S.1) Hocam bakkala borçlu olan birisi var borcunu ben ödesem olur mu? Ne dersiniz.

C.1). Çok güzel bir düşünce. Yalnız ödemeden önce, siz veya alacaklı olan arkadaş veya siz, sizin borcunuzu ödüyoruz, kabul ediyor musunuz diye sormanız lazım. Kabul ederse zekat demenize gerek yok ödeyebilirsiniz. Borçlunun haberi olmadan öderseniz zekat yerine geçmez, bağış olur. Osmanlı da bu vardı. Allah kabul etsin. Güzel bir uygulama sizi tebrik ederiz.

S.2) Hocam bizim imam namazı hızlı kıldırıyor, ben salli barik dualarını bitirmeden selam veriyor, bende salli barik dualarını bitirince selam veriyorum bana kızıyorlar konuyu açıklar mısınız?

C.2) Cemaat imama tabidir salli barik dualarını okumak sünnettir. Siz imam selam verirken hemen imama uyup okumayı kesip selam vereceksiniz cemaatin hatası imamı bağlamaz, fakat imamın hatası cemaati bağlar.

S.3) Hocam namazda kaşınmak namazı bozar mı ? Ümrede gördük adamlar kaşınıp duruyor, Açıklar mısınız?

C.3) Hanefi ve Şafi mezheplerine göre namazda aynı rekatta üst üste üç defa kaşınırsanız abdest değil namaz bozulur. Birinci rekat bir defa ikinci rekat bir defa ayrı ayrı kaşınırsanız namaz bozulmaz, ama mekruh olur. Maliki Hambeli mezheplerinde bozulmasa da mekruh olur. Namazda huşu ister. Sonuç olarak namazda aynı rekatta yapılan üç kaşınma namazı iptal eder.

Ümre ve hacda görüyoruz, cehaletten, kötü alışkanlıktan geliyor.

S.4) Hocam namaz kılarken bayanın çorap kılması şart mıdır? Çok bayanlar çıplak ayakla namaz kılıyorlar açıklama yapar mısınız?

C.4) Bu konuyu Hanefi ve Şafi mezheplerine göre cevap yazalım. Hanefi mezhebine göre Müslüman bir kadının, yüzü ve elleri mahrem değildir. Kalan tüm vücut mahremdir. Örtülmesi farzdır. Ayaklar ihtilaflıdır. Onun için namaz kılarken çorap giymek en güzel yoldur.

Şafi mezhebine göre, kadının ayakları da avrettir. Onun için ayaklarının kapanması şarttır, farzdır. Yalın ayak namaz kılınmaz.

S.5) Hocam insanın başına gelecek olaylar önceden belirlenmiş midir ? Benim alacağım kızı Allah bilir mi? Yazılmış mıdır ? Açıklarmısınız.

C.5) Allah’ın sıfatları vardır, İslam’a göre Allah cc ilim sıfatıyla her şeyi bilmesi, kaderde yazması, günü gelince yazılanların olması ortaya çıkması kazadır. Her şey Allah cc bilmesi ve dilemesi ile olur. Allah cc kün (ol) dediği zaman feyekün (oluverir).

Bir insanın ne kadar yaşayacağı, ne işler yapacağı, kiminle evleneceği, nere ve ne tür ne şekilde yaşayacağı, nasıl öleceği ve nerede ne şekilde öleceği ilmi ezelde yazılmıştır, korunmuştur, belirlenmiştir.

Allah cc insanlara cüzi irade vermiş, kulun iradesini Allah cc ilmi ezelde nasıl, nerede, ne şekilde kullanacağını bildiği için yazmıştır. Yoksa yazdığı için kul yapmaz. Kafirlerin, zakirlerin, Siyonistlerin iradesini hangi yolda kullanacağını bildiği için yazmıştır.

S.6) Hocam Ulusal bir kanalda dolma ve kaplama diş olanların gusül abdesti olmaz dediler. Ben beş yıl önce kaplama diş yaptırdım. Çok moralim bozuldu. Demek ki benim beş yıldır namazım orucum boşa gitti. Ben ümreye gittim o da boşa gitti. Hocam açıklar mısınız biz ne yapacağız?

