Erdoğan'dan BDP'ye sert çıkış

Grup konuşmasında 2011'in değerlendirmesini yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'de 2011 yılı seçim yılı olmasına rağmen, ekonomide tüm dünyada hayranlıkla izlenen bir performans sergiledik" dedi.

Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:

Biz pekçok Avrupa ülkesi gibi ücretleri kesmek ya da dondurmayı aklımızdan bile geçirmiyor, enflsayonun üzerinde zam yapıyoruz.

Asgari ücrette 2012 yılı için bütçede yüzde 3 artı üç artış öngörmüştük. Buna rağmen biz yüzde 5,9 artı 6 oranında zam yaptık. İlk altı ay için 701 lira olarak belirledik. 2002'de görevi devraldığımızda asgari ücret 186 liraydı. Bugün 701 lira. 9 yıl boyunca asgari ücreti enflasyona ezdirmedik.

Buradan lisans üstü ve lisan öğrencileri için bir müjde vereceğim. 2012 yılı için öğrencilerimizin aylık bursunu 260 TL'ye çıkarıyoruz.

Master öğrencilerine 480 lira veriyorduk bunu 520 liraya çıkardık. Doktora öğrencileri 720 lira alıyordu bunu da 780 liraya çıkardık. Öğrencilerimize hayırlı uüurlu olsun.

Kredi Yurtlar Kurumu, biz göreve geldiğimizde 450 bin öğrenciye burs ve kredi veriyordu. Bugün biz isteyen her öğrenciye burs ve kredi veriyoruz. Yani 450 bin öğrenciden 1 milyon 173 bin öğrenciye kredi veya burs veriyoruz. Bu da 100'de 160'lık bir artıştır.

TARIM KANUNU

2012 yılı itibariyle tarım sektörü ve tüketiciyi çok yakından ilgilendiren bir kanun yürürlüğe giriyor. Hal kanunuyla tüketicimiz ürünleri daha ucuza alacaklar. Bu kanunla üretici ve tüketi daha güvenli halde verim alacak.

6 BİN İNSAN ÖLDÜRÜLDÜ

2011 yılı bölgemizde bölgemizde ve dünyada önemli gelişmeler oldu. Tunus, Libya ve Mısır'da bugün üçüncü tur seçimleri yapılıyor. Bölgede başlayan protestolar değişimlere neden oldu. 2011'de Suriye'de başlayan gösteriler maalesef kanlı katliamlara neden oldu. 2011'in ilk üç ayından sonra Suriye'de 6 bin insan hayatını kaybetti. Halk iradesinin bu ülkelere egemen olması için katkımız devam edecek.

SURİYE'YE SESSİZ KALAMAYIZ

Türkiye olarak bu ülkelerin iç işlerine karışmıyoruz. Ortak bir dünyayı paylaşırken sadece düşüncelerimizi paylaşıyoruz. 910 km. sınırımız olan, akrabalık ilişkilerimizin olduğu Suriye'yle ilgili sessiz kalamayız.

FİLİSTİN'DEN MÜJDE ALDIK

Filistin'den bu arada sevindirici haberler aldık. Önceki gün Gazze'deki fiili hükümetin Başbakanı İsmail Haniye ile görüşmemiz oldu. Biliyorsunuz, Hamas ile İslami Cihad Örgütü, Filistin Kurtuluş Cephesi'nin altında birleşme kararı aldık. Bu birleşme Filistin için birleştirici oldu.

IRAK'TAKİ MEZHEP ÇATIŞMASI

Amerikan askerlerinin çekilmesiyle Irak'ta mezhep ve etnik kökenli çatışmalar ne yazık ki belirgin hale geldi. Irak'ta mezhep çatışmasını körükleyenler, kardeş kanı akıtanlar tarih boyunca lanetle anılacaktır. Kardeşlerimizin yeni acılar yaşamaması gibi bir derdimiz var.

BU ÜMMET AFFETMEYECEK

Iraklı kardeşlerimiz bilsinler ki İslam dünyasının gözü onların üzerinde. Kardeşlerini hayal kırıklığına uğratanları bu ümmmet asla affetmeyecektir.

