Geleceğin teminatları

Geleceğin teminatları

Kendini gerçekleştirebilmek, toplumda bir yer edinebilmek ve taBağlantım donanımlı şekilde yetişebilmek eğitimle sağlanır. Ebeveynlerimizin gelecek nesillere bırakacağı en büyük servet onlara sağladığı eğitim-öğretim fırsatıdır

Günümüzde bilgiye ulaşmak kolaydır. Önemli olan doğru bilgiye ulaşmak ve o bilgiyi sorgulayabilmektir. Kişisel farklılıkları bilerek bilgiyi aktarabilmek, eğitimin en büyük ihtiyacıdır. Öğrenciler, bilgiye ulaşma ve bilgiyi işleme noktasında farklı yöntemler ve teknikler kullanmaktadır. Günümüzde Yapılandırmacı Eğitim ile “Yaparak-Yaşayarak Öğrenme” ön plandadır. Eğitim-öğretim sürecindeki kazanımları hayatlarının bir parçası haline getirerek kalıcı öğrenme hedeflenmelidir.

Özel Gençlik Temel Lisemizde günümüz şartlarını takip eden ve bu şartlara uyan bir eğitim modeli uygulanmaktadır. Akademik başarıyı ön plana çıkararak, ek faaliyetlerle iyi bireyler yetiştirmek felsefemizdir. 9 ve 10. sınıf kademelerinde haftalık 35 ders saati ile temel yetenekleri kazandırarak gerekli alt yapıyı oluşturduğumuz eğitim modelimizde, 11 ve 12. sınıf kademelerinde haftalık 40 ders saati ile sınav hazırlıkları yoğunlaşmaktadır. Alanında tecrübeli rehber öğretmenlerimiz ve branş öğretmenlerimizin yönlendirmeleri ile  öğrencilerimiz toplumda hak ettikleri yerlere gelebilmektedir. Bu süreçte okul – aile – öğrenci üçgenin iyi anlaşılarak gerekli görevlerin paydaşlar tarafından yerine getirilmesi gerekmektedir. Fedakârlık yapılmadan başarının gelmesi imkânsızdır. Veli işbirlikleri ile öğrenci takibi kolaylaşmaktadır.

1-051.jpg

DİNÇ BEDENLERLE DİNÇ ZİHİNLER

Öğrencilerimiz ders faaliyetlerimize ilaveten ek dersler, etütler, öğretmenlerle birebir soru çözümü ve hafta sonu çalışmaları ile eksik kazanımlarını tamamlayabilmektedir. Bu faaliyetlerle birlikte deneme sınavları ile eksik kazanımlar tespit edilip ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Akademik faaliyetlerinin yanında öğrencilerimizin psikolojik açıdan rahatlayacakları ve sınav baskısından kurtulacakları sosyal faaliyetlerle gelişimlerine katkı sağlamaktayız. Topluma duyarlı bireyler yetiştirebilmek için, Sevgi Evleri ve Kimsesiz Çocuklar Yuvası Ziyareti, Haftalık Sohbet Programları, Köy Okulu Yardımı, Kızılay ile Kan Bağışı Kampanyası, Huzurevi Ziyaretleri gibi kampanyalar yürütmekteyiz. Sosyal sorumluluk faaliyetlerinden ayrı olarak;  futbol, voleybol ve satranç turnuvaları, gezi ve piknik gibi faaliyetlerle “dinç bedenlerle dinç zihinler” hedeflemekteyiz.

