Durmuş Ali Kara: Zafer Müslümanların olacak

Gazze'de katliam yeniden başladı. Siyonist İsrail ordusu ateşkesi bozdu, Gazze'ye geniş çaplı saldırılar başlattı. Saldırılarda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 300'ü aşkın Filistinli şehit oldu, çok sayıda kişi yaralandı. Terör devleti İsrail'den yapılan açıklamada, saldırıların süreceği mesajı verildi.

ZAFER İSLAMIN VE MÜSLÜMANLARIN OLACAKTIR

Konya Anadolu Gençlik Derneği Konya Şube Başkanı Durmuş Ali Kara, katil İsrail’in ateşkesi bozup gece yaptığı saldırıya değinerek “İsrail bilmiyor ki Bu şartlar altında zafer Müslümanların ve İslam’ın olacaktır” diye konuştu. Kara, “İsrail dün gece yaptığı saldırı ile ateşkesi bozmuştur. Çocukları katletmiştir. Oysa tüm bu barbarlığı ve zulmü sadece ve sadece kendisini içine çeken bataklık olduğunu gözden kaçırmaktadır. Bu şartlar altında zafer Müslümanların ve İslam’ın olacaktır” dedi.

GAZZE’NİN HAMAS'IN YİĞİTLERİ GİBİ BİR NESİL YETİŞTİRECEĞİZ

“Hem halk olarak hem de STK’lar (Sivil Toplum Kuruluşları) olarak Özgür Filistin’in sesini duyurmak adına üzerimize düşen çalışmalar var. Gücümüz yettiğince bu çalışmaları güçlendirerek yapmaya devam edeceğiz” diyen Kara, Müslümanların yapması gereken çalışmaları anlattı. Kara, şunları söyledi: “Bir nesil yetiştireceğiz; nasıl bir nesil mi? İnancı ve ideali uğrunda fedakârlık yapabilen, İslami yeryüzüne hâkim kılmayı hedefleyen, esas yaşamın ahiret olduğunu bilen, dünyaya bir yolculuk olarak bakan Gazze’nin Hamas'ın yiğitleri gibi bir nesil yetiştireceğiz Allah’ın izniyle. Bu nesli yetiştirirken besmelemizi, niyetimizi en güzel bir şekilde hazreti Meryem’in Allah’a adaması gibi bizler de neslimizi Allah’a onun dini olan İslam’a adayacağız. Hedef ve ideallerimizi İslam’a göre belirleyecek ahiret merkezli yol haritası yapacağız.”

‘ONLARIN AHİRET ANLAYIŞI BİZLER GİBİ DEĞİL DÜNYAYI SEVERLER’

En önemli ikinci çalışmaların başında boykotun geldiğine değinen Kara, “Ekonomik olarak boykot çalışmalarını başta ülke, kurumlar ve bireysel vatandaşlar olarak bizler kademe kademe yapmak zorundayız. Biz biliyoruz ki onların ahiret anlayışı bizler gibi değil dünyayı severler. Dolayısıyla onların ekonomisine darbe vurduğumuz zaman bundan muhakkak etkileneceklerdir. Belki elbiseler eskisi kadar iyi yıkamayacak. Olsun orada bir çocuğa gidecek kurşuna engel olduk şeklinde bakılması gerekir ve yukarıda yetiştireceğimizi ifade ettiğimiz nesli bu üretimi de ortaya koymak üzere yetiştirmek gerekir” diye konuştu.

DEVLET YETKİLİLERİNE GÖREVLERİNİ HATIRLATMAKDA BİZİM SORUMLULUĞUMUZDUR

Filistin ile alakalı tüm Müslümanların birbirlerini bilinçlendirmesi gerektiğini ama bunun yetmediğini söyleyen Kara, “Tüm Konyalı vatandaşların aynı duygu ve düşüncelerde olması için çalışmak hatırlatmak top yekûn bir yürek haline gelmek mecburiyetindeyiz. Sadece birbirimizi bilinçlendirmekle vazifemiz bitmiyor. Her bir gönlü kucaklamak İslam’ın inanç ve idealleriyle burada bulunmak başta rabbimizin rızasını ümit etmek ve özellikle siyasi liderlere bizleri yöneten devlet yetkililerine sorumluluklarını hatırlatabilmekte bizlerin yani Müslümanların sorumlulukları arasındadır” ifadelerini kullandı.

KAVLİ DUALARIMIZI FİİLİ ÇALIŞMALARLA DESTEKLEMELİYİZ

Filistin için dua etmenin, Allah’tan istemenin, oradaki mazlumların en büyük ihtiyacı olduğunu dile getiren Kara, sadece dua etmenin yeterli olmadığını söyledi. Fiili cihadın da Filistinliler için gerekli olduğunu ifade eden Kara, sözlerini şöyle tamamladı: “Müminin silahı duadır. Allah Resûlü (SAV), dilimizle dua etmeyi, gayretimizle duanın kabulü için mücadele etmeyi öğütlemiştir. Ayrıca, Allah dilediği zaman bir şeyi on katına çıkarabilir ve ‘ol’ demesi yeterlidir. Bunu her zaman hatırlamalıyız ve dua ederken samimi bir teslimiyetle dua etmeliyiz. Kavli dualarımızı fiili çalışmalarla desteklemeliyiz. Duanın açamayacağı kapı yoktur, ancak sadece dua etmeyi yeterli görmek de doğru değildir. 85 yaşında, İstanbul’un önünde cihada giden Eyüp el-Ensari çok önemli bir örnektir. Duanın önemi hiçbir şekilde tartışılamaz. Akıl, gerekli tedbirleri almayı da ihmal etmemelidir. Allah bir şeyi dilediğinde engel olabilecek hiçbir güç yoktur, ama vermemeyi murat ettiğinde, onu engelleyecek hiçbir kuvvet de yoktur. Bu yüzden her şeye gücü yetene el açmak, ondan istemek ve dua etmek, özellikle Filistin ve Gazze mücadelesi için en önemli çalışmalardan biridir.”