Eğitim sistemi piyasa mantığına hapsedildi

Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi. Atılan müspet adımların destekçisi olacaklarını ve menfi adımların da karşısında yer alacaklarını söyleyen Karaduman, sistemin özüne ilişkin eleştirilerde bulunurken, yapılması gerekenleri de maddeler halinde sıraladı.

MENDERES’İ RAHMETLE ANIYORUZ

Karaduman, konuşmasının başında ise, “17 Eylül 1961’de darbeciler tarafından idam edilmiş olan Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ı rahmetle anıyoruz. Bu vesileyle geçtiğimiz hafta sene-i devriyesi olan 12 Eylül darbesini de, 15 Temmuz darbe kalkışmasını da bütün nefretimizle lanetliyoruz” dedi.

3. HAVALİMANINDAKİ MAĞDURİYET SON BULSUN

Yapımına devam edilen 3’üncü havalimanındaki gelişmelere ilişkin de konuşan Saadetli Karaduman, “Bu kürsünün, bu ülkede hor görülenlerin, dışlananların, mağdurların, hakkı elinden alınanların sesi ve soluğu olmasının mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Bu itibarla, 3. havalimanı işçilerinin yaşadığı mağduriyetin bir an evvel son bulması, haklı ve meşru taleplerine karşılık verilmesi gerektiğini de ifade etmek istiyoruz” diye çağrıda bulundu.

İKTİDAR, EĞİTİM ALANINDA SINIFTA KALMIŞTIR

Milletvekili Karaduman, “Öncelikle bugün başlayan eğitim-öğretim döneminin; öğrencilere, velilere, eğitim camiasına ve ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyoruz” diyerek, eğitim sistemiyle ilgili açıklamalarına devam etti. Karaduman, “Ülkemizdeki eğitim politikasına bakacak olursak; açıktır ki siyasi iktidar 16 yıllık uygulamalarında sınıfta kalmış durumdadır. Bugün gelinen noktada eğitimde 137 ülke arasında 99. sırada yer almamız oldukça üzücüdür ancak şaşırtıcı değildir” dedi.

EĞİTİM SİSTEMİ PİYASA MANTIĞINA HAPSEDİLDİ

Eğitim sisteminin bütünüyle piyasa mantığına hapsedildiğinin de altını çizen Karaduman, “Eğitim bir sektör, öğrenci ve veliler müşteri haline getirilmiştir. Eğitim sistemi, öğütüm sistemine dönüştürülmüş; belki de toplumsal üretimin anahtarı konumunda olan eleştirel düşünce kabiliyeti müfredattan arındırılarak mutlak itaat kültürü içselleştirilmiştir. Aliya İzzetbegoviç, ‘Ben olsam Müslüman doğudaki tüm mekteplere eleştirel düşünme dersleri koyardım’ der. Bu kapsamda ifade edilirse eleştirel düşünme becerisinin hızlı test çözme kabiliyetinden daha önemli bir ihtiyaç olduğu aşikârdır. Bir öğrencinin geleceği; yıl sonunda yapılan birkaç saatlik sınav stresine mahkûm edilmiştir. Öğrenciler, dört duvar arasında hayattan tecrit edilerek dünyadan koparılmıştır” dedi.

İKTİDARIN BU NOKTAYA GELMİŞ OLMASI ÖNEMLİ

Karaduman, konuşmasının sonunda ise gazetecilerin sorularını yanıtladı. İktidarın ‘yatırımların durdurulması’ ile ilgili ifadelerinin hatırlatılması üzerine Karaduman, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun 24 Haziran seçim öncesi ‘üretime dönük olmayan yatırımları durduracağız’ sözlerinin şimdi ne kadar haklı olduğunun ortaya konulduğunu söyledi. Karaduman, “İktidarın bu noktaya gelmiş olması önemli. Kara göründükten sonra bunu görmelerinin bir karşılığı olur mu olmaz mı ileriki günlerde göreceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın Saadet Partisi’nin ifade ettiği bu noktaya gelmesi sevindiricidir” dedi.

SİSTEMİN SONUCU 41 BİN ÖĞRENCİ 0 PUAN ÇEKTİ

Karaduman, YKS sonuçlarındaki verilere dikkatleri çekerek, “Bu yıl YKS (Yükseköğretim Kurumları Sınavı) Temel Yeterlilik Testi’nde adayların 4’te 1’ini oluşturan yaklaşık 500 bin öğrenci barajı geçmek için gerekli olan 15 neti çıkaramamıştır ve bu adayların 41 bini ise sıfır çekmiştir. Bu hazin tablo, öğrencilerin başarısızlığı değil, bizatihi siyasi iktidarın yanlış uygulamalarının bir sonucudur” dedi.

