Fahri Efendi (Kulu) kabri başında anıldı

Hadim’in Taşkent bucağında 1879 (H.1297) senesinde doğan, 1950 (H.1369) senesinde Konya’da vefat eden Fahri Efendi Kulu, ölümünün 60. yılında anıldı. Aydınlar Ocağı, Konevi Araştırma Merkezi ve Yazarlar Birliği tarafından düzenlenen program ile Hacı Fettah Mezarlığında kabri başında anılan Fahri Efendi’yi çok sayıda seveni unutmadı. Programda ilk olarak Fahri Efendi’nin hayatı hakkında bilgi veren Araştırmacı – Yazar Mehmet Ali Uz, “Fahri Efendi’nin Babası büyük alim Mehmet Hocadır. İlk tahsilini köyünde babasından yapan Fahri Efendi, daha sonra Konya’daki meşhur alim Şeyh zade Ziyaeddin Efendinin derslerine gitti. Tasavvuf yolunda ilerlemek için Nakşibendiyye yolunun büyüklerinden Muhammed Bahaeddin Efendiye bağlandı. Fahri Efendi, Arapça, Farsçanın yanında Rumcayı çok iyi bilirdi. Bir ara Sofya’da vaizlik yaptı. Medreselerin kapatılmasından sonra evine çekildi. Gelen ziyaretçilerini kabul ederek, onların yetişmeleri için sohbetlerde bulundu. Halka her zaman yardımcı, onların her türlü dertlerine derman olmayı kendine şiar edinmişti. Bu gün onu ölümünün 60. yılında bir kez daha rahmet ile anıyoruz” dedi.

Halk arasında çok sık anlatılan Fahri Efendi’nin bir anısını anlatan Gazeteci- Yazar İhsan Kayseri ise, “Fahri Efendi’nin günümüze kadar ulaşan sayısız menkıbeleri var. Fahri Efendi bir gün talebesi Hacıveyiszade Mustafa Efendi ile bir yere gidiyordu. O sırada Hacıveyiszade Mustafa Efendiyi tanıyan bir kadın gelip, “Hocam bahçemizdeki kuyuya tavuk düşmüş, ölmüş. Fakat şişmeden çıkardık. Kuyuyu temizlemek için ne yapalım?” diye sorunca, Hacıveyiszade Mustafa Efendi; “Kırk, elli yahut altmış kova çıkarılırsa kuyu temizlenir demiş. Kadın tekrar; “Hocam suyu kendi kovası ile mi yoksa başka kovayla mı çıkaralım?” diye sorunca; ‘Kovayla’ cevabını verdi. Hanımın içi rahat etmediğinden bazı sualler sormak için hazırlanırken Fahri Efendi söze karışarak, ‘Hanım! Kırk kova çek, rahatına bak. Kuyu temiz olur. Hatta bir bardak su getir ben de içeyim” der. Kadın gittikten sonra talebesine dönen Fahri efendi, “Mustafa, Mustafa! Halkı zora sokmak, gönlünde ukde bırakmamak işleri zorlaştırmamak lazımdır” diye tembihte bulunmuş” diyerek Fahri Efendi’yi bir kez daha yad etti.

ALİ SAİT ÖGE