Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Diyanetin ihaneti

Diyanetin ihaneti

27 Ekim 2017 gecesi saat 22.30 sıralarında öğrendiğimiz ve Dr. İhsan Şenocak Hocaefendi nin Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açığa alındığı haberi Ehli Sünnet Müslümanlar arasında infiale neden oldu.

İlahiyatçılar ve Diyanetçiler epistemoloji vs. ile uğraşırken diyanet, CUMHURBAŞKANININ SON SÜNNET TARTIŞMALARI ÇIKIŞINDAN SONRA yeni bir ihanetle KURAN SÜNNET VE KADER İNANCI DÜŞMANLARININ GÖREVİNE SON VERMESİ BEKLENİRKEN İhsan Şenocak Hoca’yı açığa almıştır.

Üstelikte bu açığa alınmanın Cumhurbaşkanının türedi âlimler(!) tarafından yapılan Sünnet tartışmaları üzerine yaptığı açıklamadan hemen sonra gerçekleşmiş olması insanların aklına farklı ihtimaller gelmesine sebep oluyor.

Bu görevden uzaklaştırma Cumhurbaşkanına rağmen yapılmış ise, Diyanette hala FEÖ nün hatırı sayılır bir ağırlığının varlığını gösterir.

Yok, öyle değil de bu açığa alınma yeni Diyanet İşleri Başkanına rağmen yapılmış ise, bu defa yeni başkanın bundan sonraki her tasarrufunu tartışılır hale getirecektir.

Bu son açığa alma işlemi bir kere daha göstermiştir ki tartışılması gereken asıl konu, bizatihi diyanetin varlığı ile ilgili olarak bu gün ne olduğu ve yarınlarda diyanetin ne olacağıdır.

Çünkü Dr. İhsan Şenocak Hoca bu güne kadar sahih İslam ve Sahih Sünnetti anlatmaktan ve yaşamaktan başka bir şey yapmamıştır.

Açığa alınmasına sebep gösterilen konuşma İslam’ın tesettürle ilgili ayetlerinin anlatıldığı konuşmadır.

Kamuoyundan yükselecek tepkiler sonucunda Hocaefendi nin göreve iade edilmesi bu tartışmaları asla sona erdirmeyecektir ve erdirmemelidir de.

Çünkü bu ihaneti yapanlar yarın güçlendikleri veya kamuoyu tepkisini kırdıklarını düşündükleri bir zamanda bu tür ihanet işlemlerini tekrar yapacaklardır.

Ilımlı İslam projesini FETÖ ile gerçekleştiremeyen hainler şimdilerde diyanete çöreklenmeye çalışan MİTO mensupları ile ihanetlerini gerçekleştirmek istemektedirler.

Bu emelleri önündeki hoca efendilerden ilk gözlerine kestirdikleri de İhsan Şenocak Hocaefendi olmuştur. Elbette millet ve diyanet camiası sessiz ve suskun kalırsa diğer Hocaefendi kardeşlerimize de sıra gelecektir.

Şimdi Müslümanlar tekrar kafalarını iki elleri arasına alıp düşünmelidir.

İster diyanet mensubu olsun ister üniversitede öğretim görevlisi olsun birileri sünneti itibarsızlaştırmak için Kur’an kıssalarına masal deyip ayet gereği ittiba etmemiz gereken sahih sünnete dayalı itikadımızı ifsad emek için kendi kitaplarını pazarlamaya çalışırken, İhsan hoca ümmeti Muhammed’e kadim eserlere ve ulemaya sahip çıkmayı anlattığı için görevden alınıyorsa, Cumhurbaşkanının Sahih Sünnet çıkışı kimlere yarar sağlamaktadır?


Veya Kuranı Kerimdeki Kehf Suresindeki akıllarına(!) yatmayan ayetlerin değiştirilmesini ve Tevbe Suresinin son iki ayetinin Kuranı Kerimden tamamen çıkarılmasını isteyenler diyanette görev almaya devam ederken, Tesettürün İslam Dininde farz olduğunu bildiren bir Hoca kardeşimizden rahatsız olanlar varsa o kurum da o kurumda bu ihaneti işleyenler de Allah’ın(cc) kitabını ve Hz. Rasulullah’ın(sav) sahih sünnetini nasıl temsil etmiş olacaklardır?

Birileri Ümmeti Muhammedin Kuranı Kerimden sonraki ikinci sağlam kalesi Sahih Sünneti erozyona uğratırken ve hastalıklı beyinlerinde ürettiği saçmalıklarla gençlerin zihinlerinde Kur’an hakkında bile inkara kadar varacak şüpheler uyandırırken diyanet ve ilahiyat mensupları Kuranın ve Sünnetin epistemolojik değeri ile ontolojik kaynağı hakkında tartışmaya girerler ve hicri bilmem kaçıncı asırda yaşamış filanca kişinin bilmem ne anlayışının günümüze yansımaları gibi Ümmet için gerekli(!) çok daha derin mevzularla ilgilenirken İFAM mensupları 15 Temmuzdan bun yana her fırsatta meydanlarda oluyorsa kim veya kimler İhsan Kardeşimizi vurmak suretiyle hedef tahtasında bundan sonraki hedef olarak neyi amaçlamaktadırlar?

Bu son açığa alma diyanetin Ehli Sünnet Müslümanlara yaptığı ilk ihanet olmadığı gibi böyle devam ederse son da olmayacaktır.

Diyanet şahısları Milletin sevip saydığı Hoca efendileri bu yolla itibarsızlaştırma gibi bir yola tevessül ediyorsa bilinmelidir kişilerden önce kurumlar müesseseler itibarsızlaşacaktır.

Bu son ihanete karşı sesini yükselten nadir diyanet mensuplarından olan bir hoca Kardeşimin Sünen-i İbn-i Mace’den paylaştığı Rasulullah’ın (sav) hadisiyle yazıya son verelim:
"Hakkı gördüğünde söylemekten ve o büyük günü hatırlatmaktan sizi insanlara olan korkunuz engellemesin çünkü bu, ecelinizi yaklaştırmayacağı gibi rızkınızı da daraltmaz."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Süleyman Küçük Arşivi