A. Galip Doğan

A. Galip Doğan

FIKHÎ SORULAR VE CEVAPLARI

FIKHÎ SORULAR VE CEVAPLARI

S.1) Hocam; Ben nişanlandım. Kız tarafı bana altın yüzük aldı. Takmam için bana ısrar ediyorlar. Altın yüzüğü erkekler takar mı? Bana bir yol gösterir misiniz?

C.1) Hanefi Mezhebine göre; Gümüş yüzük takmak erkek ve kadına Mubahtır takabilirler. Ancak erkeklerin altın yüzük takması haramdır büyük günahtır. Kız tarafı neden haram işlemeye zorlarlar. Şimdiden böyle haramlara karşı zorlama olursa bunun sonu nereye varır.
Şafii Mezhebine göre; Gümüş yüzük takmak erkek ve kadına sünnettir. Erkeğin altın yüzük takması haramdır. Bu bir madendir, neden gümüş helal de altın haram olsun derse bir kimse dinden çıkar imanı gider. Peygamber Efendimiz (SAV) şöyle buyurur: “Altın, ipekli elbise giymek ümmetimin kadınlarına helal, erkeklerine haramdır” (Kaynak: Ebu Davud)
Bir gün Peygamber Efendimiz (SAV) sahabenin birisinin parmağında altın yüzük gördü. Hemen onu çıkarttırdı ve şöyle buyurdu: “Sizden her hangi biriniz kor ateş alıp onu eline koyabilin mi? Altın yüzükte böyledir” (Kaynak: Müslim)
İmamı Şafii ve İmamı Malik; yüzüğün sağ ele takılmasını söylerler.
Siz kız tarafını ikna edin, gümüş yüzük alsınlar veya ondan daha pahalı alyans alsınlar. Kırmadan dökmeden yumuşak teklifle altın yüzüğü parmağınıza takmayın.

S.2) Hocam: Kolonya ikram ediliyor, bizde sürüyoruz. Bazı kardeşlerimiz kolonya kullanmak haramdır diyorlar. Ne yapalım? Açıklar mısınız?

C.2) Bu sorunun cevabını Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre vereceğiz.
Hanefi Mezhebine göre; Kolonya etil alkol ile yapılan ve dezenfektan olarak kullanılan bir maddedir ve kullanmak caizdir. Yalnız namaz vakitlerine yakın zamanda kullanılmaması iyidir. Bilhassa Covid-19 gibi virüslerden korunmak için hepimiz kullandık. Konu ile ilgili Merhum Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Maide Suresinin bir Ayet-i Kerimenin tefsirinde, kullanılabilir der.
Şafii Mezhebine göre; Kolonya kullanmak caiz değildir. Çünkü içerisinde alkol vardır ve necistir. Bir yere değdiğinde orayı yıkamak icap eder. Kullanan kimse günah işlemiş olur der.

S.3) Hocam; Eskişehir’den arıyoruz. Sizi YouTube’den takip ediyoruz. Ekiz çocuklarımız var. Sık sık nazar değiyor. Onlara kurşun döktürün, nazar boncuğu takın deniyor. Siz ne dersiniz?

C.3) Nazar boncuğu takmak İslam’da yoktur. Ayrıca nazarı da önleyemez. Eğer siz nazarı bunlar korur derseniz günahkâr olursunuz. Nazar boncuğu takmak bizlere İranlı şiilerden geçmiştir. Peygamber Efendimiz (SAV) şöyle buyurdu: “Kim nazar boncuğu takarsa Allah (CC) ona nazar boncuğu takması sebebiyle bir fayda yaratmaz. Kimde nazarlık takarsa Allah (CC) ondan bir hayır bir şifa vermez” (Kaynak: Ahmed Bin Hambel)

S.4) Hocam; Sizi Aydın’dan arıyorum. Şimdi zeytin hasadı zamanı, zeytinlerimizi topluyoruz. I. kalite II. kalite olanlar var. Zeytinden yağ da çıkarıyoruz. Zeytinin, yağın zekatını nasıl vereceğiz? Zeytin olarak mı zekat vereceğiz yoksa çıkarılan yağdan da zekat verecek miyiz? Açıklar mısınız?

C.4) Siz zeytinleri topladınız. I. kalite II. kalite diye ayırıyorsunuz. Çıkan zeytinleri paçal yapın. I. kalite üzerinden 10/1 veya 20/1 olarak öşürünüzü verin. Kur’an-ı Kerim’de Allah (CC) şöyle buyurur: “Hasat mevsimi geldiği zaman onun hakkını, fakirin hakkını verin”

Siz zeytinden verdikten sonra ayrıca yağından, küspesinden zekât verilmez. Yalnız; yağı depoya koyuyorsunuz, üzerinden 1 yıl geçince onun zekâtını da verin.

