinden sorguya çekilecektir. 

**

Onun için sorumluluk, bir bütün olarak düşünülmelidir. Çünkü İslâm hem dünya, hem âhiret nizamı olmakla birlikte bir bütün teşkil etmekte ve dünya hayatıyla, ahiret hayatı birbirlerinden ayrı düşünülmemektedir.

**
Bizler ise dünya hayatımızda Müslüman kardeşlerimizin sıkıntılarına ortak olmayı ve onlara Allah yolunda cihad ile canımızı bile verebileceğimizi Filistin’de, Irak’ta, Suriye’de kısacası tüm zulüm gören Müslümanların yanında olarak gösteriyoruz. Her müslümanın rahatça yaşamasını kendimize bir sorumluluk edindik. Eğer biz beraber olmazsak haçlı ordusu bize karşı birlik olup bizi ezmeye çalışacaktır. Bundan dolayı Müslümanlar kardeştir, dava arkadaşlarıdır.Hilâl’in yanında daima haçlı ezilecektir.

**
Bizim fikrimize göre: Düşünmek, okumak, hayatı en güzel şekilde yaşamaya çalışmakta sorumluluktur. Çünkü Allah’a iman eden kimse, düşünmeyi ve ilk emri olan okumayı sonra ilmimizi ve bilgimizi en ileriye taşımamızı emrettiğini bilmektedir.

** 

Peygamberimiz de sonucu ölüm bile olsa sorumlu olduğu davayı bırakmamamızı nakletmiştir.Buna örnek olarak; Peygamber Efendimiz (sas), bütün engellemelere rağmen İslâm’ı anlatmaya devam ediyordu. 

**

İslâm, O’nun için hayatından daha önemliydi. İslâm’ı anlatma ve yayma gayretlerinde, bir insanın asla tahammül edemeyeceği zorluk ve çilelere katlanmış ve hatta defalarca ölüm tehlikesi geçirmiş olmasına rağmen, bir an bile geri durmuyordu. 

**

Kavminin acımasızca dayatıp direttiği boykota rağmen, bir adım bile geri atmadan; bir gün bile ara vermeden, geceli gündüzlü her fırsatta ve her ortamda insanları İslâm’a davet ediyordu.İşte bizim şiarımız olan peygamberimiz bu örnekle bize sorumluluk almayı en güzel şekilde tarif etmiştir.Bizim için sahip olduğumuz, inandığımız yolda büyük bir sorumluluktur.Eğer biz sorumlu olduğumuz yolu yıldız yapıp parlatamıyorsak biz sorumlu olmamışız demektir.
Her Müslüman dini gereği onlarca sorumluluk altındadır. Bu sorumluluklar bizi dünya’da ve ahirette iyiliğe ve güzelliğe kavuşturacaktır.

Selam ve dua ile..