C.6) Hanefi mezhebinde guslün farzı üçtür.

1- Ağıza dolu dolu bol su vermek.

2- Buruna su çekmek

3- Bütün vücudu hiç kuru yer bırakmadan yıkamak.

Ayağınız kırıldı alçıya aldılar cünüp oldunuz ne yaparsınız? Bütün vücudu yıkar, alçı üzerine mesh edersiniz. Diş te aynen sargı hükmündedir.

a- İmam-ı Muhammede göre, diş i altın telle tutturmak mekruhtur. Kaplama dişin duşla bir engeli yoktur.

b- Eimmei selesiye göre plastik, kemik ve benzeri maddelerle kaplatmakta bir mani bir sakınca yoktur. Gusüle manisi yoktur. Diş sargı hükmündedir.

c- İmam-ı Azam a göre kaplatmakta mani yok sadece altın telle bağlamak makruhtur.

Ör; Ashaptan afracanın bir savaşta burnu kesilmiş, camiye gelemeyince Peygamberimiz (S.A.V) Eyne “Afraca nerede “diye sorar,? Ya Rasulallah burnu kesik olduğu için utanıyor, gelemiyor derler. Efendimiz (S.A.V) “Kaplatsın” buyurur. Gümüşle kaplatır, koku yapınca yine camiye gelemez. Efendimiz (S.A.V) yine sorar Ashab; Ya Rasulallah koku yaptığı için gelemiyor derler.

Efendimiz (S.A.V) kokmayan madenle kaplatsın buyururlar. Afraca altınla kaplatmış. Rasulallah (S.A.V) gördüğü halde seslenmiyor Buna takriri sünnet denir. İmamlar bundan dolayı kaplama, dolma dişin gusüle manisi yoktur. Derler.

Kaynak; Mebsud, Fetevai Hindiye , Fikri Yavuz Celal Yıldırım kaynaklarıyla İslam Fıkhi mezahibi Erbaa –ı Prof.Dr.Cavid Akşid in eseri.

Şafi mezhebinde ağızın içi sünnettir hiçbir sakınca yoktur.

S.7) Hocam Konya dışından arıyorum, Beş çocuk annesiyim şu an beş aylık hamileyim, kocam kürtajla çocuğu aldıralım diyor. Bende kürtaj günahtır aldırmam diyorum, Bana yardımcı olur musunuz, açıklar mısınız?

C.7) Anne rahminde dört ay oldu mu çocukta gelişmeler başlar sizin çocuğunuz beş aylıkmış kesinlikle çocuğunuzu kürtajla aldırmayın. Cinayettir, katilliktir. Kur’an-ı Kerim’de, şöyle buyrulur; Bieyyizembin Kütilek seni kim öldürdü? Diye sorulunca o da babam, annem öldürdü der. Müdafasız iinsanı öldürüyorsunuz. O canlıdır. Ona hayat hakkı tanımıyorsunuz. Hangi vicdan hangi iman sahibi insan buna razı oluyor. Aldırırsanız katil olursunuz hem Allah katında, hem kanun nazarında suçlu sayılırsınız. Rızkı veren Allah’tır. Belki de Allah cc onun sayesinde sizi bol rızıklandıracaktır.

S.8) Hocam Aksaray dan arıyorum sizi yutuptan vatsaptan dinliyorum ben babama kızdım Allah Kur’an hakkı için vallahi bu eve bir daha girmeyeceğim dedim. Babam hastalandı girmek zorunda kaldım. Şimdi ben ne yapacağım? İzah eder misiniz?

C.8) İslam Fıkhında üç türlü yemin vardır.

A) Yemin-i Gamus.

B) Yemin-i Münakide,

C) Yemin-i Lagv

A) Yemin-i Gamus ; Gamus yemini geçmişteki bir olay hakkında aslı olmadığı halde yalan yere yemin etmektir. Bu şekilde yemin eden büyük günaha girer. Allahtan bağışlanma dilemekten başka yolu yoktur.

B) Yemin-i Münakide; Bu yemin gelecekteki bir şeyi yapacağına veya yapmayacağına yemin etmektir. Sizin yemininiz buna girer. Bunun keffareti vardır. On fakiri iki gün doyurmaktır. Bir fakir bir bir öğünde yüzelli TL.. ye ancak doyar, iki öğün olunca üçyüz TL. eder. 20x300=6000 TL. sen fakire para vereceksin.

