Gürsel Tekin: Doğal Afetlerin Sayısı Yıllık Onlu Rakamlardan 500'e Yükseldi

Gürsel Tekin: Doğal Afetlerin Sayısı Yıllık Onlu Rakamlardan 500'e Yükseldi

CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, Uluslararası Doğal Afetleri İzleme Merkezi'nin (EM-DAT) verilerine göre, 1920'lerde doğal afetlerden kaynaklanan insan ölümleri yıllık 500 bin civarında iken, bu sayının 2010'larda 50 bin civarına gerilediğini...

CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, Uluslararası Doğal Afetleri İzleme Merkezi'nin (EM-DAT) verilerine göre, 1920'lerde doğal afetlerden kaynaklanan insan ölümleri yıllık 500 bin civarında iken, bu sayının 2010'larda 50 bin civarına gerilediğini söyledi. Gelişen bilim ve teknolojinin doğal afetlerde insan kayıplarını 1/10'a indirdiğini belirten Tekin, doğal afetlerin sayısının ise yıllık onlu rakamlardan 500'e yükseldiğine dikkat çekti.

Son günlerde Türkiye'nin farklı bölgelerinde yaşanan sel felaketleri üzerine açıklama yapan Tekin, ülkede halen sıradan doğa olaylarının insan hayatını tehdit ediyor olmasının, bilim ve teknolojinin gelişmişlik düzeyine yakışmadığını ifade etti. Son birkaç gündür Türkiye'de oluşan yağışlarda can kayıpları ve ciddi maddi kayıplar meydana geldiğini anlatan Tekin, "Daha 1 yıl önce Hatay Dörtyol’un Çökek Yaylası'nda sel ve heyelandan dolayı insanlar öldü. Ne yapıldı bu bir yılda, bileniniz var mı?" diye sordu.

Dere yataklarında ve taşkın düzlüklerine plansız, mühendislik hizmeti almamış yapılanmalara göz yumulması, taşkın önleme ve havza ıslah çalışmalarının yapılmamasının, bu defa da vatandaşların hayatına mal olduğunu dile getiren Tekin, her defasında giden canların ardından "Devletimiz büyüktür, yaralar en kısa zamanda sarılacaktır." ezberlerinin ardına sığınmamak için artık bazı sorulara cesaretle yanıt arama zamanının geldiğini söyledi.

"Acaba adına afet deme kolaylığına sığındığımız doğa olaylarını, meydana gelmeden öngörmek için ilgili meslek alanlarında üretilen verileri kullanarak, yeterli bölgesel değerlendirmeler yapabiliyor muyuz?" diye soran Tekin, şöyle devam etti: "Kentleşme, yer seçimi ve ulaşım proje alanlarında, nerelerde hangi önlemlerin alınması gerektiğini önceden planlayabildik mi? Kentsel uygulama aşamalarında bu plan öngörülerini dikkate aldık mı? Daha iki yıl önce Samsun’da TOKİ’nin yaptığı konutlarda 9 insanımız hayatını kaybetmedi mi? Devlet eliyle yapılmış konutlarda, kendi evlatlarımızın sele suya kapılıp aramızdan ayrılmalarından gerekli dersleri çıkarabildik mi? Artık memleketimizin neresinde hangi türden afetler olabileceğini ve olası bir afet durumunda can ve mal kayıplarının hangi mertebelere ulaşabileceğini ne zaman tam olarak bilebileceğiz? Şayet bu soruların yanıtlarını bilebilecek birileri varsa; niçin halen yurttaşlarımız doğa olaylarına bağlı felaketlerde ölmeye devam ediyor? Niçin bu düzeyde milli servet kaybını önleyemiyoruz? Yetkililere buradan soruyorum; gelişmiş dünya bu soruların yanıtlarını bulmuş, bu sorunları çok büyük oranda çözmüşken, biz neden hala bu konuda Bangladeş gibi ülkelerle aynı seviyede sorunlar yumağı ile boğuşmak zorunda kalıyoruz? Verimli tarım arazilerini, dere yataklarını, mera ve orman alanlarını rant hırsına ve doğa talanına terk eden siyaset tercihlerinden kurtulmanın zamanı gelmiştir."

Uluslararası Doğal Afetleri İzleme Merkezi'nin (EM-DAT) doğal afetlerin seyriyle ilgili bilgilerini de paylaşan Tekin, 1920'lerde doğal afetlerden kaynaklanan insan ölümleri yıllık 500 bin civarında iken, bu sayının 2010'larda 50 bin civarına gerilediğini kaydetti. Gelişen bilim ve teknoloji ile doğal afetlerde insan kayıplarının 1/10'a indiğini belirten Tekin, "Bunun yanı sıra doğal afetlerin sayısı yıllık onlu rakamlardan 500'e yükselmiştir. Bunun temelde üç temel sebebi vardır; doğal afet kayıtları son yıllarda daha sağlıklı olarak tutulmaktadır. Artan dünya nüfusuna bağlı olarak insanlar daha tehlikeli alanlarda yerleşmek zorunda kalmaktadır. İklim değişikliklerine bağlı olarak, ani ve şiddetli atmosferik olaylar gittikçe artmaktadır. Ancak üzerinde hassasiyetle durulması gereken ve dikkat çeken bir başka husus ise doğal afetlerde oluşan maddi kayıpların, teknolojik gelişmelere ve bilimsel deneyimlere karşın artmakta olmasıdır. Bunun en iyimser açıklaması 'dünya; doğa olaylarından kaynaklı afetlerde büyük yatırımlarını geri dönüşümü mümkün olmayacak biçimde kaybediyor ama can kayıplarını büyük oranda azaltmayı başarmış gözüküyor…' olabilir." şeklinde konuştu.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.