Fincancı Katırları
Yeşilin tonları arasında rengarenk boy gösteren çiçekler her sabah baharı serpiyor yüreklerimize. Bu kadar içinde olup bir o kadar hasretini çektiğimiz bahar, bir bakıma bizi de özetliyor. Dünyanın tamamı mevsimlerle simgelense Türkiye’miz de kesinlikle bahar olurdu herhalde.
**
Birkaç asırdır öz yurdumuzda baharların içinde, volta izni verilmiş mahkumlar kadar baharı yaşıyoruz. Camiye gidebilirsin kimse namazına karışamaz. Ama yol boyu kaç bankanın önünden geçtiğine aldırma, hatta namazdan sonra maaş, fatura vs. bir şey için o bankalardan birine mutlaka uğra! Salgınla birlikte bugün içinde bulunduğumuz durum, sanki bu acı gerçeği derinden hissetmemizi sağlıyor. Camdan ya da balkondan görebildiğimiz kadar yaşayabildiğimiz bir bahar!
**
Oruç tutabilirsin, sağlık için de çok faydalıymış üstelik. Kur’an bu ayda indi, Kadir gecesini de es geçme sakın. Bayram kredisi reklamlarıyla dolup taşan ekranlardan mevlütler dinledikten sonra kandil simidini yedik mi can simidimiz de tamam demektir! Yaşa yaşayabildiğin kadar, işte ne güzel bahar?
**
Zekatını ver Haccına git gel elinden alan mı var? Ama fincancı katırları ürkmesin diye her şeyi her yerde söyleme! İçki, kumar, zina bu konulara girme! Kısas deme! Cihat deme! Hele Ümmet birliği Hilafet gibi laflar etme, hatta böyle şeyleri düşünme bile! Sen sosyal medyadaki durumuna bak. Hatta Dominik adasında da baharlar var sen onlarla ilgilen onları izle! Hepimizin dinlediği bir ninni var ya e bebeğime ee.. ee…
**
Hani bir söz vardır ‘dost acı söyler’ diye. Gerçeklerimizle yüzleşmediğimiz sürece tatlı yiyip tatlı konuşmak, avunsunlar diye bebeklerin emziklerine sürülen bir parmak balın ötesine geçmedi geçmeyecek.
**
Ecdadımız nefes nefes yaşadı bu baharı. Canlarıyla, Kanlarıyla savundu ve onların hürmetine adı bahar kendi bahar bu cennet vatana bizleri mirasçı yaptı Yüce Yaradan. Nice kışlar gördük geçirdik, nice ayazlar yedik ölmedik.
**
Şimdi sıra bize geldi. Atacağımız adımlar, vereceğimiz kararlar, her nefesimiz ve her anımız artık eskisinden çok daha fazla ehemmiyet kazandı. Ülke olarak, millet olarak hatta dünya ve insanlık olarak bu corona denen virüsle savaşıyoruz. Allah’ın (C.C.) izniyle de yeneceğiz. Ya içimizdeki nefis virüsü ne olacak? Bir baharı daha volta izni kadar yaşamaya tahammülü olan var mı?
**
Kardeşlerim bu kadar uyku yeter, uyanalım. Bu ölü toprağını üzerimizden atalım. Sahte baharlar ile bu cennet vatanı ve bu hayatı heder etmeyelim. Özümüzü Kuran ve Sünnetle bezeyelim. Yönümüzü kayıtsız şartsız Hakka dönelim. Vesselam.