Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Gâvurdan kötü bakmak

Gâvurdan kötü bakmak

Bu ülkede bir proje olarak son yıllarda çeşit çeşit ve Müslüman kisvesi altında Müslümanım diye gezinen ve Müslümanları tekfir eden bir grup olarak oluşturuldu Kur’ancılar.

Bu Müslüman kisvelilerin Müslümanlara nasıl davrandıklarını görüyor musunuz?

İslam’a ve Müslümanlara, İslam dışı bir gözlükle bakıyorlar maalesef.

Kur’ancılık denen bu proje ile İslam’a ve Müslümanlara bir gâvurdan daha kötü bir bakışla bakan bir Müslüman tipi üretildi bu topraklarda.

Hem de Müslüman âlimlerin evlerinde.

Hem de İslam’ın kalesi olan tekke ve tarikatlar bünyesinde.

Hem de din eğitim ve öğretimi için tesis edilen İmam Hatip Liseleri ve İlahiyat Fakülteleri bünyesinde öğretmen ve akademisyen olarak.

Hatta daha ileri gidilerek Diyanet teşkilatı mensupları arasından bile oluşturuldu bu dine ters bakan güruh.

Nasıl derseniz başlayalım anlatmaya.

Düşünün ki

Bir dinsiz veya gayri müslim veya vatandaş diliyle gâvur dediğimiz kişiler bile bir araştırma yaparken din nedir, İslam nedir sorusuna cevap ararken Kur’an’a bakar,  sahih Sünnet denilen uygulamaya ve bu uygulamanın yazılı kaynağı olan sahih Hadislere bakar.

Daha sonra ise İslam Dininin bu iki temel kaynağından beslenmiş olan ve Sahabe-i Kiram’dan (ra) bu yana yetişmiş âlimlerinin sözlerine ve kitaplarına bakar.

Dahası uygulamayı görmek için Müslüman toplumların geçmişine ve bu gününe bakar.

İslam dininin gereklerini yerine getirdiklerinde ne olduklarına, din dışı uygulamalara sarıldıklarında ne hale düştüklerine bakar.

Bizim memlekette bir proje olarak uygulanmakta olan Kur’ancılık dini mensuplarına gelince:

Bu bakar körler, Kur’an-ı Kerim’i nazil olduğu şekliyle okumaktan bile aciz oldukları halde;

Yine bir proje olarak uygulanmakta olduğunu bildiğimiz mealcilik organizasyonundan bir meali eline alarak onu Kur’an zan eder ve bu zannı doğrultusunda diğer kaynakları kabul etmezler.

Hatta biraz daha müfritleştiklerinde ve münkirleştiklerinde ise, Kur’an olarak gördüğü meal dışında kalanları yani sahih hadis kitapları ile sahabeden (ra) bu yana Kur’an ve sünnet süzgecinden geçerek gelen İslam’ın ilim ve irfan kaynaklarını, küfrün ve şirkin kaynağı olarak görür ve ret ederler.

Şimdi bir daha ve etraflıca düşünelim.

Müslüman olmayan bir gayri müslim veya ateist mi öğrenmek istediği dine ve Müslümanlara daha doğru bir açıdan bakar?

Yoksa Müslüman kisvesi altında milleti tekfir eden proje üretimi Kur’ancılar mı?

Kur’an’da açıkça hükme bağlanmış pek çok meselede olduğu gibi kıblenin değiştirilmesi meselesinde bile işi “geçmişin alavere dalaverelerini allayıp pullayıp haklı gerekçeler gibi göstermek, insanın kendini kandırması” olarak görenler bilmelidirler ki; Allah (cc) ve Resulü (sav) bir meselede karar verdiler mi, Müslümanım diyenler ayet hükmü gereği o konuda herhangi bir söz söyleme hakkına sahip değildirler.

Şimdi tekrar meseleye bu ayet doğrultusunda ve daha geniş bir zaviyeden bakacak olursak;

Kur'an-ı kendi heva ve heveslerine göre ve kendi indi yorumlarıyla tahrif edip, sahih Sünnetle ve sahih hadislerle savaşanların ve Rasulullah’ın (sav) hadislerini inkâr ederek kahraman kesilenlerin, nebevi ilmin karşısında ve nefsi ile kardeşleri olan Müslümanlara zulmedenlerin ve din satıcısı kişilerin yanında olanların İslam Dinine ve Müslümanlara gâvurun baktığından daha kötü bir zaviyeden baktıkları ortaya çıkar.

Proje Müslümanlığı olan Kur’ancılığın geldiği nokta işte budur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi