"Devlet Ya 'Sağlam' Desin İş Bulayım Ya 'Çürük' Desin Yardım Alayım"

"Devlet Ya 'Sağlam' Desin İş Bulayım Ya 'Çürük' Desin Yardım Alayım"

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde küçük yaşta geçirdiği kaza sonucunda belinde kırık oluşan ve bugüne kadar 5 kez ameliyat olan Hasan Türköz isimli vatandaş, karısı ve 2 çocuğu ile birlikte yaşam mücadelesi veriyor. Gözü yaşlı Türköz,...

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde küçük yaşta geçirdiği kaza sonucunda belinde kırık oluşan ve bugüne kadar 5 kez ameliyat olan Hasan Türköz isimli vatandaş, karısı ve 2 çocuğu ile birlikte yaşam mücadelesi veriyor. Gözü yaşlı Türköz, ya kendisine 'sağlam' raporu verilerek iş sahibi olmak istiyor ya da çürük raporu verilerek devlet yardımı bekliyor. Kaymakamlıktan zorla büyük uğraşlarla aldıkları 150 liranın eşinin ilaç masraflarını bile karşılamadığını anlatan Meryem Türköz ise artık bu şartlarla mücadele edemez hale geldiğini belirterek, yetkililerden kendisi veya eşi için iş beklediklerini söylüyor.     

Kdz. Ereğli ilçesine bağlı Sarıkorkmaz Mahallesi’nde 34 yaşındaki eşi Meryem, 8 yaşındaki ilkokul 2. sınıf öğrencisi kızı Elif Nur ve 4 yaşındaki oğlu İbrahim Altay ile birlikte yaşayan Hasan Türköz, belindeki kırık nedeniyle hastanelerde işe girmek için çalışabilir raporu ne de devletten yardım alabilmek için çürük raporu alabildiğini söyledi. 14 yaşındayken çobanlık yaptığı sırada uçurumdan yuvarlanarak beli kırılan Türköz, belinden 2, kolundan, sol diz kapağından ve apandist olmak üzere 5 kez ameliyat masasına yattığını ifade etti. Madende çalışmak için dahi iş müracaatında bulunduğunu ancak geçirdiği ameliyatlar nedeniyle kendisine iş verilmediğini anlatan Türköz, iki çocuğu ve eşine bakamadığını söyledi.

3 AYDA BİR 150 TL VE GIDA YARDIMLARI İLE AYAKTA DURMAYA ÇALIŞIYORLAR

Devletin 3 ayda bir verdiği 150 TL ve aylık gıda yardımları ile ayakta durmaya çalıştıklarını dile getiren Türköz "Devletten bize bir yardım etmelerini istiyorum. Bize bir güvence vermelerini istiyorum. Ben yaklaşık 2 seneden fazla yani 2 seneden beri bu çileyi çekiyorum. 2010’dan 2014’e kadar ben bu çileyi çekiyorum. Bir saat ayakta kalamıyorum. Hani o kadar çalışmaya gittim olmadı yapamıyorum. Eğilmede kalkmada çok zorluk çekiyorum. Sürekli iğne ve ilaç kullanıyorum ama nereye kadar. Devlet hastanesine gittim. Ne sağlık raporu veriyorlar ne çürük raporu veriyorlar. Sürekli ameliyat sürekli ameliyat. Bu benim beşinci kez ameliyatım olacak. Bu ikisi olduğu için ben bu ameliyata cesaret edipte giremiyorum. Hani sağlığımda kimse bana destek çıkmıyor ki ben öldükten sonra mı ailemi destek çıkacaklar? Hani ben bunu yetkililere duyurmak istiyorum yani bu işe bir el atmalarını istiyorum. Araştırma üniversite hastanesine gittim. Aynı şekilde söylüyor. Risk diyor ameliyatın riskli diyor. O riskli deyince bende olmak istemedim, doktorun yüzüne karşı söyledim." dedi.

MADENDE ÇALIŞMAK İSTEDİ AMA İŞE ALINMADI

Sol kulağı duymayan, bir diz kapağı olmayan ve belinde de kırık olan Türköz, konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “Sol kulağım duymuyor, belimin durumu öyle. Beş kez ameliyat geçirdim. Kulak sorunu var. Ben HEMA’ya TTK’ya girmek için uğraştım. Kulakla belden dolayı giremedim. Biz seni bu halde çalıştıramayız dediler. Nereye gitsem sigortalı işe bana hep bunu söylediler. Yer altı yer üstü yani bir işim olsun. Bir evime ekmek getirebileyim. 2 tane çocuğumu mağdur etmeyeyim. Kimselere düşürmek istemiyim diye elimden geleni yapmaya çalışıyorum ama yapamıyorum. Kaymakamlığım 3 aydan verdiği gıda yardımı, belediyenin verdiği gıda yardımı, ilaç sağlık konusunda 50-100 bu konularda yardım ediyor. Eşimin dediği gibi onu da tartışarak veriyorlar. Belediye başkan yardımcısı onun yanına gittim bizzat yüz yüze görüşmeye gittim. Bana dediği tek kelime. İş bul çalış. Bende o zaman iş ver çalışayım dedim. Bu halinle mi dedi. O zaman napayım dedim? Yapacak bir şey var mı dedi. Bende şu an su faturamı ödeyemiyorum 250 TL su faturam geldi dedim. Sizden bir yardım istemek için geldim uraya dedim. Bana demediğini bırakmadı yani. Seninle sonra konuşuruz dedi. Daha gelecek konuşmaya gelecek benim yanıma." diye konuştu.