S.9) Hocam kadın düşük yaptıktan sonra cinsel temasta bulunabilir miyiz? Önemi binaen soruyorum. Açıklar mısınız?

C.9) Hanefi Mezhebine göre düşüğün el, ayak, tırnak, saç, parmak gibi organları belliyse, lohosalık meydana gelir. Lohosalık dönemi kırk gün sürer. Daha önce kan kesilebilir, kesilirse kadın kendinden eminse yıkanır temizlenir cinsel temas olabilir. Namaz da kılar.

Fakat organlar belli değilse o zaman lohosalık hali meydana gelmez. Yıkanıp temizlenir cinsel temasta olabilir.

Netice olarak, çocuğun organları belli olursa, lohosalık olur, cinsel temas olmaz. Haram olur. Hanefi mezhebine göre, cinsel temasın müddeti kırk gündür. Kırk günde cinsel temas olmaz. Daha önce kan kesilirse lohosalık biter. Yıkanıp temizlenir namazlarını kılabilir. İbadetlerini yapar. Müslümanlar bu konuda bilgili hassas olmalıdır. Lohosalık halinde, kadının adet halinde cinsel temas haramdır. Helal kabul ederse erkek olsun kadın olsun dinden çıkar. Kafir olur.

S.10) Hocam sizi yutuptan takip ediyoruz. Cinsel (lepte) sapıkların dernekleri var Avrupa fonundan yardım alıyorlarmış, Livatanın dindeki hükmü nedir açıklar mısınız?

C.10) Livata erkekle erkeğin birleşmesi cinsel temasıdır. Çok çirkin çok azabı olan büyük haramlardandır. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur; “Siz rabbinizin sizin için yaratmış olduğu eşlerinizi bırakıp ta insanlar içinden erkekle mi gidiyorsunuz? Doğrusu siz haddi aşmış bir kavimsiniz.” Şura 165-166

Peygamberimiz (S.A.V) şöyle buyurur;

“Sizin için en çok korktuğum şey Lut Kavminin kötü emelidir.”

Devamında Efendimiz (S.A.V) “Böylelerini, Lut Kavminin yaptıklarını yapanlara Allah lanet etsin, Allah lanet etsin, Allah lanet etsin” diye üç defa lanet okumuştur.

Nesai “Bir kimseyi iki defa reçmetmek olsaydı o da Livatalara olurdu.” Demiştir.

Filistin El Erika bölgesinde Lut (A.S) Peygamberdi, 80. KM mesafede El Halil kentinde amcası İbrahim (A.S.) Peygamberdi.

Erihada iki şehir vardı. Sadom Komora ikiyüz bin nüfus birinde, bir o kadar da öbüründe yaşıyordu. Kadınları bırakıp erkeklerle cinsel temas yapıyorlardı. Yetmiş bin kişi de Teveccüd namazı kılarmış, ama onlara iyiliği emredip, kötülüğü men etmemişler, onlara göz yummuşlar. Allah cc. Cebrail i ve Mikail i Lut (A.S.) a iki erkek delikanlı şeklinde göndermiş. Lut un karısı Vekila dışarı çıkıp azgın kavime iki delikanlı genç Lut un yanında diye haber vermiş. İnanmış dokuz kişi azab gecesi yarısı almış çıkarmış azgınlar arasında karısı da kalmış. Cebrail (A.S) kanadını vurmuş o dörtyüzbin nüfuslu iki şehir yerin dibine deniz seviyesinden 384 metre tabana gömülmüş. Hala kalıntıları var. Kur’an şöyle der;

“Etühlikine binefaalessüfehiminne “İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri helak eder misin? Allahım. “ Sonuç bu tür fiiller yaygınlaştığı zaman deprem, sel felaketi, yangınlar, yere batmalar olur. Tıpkı bu günde onlara benziyor. Bunun için de elle, dille, kalben buğuz edip mücadele etmemiz şarttır. Fi emanillah meas selame mücadele etmemiz şarttır.