Değişen bir şey yok
Mahalli idareler seçimleri nedeniyle aday adaylarının ortaya çıkacağı günler geldi çattı.
Aday adayı olmasını beklediğiniz isimlerin aday adayı olduğunu görünce sevindiğiniz kadar, ismini gördüğünüz de “bu da mı?” diyeceğiniz kişilerin de aday adayı olduğunu da görerek üzüleceğiniz günler bu günler.
Aday adaylığı sürecini aşarak kimlerin sonunda aday olacağı şimdiden belli olsa da aday adaylığı süresince nasıl bir propaganda süreci yaşayacağımız aşağı yukarı belli gibi.
Yani tıpkı bundan önceki seçimlerde yaşandığı gibi olacak.
Yani Adolf Hitler'in propaganda sorumlusu Goebbels'in ortaya koyduğu propaganda ilkelerinin hemen hemen ayısının bu ülke şartlarına uygulandığını göreceksiniz.
Gerektiğinde yalan söylemekten kaçınmayan ve verdiği sözleri yerine getirememiş olmaktan utanmayan, insanların beyninin tembel olduğunu bilen ve tembel beyinlerin de yalanları çok daha iyi hazmettiğini düşünen bir propaganda usulüne şahit olacaksınız.
Bu nedenle propaganda süresince vatandaşlara anlattıklarının gerçek olup olmamasını önemsemeyen adaylar topluluğu göreceksiniz.
Hal böyle olunca da her dönem olduğu gibi söylenen yalanlara inananlar mutlaka çok olacaktır.
Bu aşamada önemli olan husus kitleleri inandıracak ve uykuya geçirecek yalanlar söyleyebilen aday adaylarının piyasada daha çok görüneceğidir.
Aday adaylığı sürecinde bolca göreceğimiz bir diğer husus daha önce başkaları tarafından söylenmiş bile olsa bu güne kadar söylenmiş bir yalanın sürekli tekrar edileceğidir.
Çünkü yalanlar tekrar edildikçe vatandaşlar o söylemin kime ait olduğunu unutur ve kendi fikriymiş gibi inanmaya başlar.
Çünkü hep görülmüştür ki;
Siyasi arenada küçük yalanlar inandırıcı olmadığı tam tersine söylenen yalanlar ne kadar büyükse o kadar etkili olduğu ve seçmenlerin büyük yalanlara, küçük yalanlardan daha çok inandığıdır.
Bu arada aday adayları hiç mi gerçeklerden bahsetmeyecekler diye soranlara elbette aday adaylarının eline gerçeklerle ilgili bilgiler verilirse elbette onları seçmenlerine anlatacaklarını söyleyelim.
Ama dikkat edin ellerine gerçek bilgiler verilirse diye bir kayıt düştük.
Buraya kadar aday adaylarının kendi cepheleri ile ilgili hususları not düştük.
Rakip siyasi parti aday adaylarına karşı olduğu kadar belki ondan daha fazla kendi partisindeki diğer aday adaylarını saf dışı bırakmak isteyen aday adaylarının karşı taraf olduğunu gördüğü adaylara karşı olan tavırlarına gelince:
Aday adayları rakipleri haklı bile olsa herhangi bir konuda hatalı olduğunuzu, yanlış yaptığınızı asla kabul etmeyeceklerdir.
Siyasette suç başlangıçta pek olmaz ama oldu ya geçmiş hayatıyla ilgili bir suçlamada bulunulduğunda aday adayları yapılan suçlamayı asla kabul etmeyecek, üstlenmeyecek ve geri adım atmayacaklardır.
Geri adım atmamak sadece suçlamalarda olmayacağı gibi propaganda süresince söylenen hatalı söz ve yalanlardan da asla geri adım atmayacaklar, tam tersine sürekli tekrar edecekler ve böylece seçmenlerin beynini yıkamaya çalışacaklarıdır.
Aday adaylarında son yıllardaki hemen hemen tüm seçimlerde gördüğümüz gibi gerek televizyonda gerekse diğer ortamlarda rakip adaylarla hiçbir zaman bir araya gelmeyecekler ve böylece kendilerini hiçbir zaman savunma durumuna düşmeyeceklerdir.
Oldu ya hiç istememelerine rağmen bir araya geldiklerinde ise aday adayları hep saldırıda olacak ve karşı tarafı savunmada bırakacak bir tavır içine gireceklerdir.
Hakeza en küçük bir itham bile olsa kendilerine karşı yapılan tüm suçlamaları görmezden gelecek ve duymamış gibi davranacaklar, yalancılar dedikleri muhataplarının bağımsız yargı önünde hesap vereceklerimi söyleyip konuyu kapatma yoluna gideceklerdir.
Bütün bunları yaptığını gördüğünüz aday adayları için bu süreçte önemli olan halkın orta ve alt gelir grubundaki insanlardır.
Buna karşılık toplumun okumuş yazmış kesiminin fazla önemsenmediğini göreceksiniz. Çünkü onları ikna etmek yani kandırmak çok kolay değildir.
Bu aşamada aday adayının bir kesimin, bir cemaatin mensubu veya cemaatin liderinin oğlu olduğunu görürseniz onun herkesten daha çok toplumun inançları doğrultusunda dini bir propaganda dili kullandığını göreceksiniz.
Biz üç aşağı beş yukarı bunları önceki seçimlerde de gördük diyorsanız yazımızın başlığı tam size göre bir başlık olmuştur.
Yok, geçen seçimlerde biz bunları görmedik diyorsanız bu seçimde görmeye hazırlanadurun deriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.