Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Fetö’nün subliminal mesajları

Fetö’nün subliminal mesajları

Geçen yazımızda eğitimde ahlak ve maneviyattan bahsetmiştik.

Ahlaki ve manevi değerleri öncelemediği gibi yok etmeye yönelik materyalist bir eğitim sisteminin insanlarımızı ne hale getirdiği açık seçik görüldü artık.

Görüldü de vaz geçildi mi?

Hayır. Üstelik artan bir oranda ahlak ve maneviyatta karşı devam etmekte yıkıcı darbeler.

Dış ülkelerden yakınma zamanı değil artık.

Falan ülke bizim eğitim sistemimizi ters yüz etmek için şunları ve şunları yapmaktan geri durmuyor mazeretinin arkasına sığınılacak zaman değil bu zaman.

Ya da dış ülkelerin içimize yerleştirdiği elemanlar vasıtasıyla eğitim ve öğretim kitaplarına bizim aleyhimiz olacak hususlar sokuşturuluyor bahanesinin de geçerli olmadığı günlerdeyiz.

Bu değişimin en net fotoğrafı 15 temmuz FETÖ kalkışması sonrasında ortaya çıkmış bulunmaktadır.

Çünkü FETÖ sadece askeriye, adliye ve polis teşkilatına el atmış değil ki.

Bunların hepsinden daha önce Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde yuvalandığını herkes biliyor.

Ama en başta bilenler olmak üzere herkes bilmiyormuş gibi yapıyor ve işi sulandırıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinden on binlerce öğretmeni atmak çözüm değil.

Çünkü FETÖ bakanlığa sadece öğretmen kadrosu olarak nüfuz etmedi.

Belki de en çok nüfuz ettiği alan ders kitaplarının yazım aşaması idi.

Bu konuda gözden kaçırılan husus şu:

FETÖ’ye bağlı kişilerin yazdığı ders kitapları okullarda okutulduğu müddetçe öğretmenleri işten atmak tek başına bir menfaat sağlamayacaktır.

FETÖ’nün ders kitapları aracılığıyla öğrencilere direkt veya dolaylı olarak yada subliminal yolla mesaj verdiği yıllardır söylenen bir gerçektir.

Bu hususun zaman zaman yazılı ve görsel basında örnekleri ile yer almış olmasına rağmen okulların açılacağı bir zamana sıkıştırılması ve doğru dürüst bir kontrolden geçirilmeden kitapların öğrencilere dağıtılması en azından bu alandaki mücadelenin savsaklanması anlamına gelmektedir.

Milli Eğitimde ders kitabı yazanlardan yaklaşık 60 kişinin atılmasının çözüm olmadığı ileriki zamanlarda mutlaka görülecektir.

Bu arada bugün yapılan işlere bakılınca Milli Eğitim Bakanlığı’nın ısrarla ders kitaplarını bir merkezden yazdırması uygulamasının da yanlışlığı görülmüştür ve artık bu tek tip insan yetiştirme uygulamalarından vazgeçilmelidir.

Diğer yandan Milli Eğitim Bakanlığı tek tip kitap uygulamasıyla kendi öğretmenlerine güvenmediğini de ortaya koymuş olmaktadır.

Eğitimde ahlak ve maneviyattan bahsedilince özellikle yabancı dil kitaplarındaki gayri dini ve ahlaki resimlerin gündeme gelmesi de kaçınılmaz olacaktır.

Bütün bunlar göz önüne alındığında en az FETÖ kadar tesirli gayri dini ve ahlaki unsurların ders kitaplarından temizlenmesi için sadece Milli Eğitim Bakanlığına değil tüm kurum ve kuruluşlar ile STK’lara da çok önemli görevler düşmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi