Eğitim engelleri aşar
Cumhurbaşkanlığı idaresinde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'ün himayesinde sürdürüldüğünü, Milli Eğitim Bakanlığı, özürlülerden sorumlu Devlet Bakanlığı ve Türkiye Beyazay Derneği desteklediği “Eğitim Her Engeli Aşar” projesi kapsamında Konya’da toplantı düzenlendi. Ticaret Odası Konferans Salonu’nda düzenlenen programa Vali Aydın Nezih Doğan, Emniyet Müdürü Hüseyin Namal, AKP İstanbul Milletvekili Lokman Ayva, Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Meram Belediye Başkanı Serdar Kalaycı, İl Müftüsü Şükrü Özbuğday, İl Milli Eğitim Müdürü Halil Şahin, İl Sağlık Müdürü Hasan Küçükkendirci ve geniş bir protokolün katılımı ile başladı. Beyazay Derneği Konya Şube Başkanı Aysel Akal, “Eğitim Her Engeli Aşar” projesinin engelliler için en geniş kapsamlı proje olduğunu söyledi. Proje kapsamında eğitim gören engelliler ile amaçlarına ulaşmaya başladıklarını belirten Akal, kimisinin okumaya başladığını, kimi engellinin istediği işi yapmaya başladığını vurguladı. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanı Bekir Köksal, projenin 2009 yılında Hayrünnisa Gül tarafından ve Beyazay Derneği ile birlikte başlandığını dile getirdi. Projeden sonra birçok olumlu olayın yaşandığını belirten Köksal, 2007 yılında özürlüler için yasa çıkarıldığını ve özürlülere bağlanan maaşların arttırıldığını söyledi. Özürlü yasası ile özürlülerin çalışma hayatına girmesi için zorunluluk getirildiğini belirten Köksal, 2002 yılında 10 bin 800 engellinin çalıştığını 2010 yılında 32 bin 52 engellinin çalışmaya başladığını ifade etti. Vali Aydın Nezih Doğan, engelli sorunlarının önceden yöneticilerin vicdanına bırakıldığını ancak bu proje ile daha çok bir göreve haline getirildiğinin altını çizdi. Proje ile hissedilir bir gelişme yaşandığını vurgulayan Doğan, Konya’nın daha eksiklerinin olduğunu bu alanda eksikliklerin giderileceğini söyledi. Doğan, “Karatay, Selçuklu ve Meram’da daha önce imzaladığımız protokoller ile engellilere yönelik iş okulları açılacak. Bu projenin sadece bir toplumsal kuruluşun değil bütün toplumsal kuruluşların destekleri ile ilerlemesi gerekir” dedi. “Eğitim Her Engeli Aşar” projesi hakkında davetlilere tanıtıcı ve bilgilendirici sinevizyon gösterimi yapıldı. İl Milli Eğitim Müdürü Halil Şahin de kampanyanın en önemli ayağının eğitim olduğunu belirtti. Konya'da özel eğitime muhtaç çocukların, özel eğitim yerlerinden ya da kendileri için oluşturulan eğitim kurumlarından yararlanabileceğini açıklayan Şahin, “Sağlık kurumlarında açılan özel eğitim odaları var. Orada bu çocuklarımız için eğitimlerimiz var. Özürlü çocuğumuz hem bu sağlık kurumlarında bulunamıyor hem de okula gidemiyorsa evde eğitim görmeleri için öğretmen gönderiyoruz'”. AKP İstanbul Milletvekili Lokman Ayva, engellilerin sorunlarının çözümü için işin özüne girilmesi gerektiğini ve bu proje ile sorunların çözümünde büyük yol kat edeceklerini söyledi. Ayva, çözümün derinlemesine incelenmesi gerektiğini belirterek, “Biz KÖK diye bir teori geliştirdik. Bu teori ile engelli sorunlarını değerlendirdik. KÖK’ün K harfi kapsamayanları kapsamak diyoruz. Yani dünya belli bir sistem içinde belli standartlara göre kurulmuştur. Örneğin bütün teknolojik aletler sağ elini kullananlara göre, fotoğraf makinelerinin, sandalyelerin, telefonların sağ eli kullananlara göre yapıldığını biliriz. Dünya standart bir insan tipine göre dizayn edilmiştir. Ancak farklı olanlara göre dizayn edilmediğinden dolayı farklılar hep sorun yaşar. Ve bu standartlara biz uyamıyorsak hayatı değiştirebiliriz. Farklılara uygun sistemler ve davranışlar geliştirilebilir. Onlar bu hayatın dışında kalmayabilir” diye konuştu. KÖK’ün Ö harfinin ise özürlüye aciz insan bakışı olarak tanımladıklarını belirten Ayva şöyle konuştu: “Toplumumuzda özürlüye hep bir acizmiş gibi bir bakış açısı vardır ve bu atalarımızdan beri böyle gelmiştir. Özürlüler öğrenemez, özürlüler yapamaz denmiştir. Ancak özürlüye yapmaları için eğitimi vermediklerinden dolayı özürlü tabi yapamaz. Eğer özürlüye verilirse bütün imkanlar özürlüde her şey yapabilir. Toplumumuz özürlünün çalışacağına, eğitim göreceğine, aile kurabileceğine inanmıyor. Özürlüye şans verildiği takdirde özürlü başarır ve biz bunu göstermeye çalışıyoruz.” KÖK teorisinin son harfi olan K harfinin kanıksanmış çaresizlik olarak belirlediklerini ifade eden Ayva, “Toplumumuzda en çok gördüğümüz durum kanıksanmış çaresizliktir. Özürlüler kendilerinin bir işi başaracağına inanmaması üzücü bir durum. Daha önce dediğimiz gibi özürlüye eğitim, iş alanında ve aile hayatında güvenilmedi için özürlüde kendisinde ben yapamam diye bir psikoloji oluşuyor. Özürlülerin bu psikolojiyi yenmeleri gerekir. Bu psikolojiyi ise engelliler rehabilitasyon merkezlerinde aşabilirler” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.