Ekrem Dumanlı'ya hodri meydan!

Ekrem Dumanlı ağabey, dünkü köşe yazısında çok sertti.

“Belli ki bir tuzak var yine” diyerek ön alma gayreti içine girmiş.
“Ön alma” diyorum!

Bu ifadeyi de bilinçli olarak kullanıyorum.

Sebebini de birazdan anlatacağım.

“Kirli merkezler birtakım işler yapıp birilerinin üzerine yıkmak için olağanüstü bir gayret sarf ediyor. Birileri ‘olağan şüpheliler’ meydana getirerek yeni bir operasyon yapma gayretinde” diyor.

Özetle şunu söylüyor:

“Seks kasetleri çıkacak, suçu da cemaatin üzerine atacaklar”.

Dumanlı ilkesel olarak durduğu yeri de işaret etmiş:

“İnsanların özel hayatlarını serrişte eden ve onu herkese ilan eden şeref yoksunu her kimse bulunmalı ve mutlaka cezaya çarptırılmalı.”

Doğru söylemiş.

Şimdi biraz daha geriye gidelim.

Ekrem Dumanlı, Hocaefendi’nin hastalığının ardından bir yazı kaleme almıştı.

“Yahu işgüzarlar! Artık aradan çekilin ki fitne ateşi sönsün” diyordu.

O yazının ardından ben de bir yazı kaleme aldım.

Ve o işgüzarların kimler olduğunu söyledim.

Dumanlı ağabey buna sert tepki gösterdi.

Canı sağ olsun.

Şimdi dönelim başa, yani “ön alma” meselesine.

Niye “ön alıyor” dememin gerekçesine?

Kendisine hodri meydan diyorum!

Buyursun gelsin, bir çay içelim, yahut yemek yiyelim.

Ben kendisine “kirli merkez” nedir anlatayım.

Kaset işleriyle meşgul o “işgüzarlar” kimlerdir söyleyeyim?

İspatlı, şahitli.

Ve son bir not.

Ekrem Dumanlı o “işgüzarları” himaye etmese sorun kalmayacak.

Ama tuhaf bir şekilde ediyor.

Haşa!

Dumanlı’nın bunu bilinçli bir şekilde yaptığını söylemek insafsızlık olur.

Ayıp olur, günah olur.

Aynı şekilde bunu cemaate mal etmek de.

Biz o “işgüzarları” eleştirdikçe, Dumanlı da sahip çıkıyor.

O sahip çıktıkça, bizler de cemaat düşmanı ilan ediliyoruz.

Dumanlı ağabey, hadi gel bu kısır döngüye bir son verelim.

EKREM DUMANLI'NIN YAZISINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