Doğal ürünler patladı

Son dönemlerde doğal ve bitkisel ürünlere ilgi arttı. Vatandaşlar, modern tıbbın yan etkilerinden korunmak için  alternatif tıp ürünlerinde şifa arıyor.

Koca karı ilacı olarak adlandırılan bitkisel ilaçlar bir dönem, medyanın olumsuz yönlendirmesi ile geri planda kalmıştı. Son dönemlerde özellikle televizyonlarda yapılan sağlıklı yaşam programlarının da etkisiyle vatandaşlar bitkisel ürünlere büyük rağbet gösteriyor. Attarlar, vatandaşların televizyonda izlediği bitkisel tarifleri kendilerine yazıp getirerek talep ettiğini belirtiyor. Vatandaşlar antibiyotiklerin yan etkisinden kurtulmak için de doğal tedavi yöntemlerine yöneliyor. Attarlar son haftalardaki hava değişimlerinden kaynaklı hastalıklardan da nasiplerini aldılar. Vatandaşlar soğuk algınlığı, nezle gibi mevsim değişikliği kaynaklı hastalıklardan kurtulmak için bitkisel tedavi yolunu seçiyor. Bu hastalıklar için en çok bal, zencefil karışımları ile ada çayı tercih ediliyor. Bitkisel ürünlerden bazıları da cep yakıyor. Bazı bitkisel ürünlerin kilogram fiyatı 750 liraya kadar çıkıyor. 

Mevlana Çarşısı'nda attarlık yapan 'Lokman Bal Pazarı' ortağı Bünyamin Muştu, Bitkisel ürünlere son zamanlarda ciddi bir ilgi oluştuğunu belirterek, “Daha önceleri 'koca karı ilacı' olarak görülen bu ürünlere, eski eserlerin açılmasıyla, doğal tedavi ile ilgili yayınların da artmasıyla aşırı bir ilgi oluştu. Bunda televizyonlarda gerçekleştirilen programların, Maranki, Saraçoğlu ve Saraç gibi doktorların tavsiyelerinin etkili olduğunu düşünüyoruz. Vatandaşlar ilaçların ve antibiyotiklerin yan etkilerinden korunmak için de bitkisel, doğal ürünlere yöneliyor” diye konuştu.

ÖKSÜRÜK İÇİN ÖZEL MACUNLAR

Son günlerde müşterilerin mevsim geçişleri nedeniyle yaşadıkları öksürük, nezle gibi hastalıklarla kendilerine geldiğini ifade eden Bünyamin Muştu, “Müşterinin istekleri doğrultusunda özel macunlar hazırlıyoruz. Bal zencefil, çörek otu, keten tohumu gibi bitkiler bu hastalıklar için genelde talep edilen ürünler. Biz hava değişimleri için genelde ada çaylarını tavsiye ediyoruz. Ada çaylarının 90'a yakın çeşidi var. Ege bölgesinde yetişen ve dağ çayı olarak adlandırılan adaçayı bizim müşterilerimize önerimiz. Boğaz iltihabı, bademcik, nefes darlığı, faranjit, laranjit, iltihap ve öksürük için kullanılıyor. İçerken tatlandırıcı olarak şeker yerine bal kullanılabilir. Günde 1 su bardağı yeterli” dedi.

KIŞIN ADA ÇAYI, YAZIN MANGALLIK BAHARAT REVAÇTA

Bitkisel ürünlerin kışın daha çok revaçta olduğunu söyleyen Muştu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kışın, Sonbahardan sonra genelde ada çayları tüketiliyor. Gribal enfeksiyona önlem olarak ıhlamur ve kuşburnu tüketiliyor. Ayrıca kış mevsiminin en yaygın hastalıkları öksürük, astım, bronşit, nefes darlığı ve balgam için en çok tüketilen bitkisel ürünler zencefil, çörek otu, keten tohumu, tarçın, havlucan, zerdeçal ve karanfil. Bu ürünler kışın çok gidiyor. Bu baharatlar balla karıştırılıp tüketildiği için ve vücut direncini artırdığı için kışın bal satışı da fazla oluyor. Doğal bal satışı da yaptığımız için özel olarak bal almaya gelen müşterilerimez de var. İlkbaharın başlamasıyla birlikte, sonbahara kadar otlar ve baharatlarda talep azalıyor. Ama bu sefer de günlük kullanımdaki baharatların satışı artıyor. Mangal, piknik dolayısıyla özellikle kekik, karabiber, toz biber, kırmızı biber satışında bir artış oluyor. Baharatlar beyaz, kırmızı lezzete ayrı bir tat verdiği için mangallık baharatlar yazın baharat satışının büyük kısmını oluşturur.” Muştu, çörek otu, susam ve kırmızı biberin ise mevsime bağlı olmadan sürekli tüketilen ürünler olduğunu sözlerine ekledi.

