Eğitimde maksat önemli

Konya İnanç Özgürlükleri Platformu ülke sorunlarını değerlendirmek için 237’nci haftada kayalı parkta bir araya geldiler. Ülkelerdeki verilern eğitimin önemine dikkat çeken Platform sözcüsü Mustafa Büyüksarıkulak, “Ülkelerin ve toplumların geleceği iyi yetişmiş insan kalitesiyle ilgilidir. Eğitim ve öğretim, kaliteli insan, sağlıklı, ahlaklı, inançlı ve hür nesiller yetiştirmek için yapılmalıdır. Eğitimin maksadı Allah'a halisane kulluk eden, insanlığa ve toplumuna yararlı, faydalı bireyler yetiştirmek ve sağlıklı bir toplum oluşturmak olmalıdır. Eğitimin ve öğretiminin şekli, şemaili ve süresi bu maksatları karşılayacak şekilde olmalıdır. Söz konusu maksatları karşılayamıyor ise sürenin, şeklin, tarzın önemi de yoktur” dedi. Yeni gelecek olan eğitim sisteminde eğitim süresinin yılından daha önemli hususlar olduğunu vurgulayana Büyüksarıkulak, “Dayatmacı ve zorba ideolojilerin zorunlu olarak öğretildiği, bu ideolojinin dışındaki her anlayışa, inanca ve düşünceye tahammül dahi edilemeyen bir eğitim uygulamasının süresini ve şeklini tartışmak abes ile iştigal değil midir? Kemalist dayatmanın eğitim üzerindeki tahakkümü tartışılmaz bir gerçektir. Bu gerçek ortadayken ve bu gerçeğin baskısı toplum üzerinde en acı bir şekilde hissedilirken özü ve gerçeği tartışmak yerine, süreyi ve şekli tartışmak düşünebilen insanlarla dalga geçmek değil midir? İster kesintili ister kesintisiz ve sayma sayıların hangi kombinasyonu ile olursa olsun Kemalist dayatmacı bir eğitim olduktan sonra ne fark eder ha 3,ha 5 ne fark eder” diye konuştu.

EĞİTİMDE DİN SERBEST OLMALIDIR

İnsanlara eğitimde dinin serbest bırakılması gerektiğini belirten Büyüksarıkulak, “İnsanların inançlarına, düşüncelerine, yaşam biçimlerine göre eğitim yapma imkânı sağlanmalıdır. Dini eğitiminin önünde ki engeller tamamen kaldırılmadan, devletin eğitim üzerindeki tahakkümüne son verilmeden, karma eğitim rezilliğinden vazgeçilmeden, pozitifiz ve batıcı eğitim terk edilmeden ve benzeri sorunlar tamamen çözülmeden eğitiminin kesintili, kesintisiz, esintili esintisiz, kasıntılı kasıntısız olması hiç bir şeyi değiştirmeyecektir. Biz rakama değil hem mevcut saçma uygulamaya hem de yerine getirilmeye çalışılan ucubeye karşıyız. Yağmurdan kaçalım derken doluya tutulacak olanları da hayret ve şaşkınla izliyoruz” ifadelerini kullandı. Suriye de yaşanan olaylara da değinen Platform sözcüsü Mustafa Büyüksarıkulak, “Biz kesinlikle Baas rejimine ve bu rejimin onca yıldır Müslüman Suriye halkına uyguladığı zulme ve baskıya şiddetle karşıyız. Baas rejiminin yok edilmesi en gerçekçi isteklerimizdendir. Mazlum Suriye halkına islami ve insanı yardımların desteklenilmesi gerektiğine de inanıyoruz. Suriye rejimine karşı verilecek tevhit ve adalet üzere kurulu- kim yaparsa yapsın-her mücadeleyi de destekliyoruz.

Fakat Suriye'nin laikleştirilmesi, oraya demokrasi ihracı ve Suriye halkının yönetiminin batılaştırılmasına yönelik olarak gördüğümüz hiçbir çalışmayı da desteklemeyeceğimizi açıkça ifade ederiz” dedi.

ŞERLİ ODAKLARIN ORTAĞI OLMAYALIM

Suriye halkına desteğin bir borç olduğunu söyleyen büyüksarıkulak, “Suriye halkının mazlumiyetine gidermek için çalışmak, çalışmaları desteklemek Müslümanlığımızın ve kardeşlik hukukumuzun zorunlu gereğidir. Fakat bu desteği yaparken seçici davranmak da basiretimizin zorunlu gereğidir. Suriye halkına yardım etmek halkın Suriye olayları üzerinden batıcılara, Müslüman halkları batılılaştırmaya çalışanlara ve İslam coğrafyasına laiklik ihraç etmek isteyenlere destek vermek anlamına da gelmemelidir” diye konuştu. Suriye halkının yanlarında olduklarını belirten Büyüksarıkulak şunları söyledi: “Amellerimizin niyet ve Saikleri ne kadar iyi ise sonuçları da o kadar iyi olmalıdır. İyi niyet ve iyi Saikler ancak basiretle iyi sonuçlara götürür. Basiret olmadan iyi niyet ve iyi Saikler çok kere kötü sonuçlara götürmüştür. Çoğunlukla pişmanlıkla sonuçlanmıştır. Biz Suriye halkının yanında olmak ve onları desteklemekle, onlar üzerinden şerli hesapları olanların yanında olmayı ayırt ediyoruz. Ve asla bu şerli hesapların payandası olmayacağız.”

MUSTAFA ÖZÇELİK