Dostlar
Dost kara günde belli olur derlerdi de inanmazdım. “Asıl…” derdim, “İyi günün çekemeyeni çok olur. Evet, konu, ‘çekememek’ olur. Oysa, kara günde bütün meraklılar ve buradan gizli ve kötücül bir haz devşirmek isteyenler başa üşüşür”. Sevgi kaynaklı mı, merak kaynaklı mı belli olmayan bir kalabalıkta -çoğunlukla ikincisi- yani, o kara günde, dostu düşmanı nasıl seçip ayırt edebilir ki insan?”
**
Düşününce… Hala bunu söyleyebilirim gerçi. Öyle olur çünkü. Kıskanmak ve üşüşmek konuları, ne yazık ki, beşer tarafından asla yenilemeyecek bir zaaftır. Doğrudur. O ayrı konu şimdi…
Lakin dostun kara günde belli olacağı sözünün es geçilemez derecede bir hakikat olduğunun ayırdına yeni yeni varıyorum.
**
Bu kez, hürmetle susuyorum bu sözün karşısında. Derin, dilsiz ve biraz da mahzun bir saygıyla eğiliyorum. Kara gününüze ortak olup, çökkün halinize omuz verip o siyaha bulaşmayı göze almak, her babayiğidin harcı değildir çünkü. Değilmiş.
**
Ancak, gerçek dostlara has bir cesaret, yürek ve adanmışlık gerektiren bir şeymiş bu. Yalnızca gerçek bir yar ve yaren, dert yükünüzün bir kısmını sırtlanıp da işinizi hafifletir ve kolaylaştırabilirmiş. Zorluğun ve yükün kokusunu alınca kaçışıp saklanacak delik aramak ise, sadece farelerin işiymiş. Hangi havayı soludukları malum olan lağım farelerinin işi.
**
‘İnsan eti insana ağır gelir’ diye bir söz dolanır merdiven altlarında. Fısıltıyla dillendirilen ve insanı insan olmaktan utandırıp bezdiren, yüz kızartıcı bir söz. Ağır gelen ‘insan eti’nden kasıt ise, kişilerin bireysel dertleri, sorunları ve sıkıntılarıdır. İşte, buna benzer ve paraleldir, dostun kara günde belli olacağı önermesi.
**
Kara günün, tıpkı ayırt edici bir turnusol kağıdı görevi göreceği.Eh, dışarıda rahatça gezinmek ve güneşte ısınıp D vitamini sentezlemek varken, karanlık, rutubetli ve nefse sevimli gelmekten pek uzak olan dehlizlerinize ayak basıp, eli taşın altına koyma eylemi, ancak ve ancak sizi gönülden seven ve bu uğurda yüreğini ortaya koyabilecek kişilerin işiymiş. Dost, yar ya da yaren sıfatlarının her hangi birini, bileğinin ve yüreğinin hakkıyla elde edebileceklerin işiymiş.
**
Kara günün ayırt edici turnusolluğu… Dostun ve dost olmayanın birbirlerinden kesin ve net bir çizgiyle ayrıldığı, maskelerin düşüp makyajların aktığı, kralların çıplak kaldığı günler… mahşer günü gibi tıpkı.
**
Dilerim en kara gününüzün rengi, ancak açık bir gride kalır ama gerçek dostlar da sadece böyle günlerde seçilebiliyorlar maalesef.
Bari… gerçeği görmenin anlamının tadını çıkartın, siz de.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.