ÇÖREK OTU HER DERDE DEVA

İşyerlerinde baharatlar içerisinde en çok çörekotu satışı gerçekleştirdiklerini belirten Muştu, “Peygamber efendimizin 'Şu çörek otunu kullanmaya devam edin, çünkü onda ölümden başka her hastalığa şifa vardır' hadisi var. Bilim adamları da çörek otunun pek çok faydalarını sayıyorlar. Açıklamalarda çörekotunun kanseri engelleyeci, bağışıklık sistemini düzenleyici, diyabeti tedavi edici, yüksek tansiyonu tedavi edici, alerjiyi önleyen, astıma karşı koruyucu, ishal kesici, önleyici, mide hastalıklarında tedavi edici, iltihap önleyici ve pek çok hastalığa iyi gelen özelliğinin olduğu biliniyor.  Son 3-4 yıl içerisinde çörek otu tüketimi çok fazla arttı. Satışlarda ikinci sırada ise zencefil var. Zencefil de genel olarak kış hastalıklarında kullanıldığı için rağbet görüyor. Satışlarda üçüncü sırada ise keten tohumunun olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.

ARTAN KANSER ZERDEÇALA İLGİYİ ARTIRDI

Kanserli hücreleri bloke eden ve uzun vadede de bağışıklık sistemini güçlendiren zerdeçal baharatı, özellikle kanser hastaları ve ve hastalıktan korunmak isteyen vatandaşlar tarafından yoğun bir şekilde talep edildiğini belirten Muştu, “Hint safranı olarak da bilinen bu bitkinin anavatanı Güney Asya. Vücuda iki yolla alınıyor. Özgün hali kök halde kurutulmuş şekilde bulunuyor, birde bunun un gibi çekilmiş hali var, bu da suyla sütle, balla, pekmezle, yoğurtla veyahut yemeklere, çorbalara karabiber atar gibi toz şeklinde atılabiliyor” dedi. Zamanımız insanlarının en büyük sıkıntısının stres olduğunun altını çizen Muştu, Melisa otunun (Oğul Otu), stres ve uykusuzluğu birebir olduğunu, ayrıca kalp damarlarını da açtığını belirterek stresli, uyku sorunu çeken vatandaşların bunu alıp çayını yatmadan önce içtiklerini ve çok da memnun kaldıklarını ifade etti.

750 LİRAYA DAMLA SAKIZI

Dükkanlarında bulunan en kıymetli bitkisel ürünün “mesteki” olduğunu söyleyen Muştu, Yunanistan'a ait sakız adasında yetişmekte olan ve öksürük, aslım, bronşit tedavisinde kullanılan “damla sakızı veya mesteki sakızı” olarak da adlandırılan doğal ürünün sakız ağacından elde edildiğini ifade etti. Muştu, damla sakızı hakkında şu bilgileri verdi: “Haziran ayı ortalarında sakız ağacı dalları ve gövdesi yaralanarak akan reçine toplanır katılaştıktan sonra soluk sarı kolay kırılabilen camsı parçalar elde edilir. Midedeki ülser, reflü için de kullanılıyor. Bayanlar genelde pastaya, dondurmaya kıvam artırmak için de kullanıyorlar. Elimizdeki en değerli ürün bu. Damla sakızının 10 gramını 7.5 liraya satıyoruz.” Attar dükkanındaki en kıymetli ürünlerden biri de “Saf arı sütü”. Arı sütü, işçi arıların yavru arıları beslemek için kulaklarından çıkardıkları özel bir salgı. Arı sütü'nün kilogram fiyatı da 750 lira. Son dönemde talebi artan doğal ürünlerden biri de propolis. Muştu, 'Propolis'in arıların bitkilerden ürettiği ve kovan içi temizlikte ve kovanın yalıtımında kullandıkları bir madde olduğunu, 1 mg Propolisin, yaklaşık olarak 20 mg Penisilin'e denk gelmekte olduğu için doğal antibiyotik de denildiğini söyledi. Kansere önlem ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiği için alıcı bulan 'Propolis'in 10 gramı ise 5 liradan satılıyor. Bitkisel ürünlerin genel olarak Hindistan'dan geldiğini belirten Muştu, “Bu ürünlerin belirli bir kısmı da uzakdoğudan geliyor. Kimyon, kekik, nane, biberler,çörekotu gibi genel kullanım türü baharatlar ülkemizden tedarik edilebiliyor. Sandaloz sakızı, Zulumba Otu, kınakına kabuğu, öd ağacı gibi ürünler her zaman bulunmuyor, ama son dönemlerde yoğun bir talep olduğu için 10-15 güne tedarik edebiliyoruz” şeklinde konuştu.

HÂLİD ŞEN