Gönüllü öğretmenler Vana gönderilmeli
23 Ekim Pazar günü Van’da meydana gelen depremin ardından bölgeye Türkiye genelinden yardımlar yapıldı. Yapılan yardımlarla bölgedeki mağdur vatandaşların ihtiyaçlarını giderme noktasında büyük bir eksikliği giderirken, şimdilerde deprem sonrası ne yapılacağı, sosyal hayatın eski haline nasıl dönüştürüleceği konusu gündeme geldi. Karatay İlhan-Nuran Keskin İlköğretim Okulu Müdürü Mehmet Gedik, Konya Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlediği basın toplantısında depremde hayatını kaybeden öğretmenlerin yanı sıra henüz kendilerinden haber alınamayan öğretmenlerin de olduğunu belirterek, bu durumun hem öğretmen, hem de öğrenci psikolojisini olumsuz etkilediğini söyledi.
Deprem sonrası yapılması gereken çalışmaların en önemlilerinden bir tanesinin de deprem sonrası eğitim konusu olduğuna işaret eden Mehmet Gedik, “Depremde eğitim camiası olarak acımız çok büyük. Son açıklamalara göre 60’ı aşkın öğretmen vefat ederken, 20’ye yakın öğretmenden de halen haber alınamamıştır. Milli Eğitim Bakanlığı, deprem bölgesi olan Van’da 14 Kasım 2011 Pazartesi gününe kadar eğitim öğretime ara verdiğini açıklamış, bu süre zarfında da okul ve eğitim öğretim binalarının durumlarını tespit etme çalışmaları başlamıştır. Bunun sonucunda 1 okulun tam olarak yıkıldığı, ağır hasarlı ve az hasarlı okul binalarının bulunduğu tespit edilmiştir. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in hasarlı binaların kısa sürede onarılarak bayram sonrası eğitim öğretime hazır hale getirileceğini açıklaması sevindirici bir gelişmedir. Ama binalar yeterli olsa dahi göz ardı edilen bir noktaya parmak basmak gerekir. Depremi yaşamış öğretmenlerin psikolojisi, bu depremzede psikolojisi nedir? Bu depremzede öğretmenler öğrencilere yararlı olabilir mi?” dedi.
EĞİTİM VE ÖĞRETİMDE MORAL ÖNEMLİ
Eğitim ve öğretimin işleyişinde moral ve motivasyonun önemli olduğuna dikkat çeken İlhan-Nuran Keskin İlköğretim Okulu Müdürü Mehmet Gedik, “Depremi yaşamış, deprem travması geçirmiş bir öğretmenin öğrencilere yararlı olamayacağı kanaatindeyim. Enkaz altında kalmasalar dahi sarsıntıyı yaşayan öğrenci ve öğretmenlerin eğitim öğretimi sağlıklı bir şekilde sürdürmeleri mümkün değildir. Öncelikle depremzedelere yararlı olabilecek bir öğretmen ve idareci kadrosunun oluşturulması ve eğitim öğretimin bu kadrosunun oluşturulmasından sonra düzenlenmesi kanaatindeyim” diye konuştu.
GÖNÜLLÜ ÖĞRETMENLER BÖLGEYE GÖNDERİLMELİ
Deprem bölgesince geçici görevle çalışmak isteyen gönüllü öğretmen ve gönüllü idarecilere ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Mehmet Gedik, “Bu öğretmenlerin kalacak yer sorununu bakanlığın çözmesi şartıyla, Türkiye genelinde deprem bölgesinde görevlendirilmek üzere gönüllü öğretmen ve ihtiyaç olması halinde gönüllü idarecilere ihtiyaç vardır. Geçici görevle karşılıklı yer değiştirme esası ile bu sorunun çözüm bulacağını düşünmekteyim. Bu görev süresi dönem sonu veya eğitim öğretim yılı sonu ile sınırlı kalmak üzere planlanmalıdır. Ben, bugün itibariyle milli Eğitim Bakanlığı’na gönderilmek üzere ‘Van’a geçici görevle gitmek istiyorum’ konulu dilekçemi okul idaresine veriyorum. Deprem bölgesindeki okullar, bizim de okulumuzdur. Ben gönüllüyüm, benim gibi inanan, benim gibi düşünen öğretmenlerin var olduğu inancındayım. Bu kapsamda rehber öğretmen, okul öncesi öğretmeni, görsel sanatlar, müzik, beden eğitimi, teknoloji tasarım ve din kültürü öğretmenleri başta olmak üzere tüm öğretmenlere ihtiyaç vardır” ifadelerini kullandı.
Özellikle Vanlı olmayan öğretmenlerin şu an deprem bölgesi dışında bulunduklarını ve bayram sonrası da birçok öğretmenin rapor ve izin gibi resmi kanalları kullanma olasılıklarının yüksek olduğunu dile getiren Gedik, “Bunun sonucunda okula gelen öğrenciler öğretmensiz kalacak ve öğrenciler mağdur olacaktır. Bu proje ile bu sorun da aşılmış olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.
RASİM ATALAY
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.