Fuat Avni, Hayrünnisa Gül mü?

Tüm Türkiye, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Harünnisa Gül'ün, "Asıl intifadayı ben başlatacağım" açıklamasını konuşuyor.

Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı, Hayrünnisa Gül'e "Helal olsun derken" Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök ise, köşesinden Gül'e methiyeler düzdü.

Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan ise 'Hayrünnisa Gül Fırtınası' başlıklı bugünkü yazısında "Fuat Avni Hayrünnisa Gül mü?" esprisine yer verdi.

Ahmet Hakan'ın bugünkü yazısı şöyle:

HAYRÜNNİSA GÜL'ÜN ASKERLERİYİZ

BUGÜNLERDE şehirlerimizin duvarlarına “Hayrünnisa Gül’ün askerleriyiz” diye
sloganlar yazılırsa hiç şaşırmayacağım.
*
Süper laik semtin süper laik kafesinde yan masadan yükselen bir cümle: “Ay
vallahi parti kursun, anında üye yazılırım.”
*
Hayrünnisa Hanım’ın “İntifada başlatacağım” demesi üzerine... Sözlüklerde en çok
aranan sözcük “intifada” sözcüğü olmuş.
*

FUAT AVNİ HAYRÜNNİSA GÜL OLMASIN?

Bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP ile MHP’nin “çatı adayı” aramasına,
“Ekmek için Ekmeleddin” falan diye zorlama sloganlar üretmesine gerek kalmadı.
“Çatı aday”: Hayrünnisa Gül. Hem sloganları da hazır: “İntifada” ve “28 Şubat’tan
beter”.
*
Hayrünnisa Hanım “Ben üzülmeyeyim diye Abdullah Bey interneti kesiyordu” dedi
ya... Sosyal medyada espri anında patlatıldı: “Hükümet üzülmesin diye internet
yasasını anında onaylayan Abdullah Bey’in, siz üzülmeyin diye interneti kesmesine
hiç şaşırmadık Hayrünnisa Hanım...”
*
Bir arkadaşım, “Sakın o ‘Fuat Avni’ denilen şahıs, Hayrünnisa Gül olmasın?” dedi.
Çok güldüm.
*

ABDULLAH GÜL NE DÜŞÜNÜYOR?

Yeni işittim: Nargile kafelerinde “Hayrünnisa Hanım hangi gazetecilerin elini sıkmaz” oyunu oynanıyormuş... Listeler, kahkahalar falan gırla imiş.
*
Kulislerde merak edilen bir konu: Bugün yaşananlar, Hayrünnisa Hanım’ın iddia
ettiği gibi 28 Şubat’tan beterse... Bugünün Çevik Bir’i kim? Yoksa yoksa... Bizim
Abdülkadir Selvi mi?
*
Yine kulislerde yine merak edilen başka bir konu: Abdullah Gül, Hayrünnisa
Hanım’ın çıkışını “Helal olsun, benim diyemediklerini dedin” diye mi karşıladı?
Yoksa “Ne gerek vardı, başımızı belaya soktun” diye mi karşıladı?