Dolarda neler oluyor? Korkutan yıl sonu tahmini!

Artış trendindeki doların artışını frenlemeki için önerilen çözümlerden biri de Merkez Bankası'nın faiz artırımına gitmesi. Kimi uzmanlara göreyse bu adım bile doların TL karşısında değerlenmesinin önüne geçemeyebilir. Ancak MB'nin faiz artırmasının, doların değer kazanmasını önlemede ilk adım olduğu konusunda ekonomistlerden peş peşe uyarılar geliyor. 

Ekonomi eski Bakanı Ufuk Söylemez, Türkiye'deki ekonomik krizin bir buhrana dönüşme noktasında olduğundan endişe duyduğunu belirtti. 

Dolara olan talep nedeniyle dolarizasyonun kontrolden çıktığına değinen Söylemez, dolarla ilgili önlemlerin ise, kayıt dışı eğilimi ve karaborsa uygulamalarını artırabileceğini kaydetti.

Söylemez sonbaharda Türkiye'yi zorlu bir tablo beklediğini kaydetti ve işsizlik rakamlarıyla ilgili uyarıda bulundu.

"Şu anda gerçek işsizlik yüzde 25 seviyesinde ve işten çıkarma yasağı kalktığı zaman, sonbaharda acı gerçeklerle yüz yüze kalacağız. Sonbaharda, yeniden yapılandırmalarla iflas ve konkordato ilan etmesi gereken şirketlerin yüzdürülmesinin de artık gerçek yüzünü göstermesinden endişe ediyorum. Bankacılık sektörüne bu kadar yüklenmemek gerekiyor" yorumunu yapan Söylemez, dolardaki oynaklıkla ilgili ise şu yorumu yaptı:

"Dolarizasyon çığrından çıkmış durumda. Türkiye artık malesef dual denilen çift paralı bir ekonomi. Mevduatların yarısından fazlası da yabancı para cinsinden. Tabii dolar ve Euro'dan oluşan sepetteki hızlı artışın enflasyonu yukarı doğru baskılaması kaçınılmaz. Dolar ulaşımdan yediğimiz ekmeğe kadar zincirleme bir reaksiyona neden oluyor çünkü buğdayı dahi ithal eden bir ülke durumuna geldik ve üretimden uzaklaştık ne yazık ki.

Eğer bir iktidar kendi ülkesinde kendi parası yerine yabancı para ile borçlanmak durumunda kalıyorsa, vatandaşların dolarizasyona yönelmesine şaşırmamak lazım. İktidarın emir komuta ile faiz indirme ve reel eksi faiz politikası bugün itibarıyla iflas etmiş görünüyor. Enflasyonun altında TL'ye eksi faiz verilmesi vatandaşı döviz ve altın başta olmak üzere başka yatırım araçlarına yönlendirmiş durumda.

Öncelikle tıpış tıpış faizleri artıracaklar. Artırmadıkları takdirde bugünkü tablonun daha kötüsünü görürürüz. Sonbahara doğru dövizdeki baskının artarak süreceğini öngörüyorum. İkincisi ekonomi yönetimi çok yıprandı. Kur üzerindeki iddialı açıklamalar, aldıkları tüm kararlardan U dönüşü yapmak zorunda kalmaları başta bakan olmak üzere bir ekonomi yönetimi değişikliğini zorunlu kılıyor. Herkes damadını sever, Sayın Albayrak başka bir bakanlığa kaydırılsa hem kendisi hem de Türkiye ekonomisi için daha hayırlı olur. Ama esas çözüm Türkiye için parlamenter sisteme dönüşü garanti edecek, Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkacak bir siyasal iktidarın erken seçimle yönetime gelmesidir."