Erdoğan: Ak Parti Gücünü Belli Çevrelerden Devşirmiş Bir Parti Değildir(1)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin sırtını statükoya dayamadığını belirterek, "AK Parti gücünü, yetkisini, mevcudiyetini, sırrını belli güç odaklarından, belli çevrelerden devşirmiş bir parti değildir." dedi.

AK Parti’nin Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında iç ve dış gelişmelerle ilgili geniş değerlendirmelerde bulunan Başbakan Erdoğa, AK Parti Genel Merkezi'ndeki toplantıda, “Bizi şiddete sevk etmek için tuzak kuranlar, tahrik edenler, provokasyonlara başvuranlar her zaman oldu. Bizi ezmek, yok etmek, silmek için kendilerine gerekçe, bahane arayanlar oldu. Hiçbirine bu gerekçeyi vermedik. Silah ve şiddet, davasının haklılığından kuşku duyanların yöntemidir. Silah ve şiddet arkasına halk desteğini almayanların yöntemidir. Biz davamızın haklılığına, halkımızın hissiyatına güvendik ve gayrimeşru yollara hiçbir zaman tevessül etmedik.” diye konuştu.

Halka güvendiklerini ve gayri meşru yollara hiç heves etmediklerine işaret eden Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:“İçinde siyaset yaptığımız partilerin hangi gerekçelerle kapatıldığını lütfen inceleyin. Hatta 2007'de AK Parti'ye açılan kapatma davasını inceleyin. Biz de üzerinde çalışıyoruz. O davalarda silah, hukuk dışı, meşruiyet dışı hiçbir girişim bulamazsınız. Bulabileceğiniz tek şey emir komuta zinciriyle hazırlanmış gazete küpürleridir. O davada bulamayacağımız tek şek hukuktur. AK Parti, sırtını statükoya dayamış bir parti değildir, gücünü, yetkisini, mevcudiyetini, sırrını belli güç odaklarından, belli çevrelerden devşirmiş bir parti değildir, Hakk'a, millete inanarak bugünlere ulaşmıştır. Eğitim hakkımız elimizden alındı. Her seferinde sabır dedik. İşte bugün bu seviyelere o sabrın, tahammülün neticesi olarak ulaştık. Buradan öteye de yine sabırla harekete geçeceğiz. Hakk'tan ve halkla yol arkadaşlığından vazgeçmeyeceğiz. Sırtını statükoya dayayan, millet dışı odaklara dayayan er ya da geç kaybetmeye mahkumdur.”

STATÜKOYA SIRTINI DAYAYANLAR

Erdoğan, sırtını statükoya dayayanların kaybetmeye mahkum olduğunu ifade ederek, konuşmasında değindiği konu başlıklarında özetle şunları söyledi: “Bizler AK Parti olarak çok uzun çok meşakkatli yoldan geliyoruz, her türlü zulme, horlanmaya maruz kaldık. Bizimle birlikte sessiz yığınlar da bunları yaşadı. Bir avuç elitin tahakkümüne maruz kaldık. İşte o çoğunluğun, milletin seçtiği hükümetler alaşağı edildi. Bu milletin seçtiği başbakan idam edildi. Demokrasiye darbeler vuruldu, partiler kapatıldı. Karanlık işler çevrildi. Terörle faili meçhulle hükümete milli irade korkutulmak istendi. Batının demokrasi sandık değildir, demokrasi sadece sandık değildir mantığı olmaz. Şimdi Mısır'da ne diyorlar; sandık demokrasi değildir. Bunu diyen kim? İsrail. Elimizde belgeler var. Mısır’da yaşanan olayların arkasında İsrail var. İsrail Dışişleri Bakanı ve Yahudi bir bilim adamı diyor ki, Mısır'da Müslüman Kardeşler seçimi kazansa dahi kazanamaz! Batının demokraside tanımı yakalaması lazım. Demokrasinin tanımındaki bu çelişkiler dünyayı başka yere taşıyacaktır, otokratik rejimlere taşıyacaktır. Halkın iradesinin egemen olduğu bir dünya istiyorsak sandığa saygı gösterilecek.”
CİHAN