Gül, ODTÜ'deki olayları değerlendirdi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ODTÜ'de başörtülü öğrencilere yapılan sözlü saldırıya ilişkin, ''Eğitim, herkesin temel hakkıdır. Temel hak olan bir eğitimi engellemeye de kimsenin gücü yetmez, dolayısıyla bu tartışmalar çok geride kalmıştır. Onun için Türkiye'nin en seçkin üniversitelerinden birisidir ODTÜ. Bu tip davranışlar hem yakışmaz hem de kimsenin gücü yetmez. Bu şekilde herhangi bir öğrenciye fikrinden, düşüncesinden dolayı baskı yapmayalım. Geçmişte kalan meseleler'' dedi.

ÇÖZÜM SÜRECİ

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, çözüm sürecine yönelik son açıklamalara ilişkin, "Başkalarının konuşmalarını referans alarak bir şey söylemek istemem. Bütün bu konular Türkiye'nin aslında problemlerinden kurtulması konularıdır. Türkiye'nin demokratik standartlarının, hukuk standartlarının evrensel anlamda yükseltilmesi meselesidir ve bunlar o dedi, bu dedi diye değil kendi irademizle, kendi arzumuzla Türkiye'ye ne yakışıyorsa onu yapma sürecidir bütün bunlar" dedi.


"ÜMİT EDERİM Kİ G-20 TOPLANTISI VESİLESİ İLE TIKANMIŞ OLAN KANALLAR AÇILIR VE ULUSLARARASI CAMİA TOPLU OLARAK HAREKET EDER"

Suriye'deki gelişmeler karşısında üzüntü duyduklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti: "Tabii ki en çok üzülenler muhakkak ki bizleriz, çünkü büyük bir sınırımız var, komşumuz var. Bir insan komşusunun evi yanıyorsa onun ateşini de daima hisseder, acısını da hisseder. O acıyı en çok hissedenlerdeniz biz. Onun için bir an önce Suriye'nin düzlüğe çıkmasını, bu süren iç savaşın bir an önce bitmesini çok tabii ki arzu ediyoruz. İsteriz ki bunun yolu siyasi diplomatik bütün çabaları sonuna kadar kullanmaktan geçer. Birleşmiş Milletlerin bu yöndeki tıkanıklılığının ümit ederim ki G-20 vesilesi ile yapılan toplantılarda aşma imkanı olur."

Kimyasal silahlarla yapılan saldırılara vurgu yapan Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti: "Unutmayalım ki herkesin gözü önünde 100 binin üzerinde insan öldü. 7 milyona yakın insan evini, barkını terk ettiği ise ve hele hele savaşlarda bile kullanılması yasak olan kimyasal silahlar ki insanlık suçu olarak hep bilinir. Savaşta bile kullanılması yasaktır. Farklılığı bu, onun için kimyasal silaha tepki çok ağırdır. Bunların maalesef kullanıldığına şahit olunca görmek insanı çok üzüyor. Bunlara muhakkak ki bir yolunu bulmak gerekir. Muhakkak ki bunlar cevapsız kalırsa, bütün bu katliamlar ve kimyasal silahların kullanılması, o zaman bunlar giderek çokta yaygınlaşır. Ümit ederim ki G-20 toplantısı vesilesi ile tıkanmış olan kanallar açılır ve uluslararası camia toplu olarak hareket ederek bu iç savaşa dur der. Muhakkak ki bir şey yapmak gerekiyor, yoksa sadece konuşarak daha çok insanın ölmesini görmek de doğrusu her halde insanlığın kabul edeceği bir şey değil. Bütün bunlar siyaset ve diplomasi ile onun yolunu açmak için olursa ancak değerli olur. Geçenlerde söyledim, siyasi strateji olmadan müdahaleler, onlar ne kadar netice verir bunlar uzmanlar tarafından da çok bilinen bir husustur. O bakımdan işin siyasi çıkış stratejisini korumak için G-20 geçekten bir fırsat. Bütün birleşmiş milletlerdeki 5 önemli ülkede orada iken ümit ediyorum ki bu noktada bir anlayış ortaya çıkar."