VANLILARA MÜJDE

Ocak ayı sonuna kadar Van'da çadırken kalmayacak. Konteyner kentler tamamlanacak. 2 milar lirayı Van'lı kardeşlerimizin barınma ihtiyacı ve Van'ın kalkınması için aktardık. Bu para hesaplara aktardık.

ULUDERE FACİASI

2011'in son günlerinde bizim için acı olan bir hadise yaşandı. Şırnak'ın Uludere ilçesinde sonradan kaçakçı olan 35 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu acı hadiseyle ilgili tüm adli ve idari incelemeler yapılıyor. Dün de bir araya geldiğimiz Genelkurmay Başkanımızla görüştüm. Bu konunun takipçisi olacaklar. Hassasiyetleri nedeniyle Genelkurmay Başkanı ve bölgede görev yapan kuvvet komutanlarına "medyaya rağmen" teşekkür ediyorum.

Bir kısım medyanın niyetini ve arkasındaki emelleri çok iyi biliyoruz.

"35 KÜRT ÖLDÜRÜLDÜ"

Kim ki "Uludere'de 35 Kürt öldürüldü" diyerek meseleyi etnik zemine taşıyorsa o her türlü milli ve manevi değeri, her türlü vicdani değeri ayaklarının altına alıp çiğnemiştir. Biz olaya Uludere'de 35 vatandaşımız, 35 can, 35 insan hayatını kaybetmiştir diyoruz.

Cenazeleri bile etnşk kökenleriyle tasnif edenler insanlıktan nasip alamayanlardır. Orada ölenlerden bir tanesinin ablası da benim şu anda kadın kollarımda çalışıyor. Irkçılık ve faşizim İblis'in yani şeytanın açtığı yoldur. Cenazeleri Türk ve Kürt diye tasnif edenler işte İblis'in yolunda ilerliyorlar.

SİLAHLI EFENDİLERİNİZ İPİNİZİ GEVŞETMEDİKÇE...

Cenazelerin olduğu gün İstanbul'da kameralar önünde kahkaha atacak kadar da insafsızlar. Bunların koruculara nasıl baktıkları, nasıl hedef gösterdiklerini hepimizi biliyoruz. O cenazelerin üstüne parti bayrakları asmak densizlik, iki yüzlülük değil de nedir.

Çıkmış biri, "Bu ülke bölünmüştür" diyor. Sen kimsin. neyi bölüyorsun. Siz silahlı efendileriniz ipinizi gevşetmediği müddetçe tuvalete dahi gidemezsiniz. Neyi bölüyorsunuz. Kimi bölüyorsunuz?

Sizin nifak tohumlarınız bu topraklarda asla kök salamaz. Apo'ya peygamber diyenlerin, Kürtlerin dini Serdüştlük diyenlerin, gençlerin kanıyla besleyenlerin söyleyecek sözü yoktur.

O insanların acısını paylaşmaya gelen benim Kaymakam'ı linç etmek, öldüresiye dövmek işte o İblis'in yolunda gidenlerdir... Üç beş oy için bu milleti bölmeye, toplumu tahrik etmeye değer mi?

Bazı medya kuruluşları da bu olay üzerinden suyu bulandırmak istediler. İlk saatlerde kendi ürettikleri komploya sonra inanmaya başladılar. Güya vicdan çerçevesi altında kendi bilmiş edalarıyla millete istikamet vermeye çalıştılar.

"Ben eli silahlı olandan korkmadım Kasımpaşa'lı Tayyip'ten mi korkacağım" diyor. Ben kimseyi korkutmadım. Kasımpaşa'lı Tayyip olmaktan da gurur duyarım. Bu ülkede yüzde 50 bize oy verdiyse ona bakın. Herhalde yüzde 50'den akıllı değilsin. Bu ancak adaletle, dürüstlükle olur. Bizim istikametimizi her zaman millet çizer. Bundan sonra da sadece millet çizer. Bunların taşeron fikirlerini akacak, vicdan kisvesi altındaki fitnelerine boyun eğecek, çanak dikecek değiliz.

Bu arada molotofkokteylini silah olarak sayan yasa tasarısını Meclise getireceğiz. Molotfo kokteyi hiç masum dğil. Bombadan farkı uok. Serap kardeşimiz İstanbul'da bu şekilde katledildi.