Dink Davasında 'Devlet Sırrı' Genelkurmay'a Sorulacak

Hrant Dink cinayetinin faili Ogün Samast’ın yargılandığı davada TBMM’den gelen evrakların ‘devlet sırrı’ olup olmadığı sorulan MİT, cevap yazısında ‘Genelkurmay’a sorulması uygundur’ dedi.

Hrant Dink’i öldürdüğü gerekçesiyle 22 yıl 10 ay hapis cezası alan Samast’ın ‘terör örgütüne üye olmak’ suçundan yargılandığı davaya devam edildi. İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya Ogün Samast katılmadı. Samast’ın avukatı Levent Yıldırım da başka ile taşındığı gerekçesiyle avukatlığından istifa ettiğine dair dilekçe gönderdi. Dink ailesi adına ise avukatlar Hakan Bakırcıoğlu ile Cem Halavut katıldı.

MİT tarafından TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’na oradan da mahkemeye gönderilen Hrant Dink'e ilişkin bilgilerin ‘devlet sırrı’ olup olmadığı yine netlik kazanmadı.

Mahkemeye gönderilen belgeler ‘Gizli’ ve ‘Çok gizli’ ibareliydi. Avukatların bu belgeleri istemesi üzerine mahkeme, devlet sırrı olup olmadığını MİT’e sordu. MİT, mahkemeye yazdığı ilk yazıda devlet sırrı olup olmadığı konusunda net bir cevap vermemişti. Mahkemenin ikinci kez tekrarladığı sorusuna MİT, “Belgelerin iddia niteliğindeki hususları içermesi nedeniyle devlet sırrı niteliğinde olup olmadıklarına ilişkin görüş bildirilmesinin mümkün olmadığı” cevabını verdi. MİT’in bu yazısına rağmen mahkeme, net bir cevap almak için yeni bir yazı daha yazdı. Mahkeme, “Söz konusu CD içeriğinin devlet sırrı niteliğinde olup olmadığının açık ve net olarak bildirilmesi, kendilerince bildirilemiyorsa bildirebilecek yetkili mercinin belirtilmesini” talep etti.

Bugünkü duruşmada MİT’ten gelen cevap okundu. MİT, belgelerin gizli olup olmadığının Genelkurmay’a sorulmasını istedi. Yazıda ‘Sorulan hususların devlet sırrı olup olmadığının Genelkurmay Başbakanlığı’ndan sorulması gerektiği uygun olacaktır.’ denildi.

Davaya katılan Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu, “MİT tarafından TBMM’ye gönderilen belgelerin tarafımıza da verilmesi gerekir. Bu cinayeti işleyen örgütün yöneticilerinin araştırılması için bu zorunludur. Biz belgelerin gizli olup olmadığının Genelkurmay’a sorulması gerektiğini düşünmüyoruz. Ayrıcı Seferberlik Tetkik Kurulu’nda yapılan aramalarda bulunan belgelerin de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan istenmesini istiyoruz. Daha önce istediğimiz de ‘gizlilik kararı var’ denilmişti. Bu karar kalktıysa bu belgeleri de istiyoruz.” talebinde bulundu.

Mahkeme, MİT’in yazısında belirttiği gibi gönderilen belgelerin devlet sırrı olup olmadığının Genelkurmay’a sorulmasına karar verdi. Mahkeme ayrıca Seferberlik Tetkik Kurulu’nda yapılan aramalarda bulunan belgeler hakkında gizlilik kararı bulunup bulunmadığının da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na sorulmasına hükmetti.

CİHAN