S.5) Hocam; Maraş’tan arıyorum. Sizi YouTube’den arıyorum. Bizi düğüne davet ettiler. Düğün çalgılı, kadın erkek karışık oynuyor ve içki de ikram ediliyordu. Bizde yakın akraba olduğu için gittik. Siz ağır günah işlediniz dediler. İçkili eğlenceli düğüne gidilir mi? Ne dersiniz?

C.5) Hanefi Mezhebine göre; düğün içkili, çalgılı değilse davete icabet sünnettir. Ancak düğün karma karışık gelin yarıya kadar açık içkiliyse bu tür yerlere gidilmesi uygun değildir.
Şafii Mezhebine göre; düğün meşru ise icabet etmek vacip olur. Ancak Allah’a isyan olan bir yerde mahlûkata itaat olmaz. Hatta içkili ise orada oturmak haram olur. Öyle düğünlere gitmek günahtır dinimizce yasaktır.
Bir anekdot anlatayım; 2002 yılında Macaristan Budapeşte’deyiz. Meşhur Estergon Kalesindeki kiliseyi ziyarete gittik. Kalabalık bir grup kilisedelerdi. Düğün varmış. Papaz evlenecek olanların nikâhını kıydı dualarını etti. Orada resmî olan papaz tarafından kıyılan dinî nikâhtır. Gelinin sadece başı açıktı. Giydiği elbise bedenini tam olarak örtüyordu.

S.6) Hocam:. Filistin’de Gazze’li kardeşlerimize nasıl yardımcı olabiliriz? Halkı Müslüman olan 60’tan fazla devletler var. Hiçbir varlık gösterilmiyor. Allah’ın cihad emri unutuluyor. Kınama ile geçiştiriliyor. Bundan biz de mesul değil miyiz? Ne dersiniz?

C.6) Peygamber Efendimiz (SAV): “Vücudun her hangi bir yerine diken batsa bütün vücut rahatsız olur. Müslümanlar da böyledir. Bir Müslümanın başına bir bela gelse diğer Müslümanlar da rahatsız olur” buyurmaktadır.
Müslümanlar çoluk çocuk, yaşlı, hasta demeden katledilirken, İslam lemi suskun ve korku içerisindedir. İsrail başbakanı tehdit ediyor. Bu işe karışmayın, karışırsanız rahatınızdan olursunuz diyor. Halkı Müslüman olan devletlerin başına getirilenler, kökü dışarıda olanlardır. Halkları protesto ediyor, liderleri kınıyorlar. Ancak bu yapılanlar hiçbir karşılık bulmuyor. İsrail bildiği yolda ilerlemeye devam ediyor. Hayber Kalesinin fethi uzun sürünce Peygamber Efendimiz (SAV) onun çaresini buluyor. Hurma ağaçlarını kestirerek ekonomik ambargo uygulattırıyor. Bugün bizde halkı Müslüman olan devletler olarak ekonomik ambargo uygulasak, İsrail ve yandaş devletlerin, kuruluşların malları almayıp protesto yapsak bu zalim siyonist İsrail bu kadar saldıramazlardı.
Örneğin; Mısır Devleti, seçimle iktidara gelen Merhum Mursi’yi siyonist güçler ABD’yi de yanlarına alarak Mursi’yi şehit ettiler. Sisi’yi iş başına getirdiler. İşte bugün için Sisi’yi ve onun gibileri iş başına getiriyorlar ki karşılarına mukavemet gösterecek bir lider çıkmasın. Almanya eski başbakanı bayan şöyle diyor; Hindistan’ın bir buçuk milyar nüfusu var. 150 den fazla dinleri var. Onlar huzur içinde yaşıyor. Müslümanların iki milyar nüfusu var. Allah’ı bir, Dini bir, kitabı bir, kıblesi bir ancak birbirlerini yiyorlar birleşemiyorlar diyor.
Allah (CC) Ali İmran Suresinin 107. Ayet-i Kerimesinde şöyle buyurur: “Allah’ın ipine (dinine) sımsıkı sarılın. Sakın parçalanmayın. Sonra gücünüz gider” Biz Müslümanlar Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflere sımsıkı bağlı kalsaydık başımıza bu sıkıntılar gelmezdi.
Hayat-ül Hayvanat adlı bir kitapta şöyle hikâye edilir; Ormanda 3 öküz yaşardı. Biri beyaz, biri alaca birisi de siyah renkteydi. Akşam olunca sırt sırta veriyorlardı. Kurtlar yanaşamıyorlardı. Kurtlar aç kaldılar. Tilki devreye girdi.
Siyah öküzle alaca öküze;
Sizin hiç rahatınız yok her gün saldırıya uğruyorsunuz. Nedenini biliyor musunuz dedi.
Hayır, bilmiyoruz dediler
Beyaz öküzün sırtı gece görünüyor. Onu dışlayın rahat edersiniz dedi.
Ertesi gün siyah ve alaca öküz hiç yoktan kavga ettiler. Beyaz öküzü dışladılar. Kurtlar beyaz öküze saldırınca beyaz öküz bağırdı.
Bugün bana olanlar yarın size de olur dedi ve kurtlar tarafından yendi.
Tilki siyah öküze geldi
Alaca öküzü de dışla o zaman daha da rahat edersin dedi. Siyah öküz onu da dışladı.
Kurtlar saldırınca alaca öküz;
Eyvah! Beyaz öküzü dışlamakla yanlış yaptık. Bir gün bu felaketin benim de başıma
geleceğini düşünmem lazımdı der.
3 gün sonra yalnız kalan siyah öküze sıra gelince o da feryat eder;
Ah öküz kafam beyaz öküzün başına gelenler bir gün benim de başıma geleceğini
düşünmem lazımdı der.
Bu gün Filistin’in başına gelenler yarın bizim de başımıza gelebilir. Siyonistlerin inancı, büyük israil devletini kurmaktır.

