**

Türkiye'de gündem çok hızlı değişiyor. İstifa eden belediye başkanları,  toplumsal cinnet ve en acısı ise Güneydoğu'dan gelen şehit haberleri... Tabii ki gazilerimize yapılan  o hain saldırıyı da unutmadık ve unutmayacağız da...

**

Maalesef; şehit haberleri gazetelerde ve televizyonların ana haber bültenlerinde asayiş haberlerine dönüştürüldü. Gazetelerin iç sayfalardan veriyor artık şehit haberlerini. Birinci sayfadan çoğu zaman yer bile bulmuyor...

**

Toplumsal duyarlılık bitme noktasına geldi. Korktuğumuz başımıza geldi ve şehit haberleri almaya alışkın bir toplum haline getirildik. Hakkari'den 8 şehit gelmiş. Fakat toplumun büyük bir kısmının umrunda bile değil. Vur patlasın, çal oynasın...

**

Ankara'da şehir magandaları, şehir teröristleri Güneydoğu gazilerimize tekme tokat saldırıyor. Arabanın camlarını kırıyorlar. "Gaziyiz" diyorlar yine de saldırıyorlar. Yetmiyor. Gazimizin 2 yaşındaki kızını bile tekmeliyorlar...

**

Sosyal medyada bakıyorum tepkiler nasıl diye? Otu böceği hasthag yapan toplulumuz bu konuya duyarsız kaldı. Gazilerimizin uğradığı saldırı toplum vicdanında gereken tepkiyi görmüyor. Bu sıradan bir darp olayı değil..

**

Vatan için bacaklarını kaybetmiş, kısmi felce uğramış gazimize ve onun diğer gazi arkadaşına ailelerinin gözü önünde saldırı oluyor ve toplumdan tık yok. O şehir magandalarının PKK'lı teröristlerden farkı yok...

**

Bu haydutlar vatana ihanetten terör suçundan yargılanmalı. Devletimiz gerekeni yapacaktır eminim. Yapmak zorunda. Ama ibreti alem (!) olsun diye bu teröristlere gereken ceza verilmelidir. Yoksa bu teröristlerin önüne geçmek çok zor olacak..

**

Gazilerimiz onurumuz ve şerefimizdir. Onlara yapılacak en ufak saygısızlığa bugüne kadar sessiz kalmadık. 2013 yılında Ankara Tren Garı'nda iki Konyalı gazimize bir memur saygısızlık yapıyor. Hızlı Treni kaçıran gazilerimize yeniden bilet vermiyor. Üstelik "banane kaçırmasaydınız" diye azarlıyor...

**

Gazi arkadaşlarımız gazetemize geldi ve yaşadıklarını bize anlattı. Biz de bu haberi "Gazilere eziyet" diye manşetten vermiştik. Sağolsun o dönem Dışişleri Bakanı olan Sayın Ahmet Davutoğlu devreye girdi ve bu terbiyesizliği yapan memurla ilgili gereken işlemler yapılmıştı...

**

Bir meslektaşımız şimdi değil artık. "Ya çok saçma ve gereksiz bir haber olmuş. Gaziler de treni kaçarmasaydı" diye kendince bizi ve haberimizi eleştirmişti. Ben de "Gerekirse o gaziler için özel tren kaldırılmalıydı" diye ağzının payını vermiştim...

**

"Gazilerimiz şerefimiz" diyoruz ya onlara dil uzatan, onları küçümseyen böyle şerefsizler her yerde var. Kamuda da basın camiasında da. İşin acı tarafı bu şerefsiz yoksunları (!) devletten maaşını takır takır alan insanlar...

**

"Askerler, polisler ölmek için maaş alıyor. Bana ekstra bir iyilik yapmıyorlar" diyen bir karaktersiz hala televizyonlarda yorumculuk yapıyor. Bir dönem milletvekilliği yaptı ve şu an devletten takır takır maaşını alıyor.

**

Biz şehitlerimize ağlarken, ismi önemli değil üniversitenin birinde PKK'lı araştırma görevlisini savunan öğretim üyeleri cukkayı götürüyor.  Öyle böyle değil. Hem de bizim ödediğimiz vergilerle. İnsanın da canını bu acıtıyor işte...

**

Biz kahraman gazilerimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Zaten Konyalı gazilerimiz bizi biliyor ve seviyor. Onlar bazı şerefsizler için sıradan insanlar olsa bile bizim için çok kıymetli. Onların canını acıtanların, ruhunu incitenlerin üzerine karabasan gibi çökeceğiz, rahat vermeyeceğiz....