Davutoğlu: Meydanı onlara mı bırakacaktık?
Başbakan Ahmet Davutoğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Davutoğlu Paris'teki mitingle ilgili kendisine yönelen eleştirilere cevap verdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Davutoğlu konuşmasında Paris'te neden İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte yürüdüğünü izah etti.
Davutoğlu, "Bazıları neden İsrail başbakanı ile aynı safta yürüdüğümüzü soruyor. Biz meydanı onlara bırakmayız. Bizim orada olmamız ne kadar normalse onun orada olması o kadar anormal ve gayri samimidir. Bunu da dünyaya haykırdık." dedi.
Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları:
Türkiye'de gelişme için en kritik alan bilim ve teknolojidir. Ar-ge gelişmeden 2023 hedeflerine ulaşılmaz. Bilim ve teknoloji yüksek kurulunda 7 saat süren toplantımızda son derece önemli kararlar aldık.
İŞTE ZİHNİYET FARKI BU
Bilim teknoloji yüksek kurulu 1983'te kuruldu. 2002'ye kadar sadece 9 kere toplantı. AKP iktidarları döneminde ise 12 yılda 19 toplantı yapıldı. Bu zihniyet farkını açıkça ortaya koyuyor. Bundan sonra 6 ayda bir toplanacak. Her ay bana rapor getirilecek. İşte zihniyet farkı bu.
Başörtülü gerçek bir bilim isnanımızı YÖK üyeliğine atadık. Biz insanları kıyafetleriyle inançlarıyla değil bilim anlayışıyla üniversitelerimizi inşa ediyoruz. Zeliha hanıma çalışmalarından başarılar diliyorum.
Savunma sanayi icra komitesini de topladık. Yeni Türkiye kendi savunma sanayisini inşa edecek. Milli savaş uçağıyla ilgili ön tasarım aşamasına geçme kararı aldık. Savaş uçağı projemizin tasarım aşamasına geçildi. 2023'te ilk prototip üretilecek. Uydu fırlatma projemiz de hızlanacak. Milli Piyade Tüfeği'nde de seri üretime geçilecek. 4 adet F 35 sipariş etme kararı aldık.
Bahçeli'ye sesleniyorum. Kendi başbakan yardımcılığı döneminde Türkiye başka ülkelerden silah almak için hibe peşindeydi. Tank modernizasyonunda İsrail'e muhtaçtı. Şimdi hiçbir namerdin önünde boyun eğmeyecek bir Türkiye var.
GÖZYAŞLARINA BOĞULDUK
AFAD bizim vicdanımızı merhametimizi temsil ediyor. AFAD toplantısında hepimiz gözyaşlarına boğulduk. Küçük Rua Hama'da doğdu. Annesi hava saldırısında hayatını kaybetti. Babaannesi ve 3 kardeşiyle Türkiye'ye sığındı. Babası Suriye'de kaldı mücadele ediyor. Onun hikayesini bilenler için Türkiye'nin Suriye politikasını eleştirmek mümkün mü? Biz mazlumlara sahip çıktık ve sahip çıkmaya devam edeceğiz. Biz kendisi yetim olan ulu bir Peygamberin yolcularıyız. Bırakın Kılıçdaroğlu biz bu mültecilere neden kapılarımızı açtık diye sorsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.