S.7) Hocam; Karz-ı Hasen ne demektir? Bu gün bu terim unutuldu mu? Açıklar mısınız?

C.7) Karz-ı Hasen; Karz; ödünce para vermek, yardım etmek, Allah rızası için karşılıksız yardımlaşmak demektir. Bu gün bu güven kalkmış gibidir. Ödünç alan ihmal ediyor vermiyor. Zenginde ödünce para vermiyor. Allah (CC) Hadid Suresinin 18. Ayet-i Kerimesinde şöyle buyurur: “Muhakkak ki sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar ve Allah’a Karz-ı Hasen ile borç verenler yok mu? Onların mükafatı kat kat artırılır. Onlar için çok şerefli mükafat vardır”
Karz-ı Hasen Müekket bir sünnettir. Bugün bu güven kalktığı için insanlar faizli krediye başvuruyorlar.
Rabbimiz kaybolan güven duygusunu bizlere geri kazandırsın İnşaallah.

S.8) Hocam; Ben yeni evli bir bayanım. Tırnağımda oje var. Bununla gusül abdesti olur mu? Açıklar mısınız?

C.8) Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre; Altına su geçirmeyen bir bant veya oje olabilir. O kişinin abdesti ve guslü olmaz. O yapışkan maddenin vücuttan çıkarılması gerekir. Bilhassa yağlı boya yapanların bu hususa son derece dikkat etmesi gerekir. Tırnağa sürülen oje veya dudağa sürülen ruj altına su geçirmiyor. Uzmanların görüşü bu yöndedir. Oje veya rujla alınan abdest veya gusül abdesti olmaz. İsterse denizde yüzsün yine olmaz. İnançlı aklı başında bir bayanın bunları yapması hiç de uygun olmaz.

S.9) Hocam; Konya dışından arıyorum. Cuma ezanı okunurken kustum. Ağzımı yıkayıp Cuma Namazına gittim. Senin abdestin bozulmuştu, kılmış olduğun Cuma Namazı olmadı dediler. Ne dersiniz?

C.9) Hanefi Mezhebine göre; ağız dolusu kusmak, kustuğu safra yemek donmuşken olursa abdest bozulur. Siz yanlış yapmışsınız. Hemen abdest alıp Cuma Namazına yetişirdiniz.
Ebu Yusuf’a göre; çıkan balgam, kusmuk abdesti bozar.
Kusmanın abdesti bozması için 3 şart vardır
Mideden gelmesi
Ağız dolusu veya daha çok olması
Hepsinin bir defa gelmesi, ayrı ayrı zamanda olan kusmalar ağız dolusu olursa abdesti
bozar.
Şafii Mezhebine göre; kusmakla abdest bozulmaz. Ön ve arkadan çıkan abdesti bozar diğerleri bozmaz.
S.10) Hocam; Konya dışından arıyorum. Kadına arka yoldan yaklaşmak haram mıdır? Dinimizde cezası nedir?

C.10) Bir kimse eşine arka yoldan yanaşması ittifakla haramdır büyük günahtır. Konuyla ilgili olarak Peygamber Efendimiz (SAV) şöyle buyurmuştur: “Allah (CC) kadınlara arka yoldan yaklaşanlara lanet etti” (Kaynak: Taberani)
Başka bir Hadis-i Şerifte Efendimiz (SAV): “Allah (CC) bir kadına arka yoldan yaklaşanlara rahmet nazarı ile bakmaz” (Kaynak: İbni Mace – Beyhaki)
İmamı Azam şöyle der: “Erkeğin karısına arka yoldan yaklaşması Lut Kavminin fiili gibidir” demiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
A. Galip Doğan Arşivi