Söze başlarken gezi parkındaki kendilerine çapulcu diyen kişilerin eylemleri devam eder mi etmez mi ve bu eylem farklı bir boyuta döndürülebilir mi hesabı yapmadan önce bir tespit yapmak gerek.
Taksim Meydanı'nda Topçu Kışlası'nı yıkarak gerekli gereksiz yerlere meydan yapan veya yapılan meydanların çevresini 5 yıldızlı otellerle kirleten zihniyetlerle, Konya'da ağaç katliamı denecek ölçüde ağaç kesmek suretiyle belediye mülklerini otel ve AVM'ler için satan, sonra da çevreci kesilen kişiler temelde aynı zihniyetteki kişilerdir.
Maalesef Konyalılar İstanbul Taksim Gezi Parkı'ndaki 3-5 ağaç söz konusu edilerek başlatılan çapulculuk eylemini uzaktan film seyreder gibi seyrederken Sabah Gazetesi başta olmak üzere yerel ve yaygın basın yayın organlarında yer alan haber ve yorumlar belediye destekçisi bir kısım medya kuruluşlarında sessizliğe neden olurken, şehrin farklı mecralarında farklı yankılar bulmaktadır.
Haşmet Babaoğlu isimli köşe yazarının Sabah Gazetesi’ndeki geçen Cuma günü “Bir numara dönüyor tamam da” başlıklı yazısında Taksim gezi olaylarına değinirken sözü bir noktada Konya’ya getirip “Düzenleme dediğiniz hep betonlaştırma. Mesela bakınız Konya Mevlana Meydanı düzenlemesi” gibi bir cümle kurmasının boşuna olmadığını zannediyoruz.
Taksim Meydanı'na Topçu Kışlası'nı yeniden yapmak isteyen zihniyet “Yeni Osmanlı Zihniyeti” ise Topçu Kışlası'nı yıkan zihniyet de aslında Osmanlı’yı yıkan, Osmanlı’ya ihanet eden zihniyettir.
70 yıldır Taksim Meydanı çevresinde içkili mekânların sayısını artıran zihniyete gelince de, bunları ihanet zihniyetinin devamı olarak görmekte bir mahzur yoktur.
Diğer şehirlerdeki düşük yoğunluklu gösteriler bir tarafa İstanbul, Ankara ve İzmir'deki Taksim ve Beşiktaş merkezli gösterilerin kısa sürede sona ereceğini düşünmek safdillik olur.
Çünkü Pandoranın kutusu açıldı ve kötülükler ortaya döküldü.
Bundan böyle kendisinin ve hükümetin gücünü test etmek isteyen her mihrak, bir bahane ile gezi parkı türü eylem düzenlemek isteyecektir.
Konya için asla böyle bir eylem arzu edilmese de yüzbinlerce insandan oluşan ve homojen olmayan bir kitlenin masum taleplerle yürürken önceden tespit edilmiş hedefler göstererek kısa bir sürede nasıl provoke edileceğini bilenler de asla boş durmayacaktır.
Yıllardır yeşile yatırım yaptıklarını söyleyerek Konyalıları kandırma yolunu seçen büyükşehir ve ilçe belediyelerinin kentsel dönüşüm, düzenleme ve imarlaştırma adı altında ağaç katliamına dönüşen yeşili yok etme çalışmaları hiç ara vermeden devam etmektedir.
Mevlana Kültür Merkezi ile Üçler Mezarlığı arasında kalan alanın ihale şartnamesi bile açıklanmadan içkili bir otele peşkeş çekilircesine yıllanmış ağaçların taşıma adı altında yok edilmesinin hesabı henüz verilmemiştir.
Meram Belediyesi tarafından Selver Mahallesi'nde yapılan yol genişletme çalışması nedeniyle yaklaşık 50 ağaç kesildi.
Karatay Belediyesi'nin adından başka hiçbir yeri ak olmayan kooperatifleri için yüzlerce ağaç kesildi.
Selçuklu Belediyesi'nin hakeza 8 mahallede yaptığı imar çalışmaları içinde yüzlerce ağaç yok edildi.
İlçelerde bunlar olurken büyükşehir de onlardan geri kalmamak için yapacağını yaptı.
Adalhan Kavşağı, İhsaniye Kavşağı arasındaki Vatan Caddesi'nde yol genişletme ve kaldırım düzenlemesi adı altında, Zafer Meydanı Düzenlemesi adı altında Gedavet Parkı'nda, yine yol genişletmesi adı altında Kentplaza AVM İnşaatı'nda ve Fuar Alanı ile Mevlana Meydanı'nın da ise düzenleme adı altında şehrin taş yığını haline getirilmesine bugün seyirci kalanların yarın nasıl bir tepki verecekleri belli değildir.
Derdimiz kimseyi korkutmak veya aba altından sopa göstermek değildir.
Endişemiz bu şehrin yeşili ile birlikte maddi manevi tüm imkânlarının ufuksuz ve ehliyetsiz kişiler elinde, sadece siyasi gelecek endişesiyle çarçur edilmesinin, ileride provoke edilmek suretiyle nasıl bir toplumsal harekete dönüşebileceğidir.
Hangi yurtdışı kaynak tarafından desteklenirse desteklensin, kim veya kimler tarafından finanse edilirse edilsin Taksim Gezi Parkı olayları bir işaret fişeği olarak kabul edilmez ve ben bilirim, ben yaparım mantığıyla şehrin geleceğine ipotek koyan işler görülmeye devam edilirse tarih tekerrür eder ve yaklaşık aralarında 700 km mesafe olan İstanbul Gezi Parkı'ndan atılan taşın diğer bazı şehirlerde olduğu gibi Konya’yı da vurabileceği görülecektir.