Futbol, futbol olmaktan çıkmış!
Şu bir gerçek ki, öfkelerini de, duygularını da kontrol edebilen bir adam Aykut Kocaman...
Adanaspor maçında bunu bir kez daha gördük...
Adanalı meslektaşların da dikkatini çekmiş...
“Aykut Hoca gole niye sevinmiyor?” diye Mehmet Yenikaynak'a sordu birisi...
Ne desin Mehmet?
Esprili bir şekilde cevapladı...
“Bizim hocamız sıradan gollere sevinmez.”
Aykut Kocaman sevinmezse de, biz çok sevindik Jonsson'un 3 puan getiren golüne...
Hem de duygularımızı bastırmak zorunda olduğumuz basın tribünde...
Dört hafta sonra gelen bu galibiyet, Atiker Konyaspor'a Başakşehir maçı öncesi önemli bir sinerji oldu...
Ben meselenin iyi futbol, kötü futbol tarafında değilim...
Özellikle ligin boyu giderek kısalırken...
Tabele iyi gittiği müddetçe sorun yok, olmamalı da...
xxx
Aykut Kocaman'ın Rangelov ve Bajiç'le başlaması maçı ne kadar istediğini gösterdi...
Tabi ki Ömer Ali, Skubiç ve Amir gibi, topu ön tarafa taşıyan oyuncularla başlamasını da...
Adanaspor maçın ilk bölümlerinde temsilcimizin direncini kırmak, tribünleri maçın içine çekmek ve skor avantajı yakalamak için baskılı bir oyunu tercih etti...
Bu Jonsson'un golüne kadar devam etti...
1-0'dan sonra evsahibi takımın dengesi bozuldu ve panik başladı...
Adanaspor lehine bu maçın kırılma anını olarak 20. dakika olarak gösterebiliriz...
Bu dakikada Magaye, Atiker Konyaspor'a çalıştı....
O dakikada her şey olabilirdi...
Magaye, kendini yere bıraksa, Ali Turan kırmızı görebilir, takımı penaltı kazanabilirdi...
Bu pozisyondan 8 dakika sonra da Jonsson'un golü geldi ve şemsiye tamamen terse döndü...
Maçla ilgili yazılacak çok fazla bir şey yok...
Haftalar sonra kazanılan 3 puan, umarım ki, moral motivasyonu dip yapan Atiker Konyaspor camiasına “çimento” görevi yapar, “safları sıklaştırır” ve güzel günlere yelken açılır...
xxx
VE OLAYLAR
Futbol, gerçekten futbol olmaktan çıkıyor, başka bir şey oluyor...
Adana seyircisi cinnet haliyle oyuncusuna, yöneticisine, maçın hakemine, rakip takımın oyuncularına, sahada bulunan herkese saldırıyor...
Yenilginin verdiği ya da ligden düşme psikolojisi ile holiginazimin derecesi artıyor ve sahaya bıçak atmaya kadar varıyor...
Bıçak sahaya değil, oyuncuya atılıyor...
Hedef oyuncu!
Bu nasıl bir cinnet halidir anlamak mümkün değil...
İçinde tutku olan, coşku olan, sevgi olan, kardeşlik olan futbolu seviyorum...
Eyvallah...
Ama, içinde kin olan, nefret olan, cinnet olan, kavga olan, acı olan futbolu değil...
Allah göstermesin, o sahaya atılan bıçak, oyuncuların birinin kalbine saplansaydı ve o oyuncu orada kalsaydı, bunu dünya'ya nasıl anlatırdık?
Merak ediyorum gerçekten...
Münferit bir olay deyip geçebilir misiniz?
Diyelim ki, Adanaspor camiası, TFF geçti varsayalım, dünya sizin gibi düşünür mü?
Var ise bir bedel, bunu sadece o bıçağı atan çekmeyecek maalesef, belki daha büyüğünü şehir ve Adanaspor çekecek mutlaka...
Bu olayla birlikte küme düşmesi hızlanacak...
Yazık değil mi, Adana'ya ve Adanaspor'a...
Bu maçta hayatın ne kadar ucuz olduğunu da görmüş olduk..
Hem de milyonların ekran başında olduğu bir saatte, bir futbol karşılaşmasında yaşanabiliyorsa eğer bunlar, gerisini varın siz hesap edin...
Yazık, futbol, futbol olmaktan çıkmış, başka bir şey olmuş.