HER GÜN 1 DERS SAATİ KİTAP OKUNUYOR

Yeni sınav sistemlerinde gördüğümüz üzere artık bilgiyi bilmek yeterli değil. Edindiği bilgiyi sorgulayan ve sonuca ulaştıran bireyler yetiştirmeliyiz. Bunu sağlamak da kitap okumaktan geçmektedir. Gençlik Temel Lisesi olarak okumaya ayrıca bir önem vermekteyiz. Kütüphanemizdeki 3000’den fazla güncel kitapla öğrencilerimizin okuma ihtiyaçlarını karşılamaktayız. Ders programımızın içinde haftanın her günü 1 ders saatini kitap okumaya ayırmaktayız. Evlerinde kitap okumayan velilerimiz öğrencilerimize kötü örnek olmaktadır. Bunu yenebilmek için öğrencilerimize okuma saatlerine öğretmenlerimizi ve bütün okul çalışanlarımızı dahil etmekteyiz. Ayrıca mesajlaşma programlarımızla velilerimize 20.30’da kitap okuma saati duyuruları yaparak onları da okuma seferberliğine katılmaya teşvik etmekteyiz. Hem ekip-42 çalışmaları, hem okuma saatlerimizle düşünen, sorgulayan ve hayal kuran bireyler yetiştirmeyi amaçlamaktayız. Özel Gençlik Temel Lisesi olarak, eğitimde kaybedilecek hiçbir fert yoktur felsefemizle, 2015 yılında çıktığımız bu yolda kaliteli eğitim vererek iyi bireyler yetiştirme hedefindeyiz.

2-umit-kemal-yilmaz.jpg
ÜMİT KEMAL YILMAZ Gençlik Temel Lisesi Müdür Yrd.

 

Neden Mutsuzlar? Çünkü...

 ‘’Ben zor şartlarda büyüdüm; benim çocuklarım zorluk çekmesin diye, bütün isteklerini yerine getiriyorum. Ama...’’ Bu söz son zamanlarda velilerden en fazla duyduğumuz sitemlerden biri.

 Birçok aile görüşlerimizde kendisinin zorluklar içinde yetiştiğini, içinde bulundukları imkânsızlıklar yüzünden sıkıntılar yaşadığını fakat çocuklarının bu sıkıntıları yaşamaması için her istediklerini yapmalarına rağmen mutsuz, doyumsuz ve sürekli daha fazlasını istediklerini dile getiriyorlar. Yoksunluk duygusunu bilmeyen çocuk için elindekilerinin hiçbir değeri, kıymeti yoktur. Çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılamak tabi ki de anne ve babaların görev ve sorumluluğudur. Değer, saygı, sevgi, ilgi konusunda sınırsız olabiliriz fakat maddi açıdan sırf imkânımız var diye ihtiyaçtan fazlasını vermek çocuğun iyiliğine olmayacaktır.

4-fazilet-altuntas.jpg

FAZİLET ALTUNTAŞ

Yapılan birçok araştırma, bize çocuklarımızın şuan sergiledikleri davranışlarının temellerinin aslında çok öncelere dayandığını gösterir. Çocuk küçük yaşta elindeki imkânları değerlendirerek çözümler üretmeye alışmıyor. İleriki yaşlarında karşısına yaratıcı çözüm yolları üretebileceği, yoruma dayalı ve eleştirel düşünme becerileri gerektiren sorular çıkınca çözüm üretemiyor ve başarısızlıkları da burda başlıyor.  Ebeveynler, çocukları mutlu edememe endişesi taşıdıkları için, kazandırmak istedikleri davranışları aşırı şefkat ve ısrar yöntemlerini kullanarak geliştirmeye çalışıyorlar. Anne ve babalar sergiledikleri bazı davranışlarla çocuğa ‘’ Sen bir tanesin, istersen her şeyi yapabilirsin!’’ mesajı vererek aslında çocuğun benliğini keşfetme yolculuğunda yanlış bir benlik algısına ve egosu yüksek bir kişiliğe bürünmelerine sebep olabiliyor. Hayallerinde o hâlâ bir prens veya prensestir. Diğerlerinden özel, üstün, değerli… Tıpkı ailesinin ona küçükken sunduğu gibi… “ Çiçeğin suya ihtiyacı vardır ama çok sularsanız ölür gider.” sözü çok güzel anlatıyor aslında. Aşırı ilgide çocuklarımızı mutsuzlaştırabiliyor.

 Çocuklarımızın hayatlarını anlamlandırmaları için görev ve sorumluluk almalarına fırsat vermeliyiz. Çocuklarımızı yetiştirirken onların ileride bir eş, bir baba, bir anne olacağını unutuyoruz.  Gerçek hayatla karşılaştıklarında da bu yanılsamalı dünya ve benlik algısını korumaya çalışıyorlar. Gerçek dünyadakilerin kendi etrafında dönmesini bekler; böyle olmadığı için de o kendi erişilmez dünyasında, kendisinden başkasını düşünemez ve sevemez olur.

