A. Galip Doğan

A. Galip Doğan

Fıkhi Sorular ve Cevapları

Fıkhi Sorular ve Cevapları

S.1) Hocam; Babam oruç tutamadı ve vefat etti. Onun yerine ben oruç tutabilir miyim? Açıklar mısınız?

C.1) Biz genelde cevaplarımızı Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre veriyoruz.

Oruç borçlusu olan birisinin yerine bir başkası oruç tutamaz. Namaz ve oruç ferdi bir ibadettir. Bakara Suresinin 184. Ayet-i Kerimesinde “Sayılı günler olmak üzere oruç sizlere farz kılındı. Sizden her kim hasta olursa, yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde oruç tutar. İhtiyarlık veya müzmin hastalık sebebiyle oruç tutamayanlara bir fakirin doyumu kadar fidye verir. Bununla beraber kim gönüllü olarak hayır yaparsa bu kendisi için daha iyi olur. Eğer bilirseniz (güçlüğe rağmen) oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır” buyurulmaktadır.

Şafii Mezhebinde; Mürsel bir Hadis-i Şerife göre Peygamber Efendimiz (SAS) şöyle buyurur: “Kim ölürse ve üzerinde oruç borcu bulunursa onun yerine velisi (varisleri) oruç tutabilir” Ancak bu görüş zayıftır, amel edilemez.

Yalnız fidye verirken bir fakirin karnını doyuracak kadar fidye verilmelidir.

S.2) Hocam; Ramazan Ayından önce kaza orucu tutarken orucu bozdum. Kaza mı yoksa Kefaret Orucu mu gerekir? Nasıl tutacağım açıklar mısınız?

C.2) Kefaret: Ramazan Orucu kasten yenilirse lazım gelir. Bu hem Allah’ın emri hem de Ramazan Ayına olan saygıdan dolayıdır. Bunun dışında ister kaza orucu, ister nafile oruç, isterse adak orucu olsun bozulması halinde kefaret lazım gelmez. Ancak kazası gerekir. Yani güne gün tutulur.

S.3) Hocam; Biz bir yanlışlık yaptık. Vakit daha imsakten önce zannederek yemek yedik, sonra imsak çoktan geçmiş ve aradan 40 dakika geçmiş. Bizim bu orucumuz oldu mu? Ne yapmamız gerekir? Açıklar mısınız?

C.3) Yanlışlıkla vakit var diye yemişsiniz, sizin orucunuz olmadı. O orucu kaza edeceksiniz. Nasıl olsa orucumuz olmadı diyerek yer içerseniz o zaman durum değişir ve kefaret orucunu tutmanız lazım gelir.

Unutularak yenir ve içilirse sonra oruçlu olduğunuz aklınıza gelirse hemen su ile ağzınızı çalkalayıp orucunuza devam edersiniz, orucunuz bozulmamıştır. Unutturan Allah (CC)’tır.

S.4) Hocam; Komşumuzun kocası öldü, 3 çocuğu var. İkisi 8 veya 10 yaşlarında diğeri 17 yaşındadır. Bu bayana yardım ettiler, ev yaptırılacak diye 600.000.- (altı yüz bin) TL para verildi. Bazı komşular bu bayana zekât veriyorlar. Bu kadın zekât alabilir mi? Açıklar mısınız?

C.4) Bu bayana verilen paranın üzerinden 1 yıl geçmişse o zaman zekât verilmez ve o kimse de zekât alamaz. 81 gr altını veya bunun karşılığı parası olan kimse şeran zengin hükmündedir. Bu bayanın zekât alması da haramdır. Bu bayan o 600.000.-TL’nin zekâtını vermelidir. Namaz, oruç ve hac ferdi bir ibadettir.

Farz; buluğ çağına erene de zekât farz olur. Bu bayanın buluğ çağına ermeyen çocuklarına da zekât, fitre verilmez. Ancak buluğ çağına eren çocuklar fakirse zekât verilebilir. Zariyat Suresinin 19. Ayet-i Kerimesinde Allah (CC) şöyle buyurur: “Onların (zenginlerin) mallarında fakirlerin hakları vardır

S.5) Hocam; Sizi sosyal medyadan takip ediyoruz. Bazı tüccar arkadaşlarla tartışıyoruz. Biz yüksek düzeyde vergi veriyoruz. Vergi verdiğimiz için de zekât vermiyoruz derler. Çok önemli olduğu için açıklamanızı bekliyoruz.

C.5) Zekât; 81 gr altını veya o miktarda parası olan bir kimse dinimizce zengindir ve zekât vermezi farzdır. Zekâtta niyet şarttır. Zekât verirken bu benim zekâtımdır demeyin sadece kalbi niyet farzdır ve yeterlidir.

