Eşinin emaneti için 3 aydır hastanede
Eşini maden kazasında kaybeden Fadime Haznedar yaptığı açıklamada, maden kazası yaşandığında 5 aylık hamile olduğunu, olayı öğrendikten sonra üzüntüden hastalandığını söyledi.
Haznedar, "Devamlı olarak tedavi gördüm. Hamileliğimin 7'nci ayında doktorlar, karnımdaki bebeğimde böbrek büyümesi olduğunu söylediler. Bu beni bir kez daha yıktı. Çocuğum dünyaya geldi. Adını 'Sare' koyduk" dedi.
Doğum yaptıktan sonra Sare'nin tedavisi için hastanelerde dolaşmaya başladığını vurgulayan Haznedar, "En son Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesini geldik. Bir aydır buradayım. Bebeğimin böbreklerinde taş varmış. Ameliyat oldu ama taşı bulamadılar. Şimdi idrarından kan geliyor. Doktorumuz kızımın durumunun iyi olduğunu söyledi. Sıkıntı yokmuş. Biraz büyüyünce tekrar bir müdahaleyle taş alınacak" diye konuştu.
"BİZLERİ, YETİMLERİMİZİ UNUTMASINLAR"
Maden kazasından sonra çocuklarıyla yalnız kaldığını ifade eden Haznedar, şunları söyledi:
"Yiğidimin bana bıraktığı 3 tane emanetle yalnız kaldım. Arkamızda bir duran olmadı. Şimdi bu emanet dört oldu. O bana eşimin son emaneti. Ben o emanete sahip çıkabilmek için 3 aydır hastane köşelerindeyim. Üç kızım köyde. Nasıllar bilmiyorum. Kimse 'sen neredesin?' demiyor. Benim eşimin günahı ne, yetimlerimin günahı ne? Bu olayda suçu olan cezasını çeksin. Hiçbir şey görmezden gelinmesin. Yetimlerim hiçbir suçu yok. Onların yaşamaya hakları var. Bizleri, yetimlerimizi unutmasınlar."
Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Öztürk ise küçük Sare'nin kendilerine geldiğinde 2 aylık olduğunu söyledi.
Sare doğduğunda ailesi tarafından Karaman'da götürüldüğü hastanede, böbrek taşı olduğunun tespit edildiğini anlatan Öztürk, "Gerçekten hastada taş vardı. Kapalı sistemle taş tedavisi uygulamasını gerçekleştirdik. Ancak tedavi sırasında taş hareketli olduğu için böbreğin başka bir boşluğuna kaçtı. Uğraşlarımıza rağmen taşı bulamadık. Çocuğa, taşın zarar vermemesi, böbreklerin şişmesini önlemek amacıyla, böbrekle idrar kesesi arasına bir tıbbi malzeme yerleştirdik" dedi.
"HASTANIN GENEL DURUMU İYİ"
Bu uygulamanın kendilerine ilerideki müdahaleler için zaman kazandıracağına dikkati çeken Öztürk, "Bu şekilde hastayı taburcu ettik. Hasta 3 gün sonra, idrar yollarında kanama ile tekrar geldi. Tedavi başladı. Böbreğe bir miktar kan verilmek zorundaydı, verildi. Şu anda kan değerleri düzgün. Hastanın genel durumu iyi. Özel odada tutuyoruz. Taburcu olabilir. Fakat hassas ve özel bir bebek olduğu için hemen göndermiyoruz. Artık böbrek şişmesi oluşmuyor. Yalnız bebekte biraz büyüme geriliği var. Bu tolere edilebilir durumda. Yapılacak her şey yapıldı. Sıkıntı yok" şeklinde konuştu.
Ermenek'te kömür ocağında 28 Ekim 2014'te meydana gelen su baskını nedeniyle aralarında Ali Haznedar'ın da bulunduğu 18 işçi mahsur kalmış, 38 gün süren arama kurtarma çalışmalarında işçilerin cansız bedenine ulaşılmıştı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.