Gömlek ve tayyör…!
Olay Aksaray'ın Taşpınar Kasabası'nda geçiyor...
Taşpınarlılar'ın şivesi Aksaray yöresine göre az farklıdır... Halıları ile ünlü bir kasabamız... Çok sayıda dostumuz var Taşpınar'da...
***
Mukallitlikleriyle de meşhurlardır...
“T” leri “D” diye okurlar...
Sohbet ederken de, bizim Konyalılar gibi “ Ortağım” yerine “Akraba” diye hitap ederler...
***
12 Eylül'den önce, anarşi ve kaosun zirveye tırmandığı günler...
Taşpınarlı bir vatandaş, Gazi Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi gören bir yakınını ziyaret etmek için Ankara'ya gitmesi gerekir...
***
Yalnız memleketin her tarafı karışık...
Ankara'da durum daha beter... Taşpınar'da kahvede otururken, Ankara'ya gidecek elemana sıkı-sıkı tembihatta bulunurlar...
***
“Aman Ankara Otogarı, Ülkücülerin elinde...
Otobüsten inince hemen seni çevirirler... Sana 'Necisin?' diye sorarlar... Sen cevap olarak 'Ülkücüyüm'de, o zaman elleşmezler” derler...
***
Eleman ilk kez bir büyükşehre gidecek...
“Ben ülkücü lafını unuturum, bunun daha kolay bir cevabı yok mu ?” diye üsteler…
***
Kahvedeki yaşlılardan biri yan masadan bağırır;
“Ülen akraba unudacak ne var, 'kurdcuyum' desen de olur” der...
***
“Bu daha kolaymış unutmam” diyerek, eleman otobüsle Ankara'nın yolunu tutar...
Ankara Otogarı'nda otobüsten iner, ürkek-ürkek etrafa bakarken, aynen anlatıldığı gibi, 3-4 genç önünü keser;
“Necisin? Ne arıyon”
***
“Daşpınarlıyım, Gazi'ye geldim” der...
***
Gençler yeniden üstteler; “Necisin hemşerim”
***
“Daşpınarlıyım, Gazi'de Ecevit Dayı’yı ziyaret edecem, elleşmeyin yolumdan çekilin Akraba” diyerek tersler...
***
Ülkücülük bir türlü aklına gelmez...
Ortam gerilir, küfürleşmeler başlar... Gençler, Taşpnarlıyı yıkıverirler oracıkta...
***
Aşağıda tekmeler yemeye başlayan Taşpınarlı avaz-avaz bağırmaya başlar ama aklına kurt bir türlü gelmez...
***
“Vurmayın ülenn bende, DİLKİCİYİM”
“Akraba vallahi billahi, DİLKİCİYİM” diye...
***
Gençler, gülmekten dayağı yarıda keserler...
***
Niye anlattık bu hadiseyi şimdi...
***
AK Partili kardeşler, “MİLLİ GÖRÜŞ GÖMLEĞİNİ” çıkartalı yıllar oldu...
Eyvallah…
Giymeyeceklerini de zaman zaman beyan ettiler… Erbakan’ı, zamanı okuyamamakla tenkit ettiler…
Eyvallah…
***
“Gençlerin önünü açmadı, eski politikalarda diretti, fikri sabit, hayal içerisinde yaşıyor...” dediler…
Eyvallah…
***
Adını da unuttular... Milli Görüş'ün önerdiği dış politikayı da...
***
Ama şimdi, Ortadoğu'da, başlarına sert darbeler almaya başlayınca, özellikle D-8 ülkelerinin temsilcilerine bizim Taşpınarlı gibi;
“Vallahi bizde ERBAKANCIYIZ” demeye başladılar…
***
Demekle olmuyor bu işler;
O gömlek giyilmeden, o tayyörlerle dış politika yapılmaz…
Yaparsan başımıza talih kuşu yerine ancak “taş” düşer…
***
Erbakancılığı biz başından beri red ediyoruz…
“Milli Görüşçülük” varken davayı sizin gibi isimlere dayayarak, her krizde dayak yemeye ne hacet…
***
Gel kardeşim, yol yakınken, ocu bucu olmadan, İSLAM BİRLİĞİNİ kurmak için el birliği ile çalışalım…
Allah, ümmetin encamını hayır eylesin... Amin diyin Müslümanlar...