Gönüllere Bayramın Gelmesi
Bugünün insanının gönlü kırık, kalbi harap! İçler karmaşa, ruhlar ezik! Yakında Müslümanların dînî bayramı olan Kurban Bayramı’nı idrak edeceğiz inşaALLAH ölmez sağ kalırsak. Hatta haftaya bugün bayram efendim ancak bizler diyor ve diliyoruz ki asıl bayram ruhlara gelmeli.
Bayram huzur, mutluluk, sevinç… Bayram zerâfet, iyilik, güzellik… Bayram yardımlaşma, dayanışma, paylaşma… Bayram doluluk, bolluk, bereket… Bayram rahmet, ümit, selâmet… Bayram kaynaşma, barışma, helalleşme… Bayram gözyaşının dinmesi, üzüntülerin, bitmesi, kardeşliğin tesisi… Gönle huzûrun dolması, kalbin rikkatle uyanması, gözlerin sevinçle yaşarmasıdır bayram…
Bizler içinde yaşadığımız zulüm coğrafyasında bayramı nasıl idrak edeceğiz diye düşünüyoruz efendim.
Hani nerde birbiri için derde düşen Müslümanlar? Nerde Mısır’da hiçten yere katledilen yüzlerce ihvan kardeşlerimizin acısını ve haklarını savunan? Bir ihvânın yetişmesi günümüz şartlarında ne emek, ne fedâkarlık ister. Devrin şak şakçılarıyla ayni kefede Müslüman! Uyan ey Müslüman! Bir bir elden gidiyor yıllardır vâr olan güzellikler. Ayaklar altında çiğneniyor müminlerin onûru! Müslüman insanın dünyâda yok tavuk kadar değeri!Ah dünya, sende kim bilir daha ne çekilecek çileler var. Mısırdaki kardeşlerimiz için bir şeyler yapamamak ne acı, ne üzüntü! Mısır gönlümüzde yürek yakıcı bir yara!
Ya Sûriye’de aylardır ülkenin baş yöneticisi tarafından katledilen yüz binlerce mümin kardeşimiz! Yurtlarından, yuvalarında edilen binlerce mülteci Sûriyeliler… Onlarca güzel İslam büyüklerinin bulunduğu kutsal mekanlar, câmiler, târihi yerler hükümet güçlerince bombalanarak büyük zarar gördüler. Yine devlet yetkililerince bizzat bombalanan Emevi Câmi’nde va’z veren meşhur âlim’ Said Ramazan El Buti’, oğlu ve birçok arkadaşı hunharca şehid edildiler. O târihi Câmi ki içinde Yahya (A.S)’ın kabri var. İmâmı Gazâli meşhur eseri İhya’sının orada yazmış. Ayni zamanda Hz.Hüseyin ve berâberindeki arkadaşlarının başlarının bulunduğu şehidlik makâmı var. Bu kutsi mekânın hemen arkasında Selahaddin, Eyyûbi’nin kabri var. Az ötede Bilâli Habeşi, Efendimizin hanımlarından Hafsa Vâlidemizin, Ümmi Mektum ve pek çok sahabelerin kabirleri mevcut. Düşününüz bu kutsal mekanlar hep bombalanan yerler arasında. Kim bilir o değerlerimizin naif ve nezih ruhları nasıl incinmiştir! Yüreğimiz karalar bağlıyor, eriyoruz için için.
Irak’ta ise güyâ demokrasinin ve huzûrun temini için dünyânın sözde bir numarası A.B.D tarafından gerçekleştirilen ‘Barış Harekâtı’ ülke adına tam bir fiyaskoyla neticelendi. O gün bu gündür bir türlü Irak’ta sular durulmuyor, ülke içindeki kaos hiç dinmiyor. Sünniler, Şiiler, Kürtler âdeta birbirini yiyor. Gün geçmesin ki bir intihar bombacısı tarafından toplu ölüm olayları duyulmasın! Her gün kargaşa her gün ölümler! Ülke bölündü, tabi zenginlikler târumar! Güzelim Irak ne hâle geldi! Cenâbı Hak Müslümanların aklını başına devşire!
Afganistan’ı, Filistin’i, Gazze’yi ve diğer İslam ülkelerini yazacak iç kalmadı zirâ her yerde kan her yerde gözyaşı! Kardeşlerim üzgün, kardeşlerim perişan… Ağla Müslüman ağla! Ancak bu çözmüyor dertlerimizi, dertlerimiz çok… Dertlerimiz yıllardır ayni. İslam’dan kopan Müslümanlar iflah olmuyorlar. Dîni bir kenara itince cezâ yiyorlar. Sahabe efendilerimiz canları pahasına sâhip çıktılar kutsi davalarına. Onlar ucuz Müslümanlardan olmadılar. Vakar, onur ve haysiyet sâhibi yıldız şahsiyetler oldular. Bugün yaralıyız, üzgünüz, kardeşlerimizin üzüntüsü bizim üzüntümüzdür, onların acısı bizim acımızdır.
Bütün bunlar beynimizi zonklatırken bir de insanları bireysel bazda düşündüğümüzde de farklı bir ferdi karmaşa çıkıyor gözler önüne. Son derece dünyevileşen hayat çarkı içerisinde insana sürekli pompalanan maddi ve materyalist ahlak dogmaları insanın ruhûnu ezip geçiyor. Ahlâkî dejenerasyon insanın her gün var olan iffet anlayışının orasından burasından kırpıyor. Çağdaş yaşamın getirileri TV, bilgisayar, internet, face-book ve daha ne bileyim neler insanın zihnini dolduruyor, yoruyor. Netice de kalpler kirleniyor, ruhlar bozuluyor, imanlar zayıflıyor. Kafalar dolu, gönüller yorgun, yürekler bitkin. Asıl Bayram yâni huzur yâni barış insanların iç âlemlere gelmeli. İç âlemler düzeltilmedikçe Bayramlar hakiki anlamda idrak edilemez.
Alvarlı Efe Hazretlerinin dediği gibi diyelim bizde;
Hüznü keder def ola Can bula cânânını
Dilde hicap ref ola Bayram o Bayram ola
Cümle günah af ola Kul bula Sutânını
Bayram o Bayram ola Bayram o Bayram ola
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.