BU KADAR İSRAF VARKEN MİHRAKLAR DIŞARDA DEĞİL

Karaduman, TL’nin ne yazık ki değer kaybettiğini de ifade ederek, “Ne yazık ki böyle bir durumda, günahı dışarıya, sevabı kendimize yazarak üstesinden gelemeyiz. Bütün günahı dış mihraklara, bütün sevabı da kendi partimize yazmak suretiyle bu ülkeyi çıkaracağımız hiçbir düzlük yoktur. İsrafın haddi hesabı yoktur. Eğer bir mihraktan söz ediyorsak unutmamak gerekir ki, bu kadar israf, tüketim varken mihraklar dışarıda değil içimizdedir” diye eleştirdi.

KARADUMAN, EĞİTİMDE YAPILMASI GEREKENLERİ ŞU ŞEKİLDE SIRALADI

• Bu vesileyle merkeziyetçi anlayıştan vazgeçilmeli ve öğretmenlerimize özerk bir alan açılmalıdır. Öğretmenlerimizin, eğitim süreci boyunca öğrencilerinin, çevrenin ve kültürel koşulların dikkate alınmasına bağlı bir içerik ancak bu şekilde üretilebilir.
• Gaziantep’te gastronomi, Konya’da tarım, Ağrı’da hayvancılık, İzmir’de turizmcilik, Zonguldak’ta madencilik, Karadeniz Bölgesi’nde balıkçılık, Marmara Bölgesi’nde teknoloji ve Ar-Ge liseleri gibi bölgesel özellikler dikkate alınarak özel eğitim veren okullar açılmalıdır.
• Eğitim ile öğrencilerin tek tip bireyler haline getirilmek istenmesine son verilmelidir.
• Bunun için eğitimciler sadece alan bilgisine dayalı olarak yetiştirilmek yerine, farklı alanlarda da yetkin olacak bir biçimde yetiştirilmelidir.
• Eğitim süreci, her bir öğrencinin kişisel özelliklerini göz önünde bulundurmalı ve potansiyelini açığa çıkarıp geliştirmeye yönelik olmalıdır.
• Toplumumuzdaki bütün kesimlerin kendi ihtiyaçlarını göz önünde tutarak çocuklarının eğitim süreçlerinde etkin bir rol oynamalarına izin verilmelidir.
• Öğretmenler için mesleki bir kanun çıkarılmalı ve özel okullarda çalışan öğretmenlerin çalışma koşulları düzeltilmelidir. Ücretli öğretmenlik ve sözleşmeli öğretmenlik gibi uygulamalara son verilerek okullarımızın ihtiyaç duyduğu bu personel kadrolu olarak istihdam edilmelidir.
• Bunun yanı sıra öğretmenlerimiz müfredat uygulayıcısı olmaktan çıkarılmalı, eğitimin içeriği ve yöntemi konusunda özerklikleri temin edilmelidir. Öğretmenlerin, eğitim politikasının belirlenmesine ve okulların karar alma süreçlerine aktif şekilde katılımı sağlanmalıdır.
• Öğrencilerin, ihtiyaç duydukları sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif alanlardaki etkinliklerinin artması için yönlendirmeler yapılmalıdır.
• Buradan hareketle, gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderilmesi gerektiği gibi, eğitim altyapısındaki okullar arası ve bölgelerarası adaletsizlikler giderilmelidir.
• Toplumun dezavantajlı kesimlerinin; engellilerin, özel öğrencilerin, yoksulların, yetim ve öksüzlerin, kırsal bölgelerdeki öğrencilerimizin eğitimine daha fazla kaynak ayrılmalıdır.
• Eğitimci kadrolar için, bölgelerarası farklılığa mahal vermeyecek yeni bir teşvik modeli geliştirilmelidir. Söz konusu bölgelere mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin zorunlu olarak gönderilmesi değil, tecrübeli olanların gönüllü olarak gönderilmesi gerekir.

EĞİTİM, ÖĞÜTÜM SİSTEMİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ

Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, açıklamalarında, “Eğitim bir sektör, öğrenci ve veliler müşteri haline getirilmiştir. Eğitim sistemi, öğütüm sistemine dönüştürülmüş” dedi.