Hem devlet olarak hem de milletçe son 2 ayda ekonomik krizin etkilerini şiddetli bir şekilde hissetmeye başladık. Özellikle de son 2 haftada döviz kurunda önlenemeyen yükselişle birlikte daha da fakirleştik…
**
A’dan Z’ye, Elif’ten Ye’ye her şeye zam geldi. İşçinin, memurun maaşı eriyip gitti. Çiftçinin elindeki ürünün değer kaybı daha da arttı…Pazarda, markette fiyatlar resmen el yakıyor…
Yarım litrelik yağ paketlerine bu dönemde şahit olduk. Daha da kötüsü simit tezgahlarında “yarım simit” satılmaya başlandı. Marketlerde yağ, şeker, un hatta kahve satışına bile kota geldi…
**
Bütün bu yaşadıklarımızın sorumlusu her zamanki gibi dış güçler ilan edildi. Ülkeyi yönetenler krizden kurtulmak için “ekonomik reçete” hazırlamak yerine “kurtuluş savaşı” ilan etti…
**
Ekonomideki kurtuluş savaşına Beyaz Atlı Arap Prensimizin 10 milyar dolarlık yatırım sözü ile başladık. Dünkü “dış mihrak (!)”  can ciğer kuzu sarması dostumuz oldu…
**
İktidar vekilleri de kurtuluş savaşında cepheden cepheye, kanaldan kanala koşturuyor. Psikolojik harbin en alasını veriyorlar. Ekonomik kurtuluş savaşı sırasında söylenen akla ziyan sözler ise bugünlerin trajikomik bir hatırası olarak tarihe geçecek..
**
Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, petrole gelen zamların ardından oluşan kuyruğu “Benzin istasyonlarındaki kuyruklar benzin zamları yüzünden değil, zam kuyruğu yok, otomobil sayısı fazla, o yüzden kuyruk var” diyerek açıkladı…
**
Manisa Milletvekili Uğur Aydemir, yaşadığımız sorunlara bir psikolog bir sosyolog gibi yaklaşarak, şu kritik tavsiyelerde bulundu: “Paranızın bittiği zamanlar olabilir, paranız kalmayabilir, başınızı bir kaldırın, şu yolların güzelliğine bakın, gözünüz gönlünüz açılır.” 
**
Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ, “Ekonomik sıkıntı çekiyorsak, iki kilo yerine yarım kilo et alın, domatesi iki kilo almayın, iki tane alın, biber alacaksanız, bir kilo yerine üç tane alın, zaten kış günü turfanda sebze sağlığa faydalı değil” dedi.
**
Zülfü Demirbağ, halkın hem bütçesini hem de sağlığını düşünüyor. Hem iyi bir vekil hem de iyi bir diyetisyendir kendisi. Elazığ halkı umarım Zülfü beyin kıymetini bilirdir…
**
NE OLACAK BU JAPONLARIN HALİ?
AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, “Japonya 114 yen olan dolar kurunu göstererek kendi ekonomisini değerlendiriyor mu? Nasıl başarısız bir ekonomiyiz diyerek kendi ekonomilerini değerlendiriyor mu? Bu ülkede faizle mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” dedi.
**
Milli gururlarına büyük önem veren Japon halkı bu açıklamaları okusaydı Japon hükümeti topluca harakiri yapardı eminim… Sahi ne olacak bu Japon Yen’in hali?
**
AK Parti Konya Milletvekili Halil Etyemez de modaya uydu ve ekonomideki kötü gidişatı dış güçlere bağladı. Etyemez, “Çok net söylüyoruz. Ülkede yokluk denen bir şey yok. Her şey de bolluk ortada” diyerek, yaşadığımız ekonomik sorunları yok saydı…
**
Aslında ekonomik kriz filan yaşamıyoruz. Yaşadıklarımız bir halüsinasyon ya da bir dejavu. İsmet İnönü dönemindeki krizin devamını yaşıyoruz sanki…Konyalı vekilimiz sonuna kadar haklı bolluk var bolluk…
**
Eski Konya Milletvekillerinden Hüsnüye Erdoğan, yapılan zamları “mini mini zamlar” olarak açıkladı… Vekil hanım haklı zamlar gerçekten mini mini giriyor cebimize ama bir dev gibi yutuyor paramızı…
**
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, “Bizden önce dağlarda aç yaşayan insanlar vardı, bizimle sosyal yardımlar, kurumlaştı" diyerek, tarihe geçti…
**
AK Parti hükümetlerinden önce insanlar dağlarda aç, yavan geziyordu. Hatta taş devrinde yaşıyorduk. Buzdolabı yoktu, araba yoktu, elektrik yoktu, su yoktu…Bu toplum nankörlükte sınır tanımıyor…
**
İktidarın propaganda makinesi Cem Küçük, “Almanya'da emekli maaşları yetmediği için gazoz kapağı toplayan onbinlerce insan var" açıklamasında bulundu…Almanya bizi boşuna kıskanmıyor…
**
Eski gazetecilerden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Yiğit Bulut, “Dolar 3 lirayı geçerse yüzüme tükürün" demişti yıllar önce…Dolar 13 TL oldu boşdanışman…
 **
Ekonomide verdiğimiz kurtuluş savaşında başarılı olmamız için Cumhurbaşkanımız yani başkomutanımız öncelikle bu tür açıklamaları yapan vekillerin ağzına kırmızı biber sürmeli. Yoksa dosta da düşmana da rezil oluyoruz…