Maneviyattan uzak bir hayat da çocuklarımızın mutsuz olmasında bir etken diye düşünüyorum. Çocuklarımıza sürekli Hakk’’ın nimetleri hatırlatılmalı, onlar daima besmele, hamd ve şükre hazırlanmalıdırlar.

 Malûm, denizde yaşayan yengeçler vardır, yamuk yumuk yürürler. Yengeç demiş ki yavrusuna:

“-Doğru yürü, yamuk yürüme” demiş. O da demiş ki;

“-Anne, sen doğru yürü ki ben de arkadan doğru yürüyeyim.”

  Velhasıl, onlara iyiyi, kötüyü; doğruyu ve yanlışı öğretmek anne babanın görevidir. Bu da ancak sağlıklı disiplin yöntemleriyle olur. Anne-baba net, çocuğun yaşına uygun kurallar koymalı ve bu kurallara uymayı çocuktan beklemelidir. Bize emanet olarak gönderilmiş olan çocuklarımızın; sorumluluk sahibi bir birey, imanlı, sorgulayabilen, eleştirebilen bir kişiliğe sahip olmaları bizim doğru, kararlı tutumlarımıza bağlı.                                                                                                                                        

Mevlana Sevgi Evleri ziyaret edildi

Özel Gençlik Temel Lisesinin 12-D sınıfı öğrencileri ve tarih öğretmeni Ahmet Burak Ülker, Sevgi Evlerini ziyaret etti. Peygamber Efendimizin “Bir kimse sırf Allah rızası için bir yetimin başını okşarsa, elinin dokunduğu her saç teline karşılık ona sevap vardır.” hadisini hatırlatan Ülker: “Çeşitli nedenlerle ailelerinden uzak olan, sevgiden mahrum evlatlarımızın yanında olduk. Onların yalnızca bir gününde değil ihtiyaç duydukları her zaman yanlarında olmalıyız. Yaşadıkları olumsuzlukları unutturacak, geleceğe güvenle bakmalarını sağlayacak çalışmaların içinde olmalıyız”dedi.  5-002.jpeg

Yaşları 7-12 arasında değişen onlarca çocuk, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Sevgi Evlerinde bütün ihtiyaçlarının karşılandığı gibi kendilerine bir aile sıcaklığı da yaşatılmaktadır. Özellikle, parçalanmış ailelerin çocuklarında suça karışma ve zararlı alışkanlıklar edinme oranlarının ciddi bir ölçüde arttığı göz önünde bulundurulursa yapılan bu çalışmanın ehemmiyeti daha da iyi anlaşılacaktır.

Gençlerinin iyi eğitildiği, zararlı faaliyetlerin içinde bulunmadığı, aynı zamanda sevgiyle büyüdüğü bir çevrede insanların daha huzurlu yaşayacakları bir ortam oluşacaktır. Bu ziyaret vesilesiyle Gençlik Temel Lisesi öğrencileri yetim, öksüz ve kimsesiz çocukların ellerinden tutarak sevgiyi daha geniş bir tabana yaymayı amaçlamaktadır. ‘Aklı Geliştiren Ahlâkı Güzelleştiren Okullar’ sloganıyla yola çıkmış Gençlik Eğitim Kurumları, yetiştirdiği gençlerde kardeşlik bağlarını güçlendirmeyi, milli ve manevi değerleri özümsemiş erdemli bireyler olmayı sağlamayı amaçlamıştır. Bu doğrultuda gerçekleştirilen Sevgi Evleri ziyareti ve buna benzer faaliyetlerin nitelik ve niceliklerinin artarak daha fazla bir kitleye ulaşılması hedeflenmektedir.

MEZUN ZİYARETLERİ

Gençlik Eğitim Kurumları Kurumsal ziyaretlerinde mezun ziyaretleri sürüyor. Gençlik Eğitim Kurumları Genel Müdürü Barış Çağlayan Çakır ve Gençlik Temel Lisesi Müdürü Enes İlhan Post, 2006 Özel Enderun Liseleri Mezunu M.Esat Ağaçayaklar’ı AĞA PAK Ambalaj'da ve 2001 Özel Enderun Liseleri - Fen Lisesi Mezunu Ersin Arslan’ı da Ars Park'ta ziyaret etti.

6-015.jpg7-008.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.