TEK İSTEKLERİ ÇOCUKLARINA BAKABİLMEK

Eşinin 4 yıl kadar önce cilt kanseri hastalığı geçirdiğini ve eşinin tedavisini yaptırdığını dile getiren Türköz, devletten hiçbir yardım almadığını belirtti. Durumunu anlatmadığı hiçbir kurum kalmadığını ancak bir çözüm bulamadığını vurgulayan baba Hasan Türköz, kendisi ve ailesine uzanacak yardım elini bekliyor. Cilt kanserini yenmeyi başarmasına rağmen halen midesindeki yara, kalpte ritim bozukluğu, nefes darlığı, kadın hastalığı ve kolesterol gibi birçok hastalığı bulunan anne Meryem Türköz’de, eşine ya sağlıklı olduğuna dair yada çürük olduğuna dair rapor verilmesini istedi. Ev kirası, elektrik ve su borçları bulunduğunu belirten anne Meryem Türköz, tek amacının iki çocuğunu sağlıklı bir şekilde büyütmek olduğunu dile getirdi.

ANNE MERYEM TÜRKÖZ: ÖLMEK İSTEDİM

Meryem Türköz ise kalp, tansiyon ve kadın hastalığı bulunduğunu belirterek ilaçlarını dahi almakta zorlandıklarını anlattı. 8 yaşındaki kızının kalp kapağının da delik olduğunu belirten anne Türköz, "Ben iki tane çocuğumu nasıl büyüteceğim? Bıktım artık her şeyden. Biz ölünce mi devlet bize sahip çıkacak? Neymiş efendim; çürük raporu alacakmışız. Vermiyorsunuz ki, nasıl alalım? Devlet hastanesine ben bu adamı kaç kere götürdüm. Artık geceleri bağırmasından ben uyuyamıyorum. Bir gece bir yerde yığılıp kalacağız biz. İntihar mı edelim hep beraber? Ne yapalım? Ben her gün hapla yaşıyorum. Hapsız ayakta duramıyorum artık. Sürekli kalbim tetikliyor. Nefes almak da zorlanıyorum. Yani gerçekten çok zor durumdayız. Geçimimizi nasıl sağlıyoruz? Sosyal Yardımlaşmadan 150 TL onu da çekişerek, kavga ederekten alıyoruz resmen. Kaymakam bey sağ olsun çok güzel destek veriyor bize. Harbiden çok güzel destek veriyor. Ben bugün göz doktoruna gittim, gözlüklerimi bile parasızlıktan alamadım. Benim bu çocuğum iki gün sonra okula başlayacak, ben çocuğumun eksiğini göremedim. Kaymakam bey bakalım nasıl yatacak yatağında? Bize bir şey olursa bakalım o yatağında rahat uyuyabilecek mi ki? 150 TL veriyor, onu da dokuz tantanayla veriyor. Bizim bir güvencemiz olsun ki, biz kimseye muhtaç olmayalım. Ya eşime iş versinler, ya bana iş versinler. Ben birkaç yere başvurdum “Kalp var, alamıyoruz” diyorlar. Ben napayım çıktıysa? Ben napayım, benim suçum ne? Ben her ay 300 TL‘lik ilaç kullanıyorum. Akşam sabah ayrı, gece ayrı ben artık ilaç yemekten bıktım. Eşim öyle ben öyle. Ne yapalım biz? Soruyorum ne yapabiliriz? Çocuğumun kalbinde üfürüm var. Onunda raporları var. Üçümüz bir yerde böyle çok güzel yaşıyoruz. Ama bizim kaymakam beyimiz çok güzel sahip çıkıyor fakire fukaraya. Belediye başkanımızdan da Allah razı olsun, oda çok güzel sahip çıkıyor. İnsanlık bu mudur? Ben soruyorum size insanlık bu mu? Sadece istediğim “tamam bu adama sağlam” desinler kabulüm ya da “çürük” desinler. Ne yapalım biz? Ben bunu sürekli doktora götürüyorum. Hiç durmadan her ay 300 TL ben kendi ilaç masrafımı veriyorum. Sağdan soldan borç bularaktan ilaç veriyorum. Bizim 4-5 tane eczaneye, ev kirası, elektrik, su borcumuz var. Hepsine de borç var. Ben bugün yemin ediyorum sadece ölmek istedim. 2 tane çocuğum gözümün önüne gelmeseydi ben ölmek istedim bugün, o kadar zoruma gitti." dedi.

Baba Hasan Türköz, biriken borçlarından dolayı elektriklerinin kesilmemesi için sayacın bulunduğu panoya “Bu evde hasta vardır, lütfen elektriği kesmeyin, hastaneye yattım.” şeklinde not yazdığını anlattı. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.