Kur’an-ı Kerimde zekâtın nerelere verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak vergide böyle bir niyet yoktur. Verginin nereye verileceği belli değildir.

Cumhur Ulema ’ya göre; zekât vergiye mahsup edilemez der.

S.6) Hocam; Sizi Eskişehir’den arıyorum. Bir evde hoca Yatsı Namazını kıldırdı, arkasından da Vitir Namazını kıldırdı. Vitir Namazı vacip olduğu için cemaatle kılınması bize doğru gelmedi. Vitir Namazı sadece Ramazan Ayında Teravih Namazından sonra kılındığını biliyoruz. Bu konuyu açıklar mısınız?

C.6) Hanefi Mezhebine göre; Ramazan Ayı dışında Vitir Namazının cemaatle kılınması caiz değildir.

Şafii Mezhebine göre; Vitir Namazı Teravih Namazı ile birlikte cemaatle kılınır. Ramazan Ayı dışında Vitir Namazı cemaatle kılınmaz.

Hanefi ve Şafii Mezhebinde de Vitir Namazı Ramazan Ayı dışında cemaatle kılınmaz.

S.7) Hocam; Kerahet vakitleri hangileridir? Kaç dakika sürer? Bir kanalda kerahet vakitlerini 10 dakikaya indirmişler. Böyle fetva yayınlamışlar. Bu konuyu açıklar mısınız?

C.7) Hanefi Mezhebine göre; Şu 3 vakitte hiçbir namaz kılınamaz Tahrimen Mekruhtur harama yakındır. Bu mekruhun vaktini kim değiştirebilir? Biz gün geldi Kâbe’de, Ravza ’da Bayram Namazı kıldık. 35 dakika sonra kılınıyor. Bizde (Türkiye’de) güneş doğduktan sonra, Mekke ve Medine’de 35 dakika bu yaz kış aylarında değişiyor. Bazen de 30 dakikaya düşüyor. Bunu değiştirmek kimsenin yetkisinde değildir.

Kerahet Vakitler:

  1. Güneşin doğuşundan itibaren 45 dakika geçmeden hiçbir namaz kılınamaz. Kerahet vakti çıkmadan kılınan namaz caiz değildir.
  2. Zeval vakti (Öğleyin güneş tam tepedeyken) namaz kılınmaz. Bu durumda da 45 dakikalık bir zaman söz konusudur. Yalnız cenaze namazı kılınabilir denilmektedir. Bunu kimse değiştiremez, değiştirenler de Ehli Sünnetten değildir.
  3. Güneş batarken (İkindi Namazının farzından sonra) nafile namaz kılınmaz. Ancak o günün ikindi namazı kılınabilir.

Şafii Mezhebine göre; Yukarıda belirtilen vakitlerde namaz kılınmaz. Yalnız kaza namazı ve cenaze namazı kılınır.

S.8) Hocam; Biz arıcıyız. Arının zekâtı olur mu? Balın zekâtı olur mu? Açıklar mısınız?

C.8) Hanefi Mezhebine göre; arının zekâtı olmaz. Ancak mahsulü olan baldan zekât 10/1 zekât verilecektir. Tarladan kalkan mahsulün öşürü olduğu gibi balında zekâtı vardır farzdır ve verilmesi gerekir. (Kaynak: Fıkhül Kadir)

Şafii Mezhebine göre; Baldan zekât verilmez. Çünkü kustur der.

(Kaynak: Seyda Muhammed- Fetvalar sayfa 305)

S.9) Hocam; Biz Ramazan Ayında Umredeydik. Hanımım regl olduğu halde Kâbe’ye girdi. Tavaf yaptı. Orada bir iki hoca bir şey olmaz dediler. Bu konuyu açıklar mısınız?

C.9) Çok yanlış yapmışsınız. O haldeyken Kâbe’ye girmek haramdır büyük günahtır. Siz ceza olarak bir kurban keseceksiniz. Bu kurbanın kesim yeri de Mekke’de harem bölgesi içerisinde olmalıdır. Şayet bu olay Hac İbadeti sırasında olsaydı ceza olarak bir deve kurban edilmesi gerekirdi.

Umreniz tamamdır, ancak umre veya hacca gidenlere bir kurban parası vereceksiniz ve hanımınız kurban kesmesi için vekâlet vererek Mekke’de harem bölgesinde kurbanın kesilmesini sağlamanız gerekmektedir. (Kaynak: Mebsud- Feteva-i Hindiye)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
A. Galip Doğan Arşivi