Eğitimciler Meb’de Yaşanan Tasfiyeyi Anayasa Mahkemesi’ne Taşıdı

Eğitimciler Meb’de Yaşanan Tasfiyeyi Anayasa Mahkemesi’ne Taşıdı

İzmir’de okul müdürleri, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde yaşanan tasfiye sürecini Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Son dönemde Milli Eğitim Bakanlığı’nda yaşanan okul müdürleri değerlendirme anketinde, taraflı puanlama yapmakla...

İzmir’de okul müdürleri, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde yaşanan tasfiye sürecini Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Son dönemde Milli Eğitim Bakanlığı’nda yaşanan okul müdürleri değerlendirme anketinde, taraflı puanlama yapmakla suçlanan ilçe milli eğitim ve şube müdürlerine tepki gösteren Eğitim-Sen İzmir 6 No’lu Şube Başkanı İdil Uğurlu ve mağdur edildiklerini öne süren 300 okul müdürü, yasanın iptali için hazırladıkları dava dilekçelerinin, Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesi için Bölge İdare Mahkemesi aracılığıyla başvuru yaptı.

İzmir’de okul müdürleri değerlendirme anketleri sonucu, 750 okul müdüründen, 75 ve üstü puan alamayan 480’i görevden alınırken, 270’i görevinde kaldı. Eğitimciler puanlamalarda, hükümete yakın olan Eğitim Bir Sen üyelerinin kayırılıp diğer müdürlere kıyım yapıldığını öne sürerek tepki gösterdi. İzmir Adliyesi’ne gelen yaklaşık 300 eğitimci, dershaneler yasası olarak çıkartılan “6528 sayılı torba yasanın” eğitimin ve eğitimcilerin tasfiye yasası olduğunu belirtip, yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.

İzmir Adliyesi C Blok girişinde toplanan eğitimciler, başvuru öncesinde ‘Gerici, ırkçı, cinsiyetçi kadrolaşmaya hayır’ pankartlarıyla basın açıklaması yaptı. Açıklamayı yapan Eğitim-Sen İzmir 6 No’lu Şube Başkanı İdil Uğurlu, dershaneler yasası olarak çıkartılan 6528 sayılı torba yasasının eğitimin ve eğitim emekçilerinin tam bir tasfiye yasası olduğunu söyledi.

Uğurlu, “Bu yasa, uygulandıkça bir kıyım yasası olarak ortaya çıkmaktadır. Yasa çıkarken, tuzak ve tehlikeleri örtmek için 'dershaneleri kapatıyoruz' dediler. Bugün de eğitimde 'yeni atılım için yeni kadrolar' diyerek, tehlikeleri ve tuzakları örtmeye çalışmaktadırlar. Eğitim yöneticilerinin görevlendirilmesi süreci tasfiye ve kadrolaşma hareketine dönüşmüştür. Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmesine İlişkin Yönetmenlik'te puanlama sistemi, MEB'in eğitim yöneticilerini belirlerken işi şansa bırakmak istemediğini göstermiştir.” dedi.

Daha önce girdikleri sınavlarda müdür olan çok sayıda okul müdürünün, MEB'de görev alan ve tamamına yakınının siyasal kadro olarak atanan üst düzey yöneticilerinin verdiği puanlarla değerlendirildiğini, eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde siyasi referans ve sendikal aidiyetlerin doğrudan belirleyici hale geldiğini vurgulayan Uğurlu, “Eğitimin bütün kademelerinde yöneticiler belirlenirken, hiç kimse siyasi görüş, kimlik, mezhep, inanç ya da sendikal farklılığı nedeniyle fiilen cezalandırılmamalı, değerlendirme ölçütleri tamamen objektif ve bilimsel kriterlere dayanarak belirlenmelidir. Eğitim yöneticilerinin belirlenmesin sürecinde siyasi ya da sendikal referanslar değil, liyakat ilkesi temel alınmalıdır. Görev süresi uzatılacak eğitim kurumları müdürleri için yapılan değerlendirmelerde tam bir kıyım yapılmıştır. Dün kendi teftişlerinde 100 puan alan takdir, teşekkür belgeleri verilen okul müdürleri, bugün kendi sendikalarından, düşüncelerinden, eğitime bakışlarından vazgeçmedikleri için cezalandırılmış ve başarısız müdür olarak ilan edilmiştir. Tasfiyeye maruz kalan müdür arkadaşlarımız yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuruyor.” şeklinde konuştu.

Açıklamanın ardından yaklaşık 300 müdür, yasanın iptali için kişisel olarak Bölge İdare Mahkemesi aracılığıyla Anayasa Mahkemesi'ne iletilmesi için dava dilekçelerini teslim etti.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.