Darbeyi anımsatıyor

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü açık müdahalesi olan 12 Eylül Askeri Darbesi'nin üzerinden tam 35 yıl geçti. Kod adı "Bayrak Harekatı" olan ve anayasanın askıya alındığı darbe sürecinde açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı, 7 binden fazla kişi için de idam cezası istendi. Binlerce kişi işkence gördü. Türkiye'yi tamamen değiştiren müdahale sonrasında 650 bin kişi gözaltına alındı, bin 683 bin kişi fişlendi, 50 kişi idam edildi, 171 kişinin 'işkenceden öldüğü' belgelendi. TBMM kapatıldı, anayasa ortadan kaldırıldı, siyasi partilerin kapısına kilit vuruldu ve mallarına el konuldu. Mayıs ayında hayatını kaybeden Kenan Evren'in 12 Eylül 1980 askeri darbeyi, o dönem TRT'de yayınlanan meşhur "Kaybolan devlet otoritesini yeniden tesis etmek" gerektiğini belirten cümleleriyle duyurulmuştu. Darbenin etkilerinin devam ettiğini belirten sivil toplum kuruluşu temsilcileri ise, ülke gündemini meşgul eden olayların darbe yıllarını anımsattığını belirtti.

DARBE ORTAMI HAZIRLANIYOR

12 Eylül darbesini  değerlendiren Mazlumder Konya Şube Başkanı Derviş Argun, ilk olarak 12 Eylül'ü getiren sürecin unutulmaması gerektiğini söyledi. Askeri müdahale için öncesinde kaos ortamının oluşturulduğunu kaydeden Argun, “Bunu da sağ-sol kavgası yaparak çıkardılar. O dönemde darbe mağdurları hala aramızda yaşıyor. Dönem dönem o günleri tekrar yaşayacağımız gibi geliyor. Son aylarda bir kaos ortamı oluşturulmaya çalışılıyor. Halkın idaresini yok sayan bir durum var. 35 yılda birçok şey değişti. Darbe için tankların illa sokağa çıkmasına gerek. Sonuç olarak bunda insanların iradesi engelleniyor. Toplum olarak kendi içimizdeki kısır savaşları bırakmamız gerekiyor. Bizim bu kavgalardan uzak durmamız gerekiyor. Kavganın devam ettiği sürece vesayetçiler müdahale hakkı arıyor. Bu ihtimali masada tutmamaz gerekiyor” dedi.

 12 Eylül'ün üstünden 35 yıl geçmesine rağmen ülkenin hala darbe anayasası ile yönetildiğine dikkat çeken Argun, “35 yıl geçmesine rağmen o anayasayı bir türlü kaldıramadık. O işaretin üzerimizde vesayet gölgesi olarak devam ettiğini göstermektedir” diye konuştu.

 DARBENİN TEMELİ KONYA'DA ATILDI

Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Konya Şube Başkanı Yavuz Aydın ise, CIA'nın Türkiye şefi olan Paul Henze'nin 12 Eylül darbesi ile ilgili “Bizim çocuklar başardı” sözünün unutulmaması gerektiğini belirtti. Amerikalı yetkililerin, “İsrail'in güvenliği yeniden sağlandı” şeklinde açıklama yaptıklarını hatırlatan Aydın, “Konya'da 6 Eylül 1980'de Büyük Kudüs Yürüyüşü yapıldı. O yürüyüşe 1 milyon kişi katıldı. 6 gün sonra da darbe yapıldı. 'Efendim irtica Konya'da yükseldi bunun önüne geçmemiz lazım' şeklinde açıklama yaptılar ve darbeyi bu gerekçeyle gerçekleştirdiler. Darbenin bahanesi; ne sağ-sol, ne ekonomik buhran, ne sigara, ne de yağ kuyruğu idi. 12 Eylül Darbesi Milli Görüş'ün Türkiye'yi ve İslam alemini ayağa kaldıran 6 Eylül'deki Kudüs Yürüyüşünden sonra yapılmıştır” açıklamasını yaptı.

DARBE ANAYASASI İLE ÜLKE YÖNETİLİYOR

Hala darbe anayasası ile ülkenin yönetildiğini belirten Aydın, “Bugün hükümet anayasanın bir kısım maddelerini AB için değiştirdi. Yüzde 10 seçim barajı hala devam ediyor. Türkiye bugün olduğu gibi kıskaç içerisinde. Siyonist haçlı ittifakın kıskacı içerisindeyiz. O zamanlar yıllarca devam eden kargaşa bir günde sona erdi. Bugün de onlardan farklı bir şey yaşanmıyor. Kardeş kavgası devam ediyor. Bir tek kurtuluş yolu var. Milli Görüş'ün esaslarına sarılacaklar. Milli Görüş'ün dışında bir esas yok. Yüzde 100 inancımızdan kaynaklanan Milli Görüşü takip etmeden çıkış yolu yok. Milletin sahip çıkması gerekiyor” dedi.

MEHMET AKİF SÜTÇÜ merhabahaber.com