Çocuklarda okul kaygısına dikkat!
Bu hafta okulların açılmasıyla milyonlarca öğrenci ders başı yaptı. Birinci sınıflar ve anaokulu öğrencileri ise geçen hafta uyum eğitimi adı altında iki gün okula gittiler. Bazı çocuklarda ise ayrılık kaygısı nedeniyle okula uyum sorunu yaşanıyor. Uzmanlar ise ilkokula giden çocuklarda yaşanan bu tür olumsuz durumlarda ailelerin uzman desteği alması gerektiğini ve bu konunun ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi.
ÇOCUĞUN HAYATINDA YENİ BİR SÜREÇ BAŞLAYACAK
Okula başlamanın çocuğun hayatında önemli bir yerin başlangıcını temsil ettiğini dile getiren Psikolog-Aile Danışmanı- Sosyal Hizmet Uzmanı Fatmanur Çetin, bu sürecin yalnızca çocuklar için değil ebeveynler için de farklı duyguları kapsadığını söyledi. “Çocuk bu süreçte güvenli alanından çıkıp öğrencilik rolüyle tanışacaktır” diyen Çetin, şunları söyledi: “Aile kurumundan okul kurumuna yaptığı geçişte toplulukla hareket etmek zorunda kalacaktır. Bu durum ise yaz tatili gibi keyifli bir süreçten sonra çocuk için işkenceden farksız olarak görünmeyecektir. Çocuğunuz okula başlıyor ve anne babadan ilk defa ayrışma oluyor. Bir başka ihtimalle ise eğlenceyi bırakıp okula geçmek, uyum problemi yaşamak için gayet yeterli görünüyor. Evde özgürce hareket edebilen çocuk ilk kez zil çalmadan dışarı çıkamayacağını, etrafındakilerle toplu olarak hareket etmesi gerektiğini anlar. Özgürlüğüne vurulan bu ketin çocuk için ne kadar korkutucu olabileceğini durup düşünmekte fayda var. Öncelikli olarak okul açılmadan önceki süreçlerde çocuğunuzun duygularını size nasıl yansıttığına odaklanın. Burada birçok ipucu yakalayacaksınız.”
VELİ VE OKUL İŞ BİRLİĞİ SÜRECİ YÖNETMELİ
Okul dönemi, çocukların yaşları, gelişim süreçleri ve kişilik yapıları itibariyle her birinde farklı anlamlara geldiğine dikkat çeken Psikolog Fatmanur Çetin, “Kimi çocukta okula karşı en baştan bir korku görülürken kimisinde ise heyecanla gidip sonrasında kaçınma davranışları gözlenmektedir. Böyle durumlarda veli ve okulun iş birliği içinde süreci yönetmesi oldukça önemlidir. Sınıf öğretmenleri ve okulun rehberlik birimiyle iletişimde kalmak çocuklar için daha yumuşak bir geçiş olacaktır. Dış dünyaya yeni açılan bir çocuğun ilk günler ağlaması ya da korkması gayet normaldir. Bu durum gündelik yaşamı ve etkileyecek şekilde devam edebilir. Çocukların aileden uzak kalmak istememelerinin en büyük nedenlerinden birisi ise ‘ayrılık kaygısıdır.’ Ancak dikkat edilmesi gerekilen hususlardan birisi ayrılık kaygısı ile okul anksiyetesinin karıştırılmamasıdır. Çocuklar anne babadan kopma kısmında çok iç içe bir ilişki içindeyseler bu okula geçişlerini zorlaştıran bir faktör olacaktır. Bağlı değil, bağımlı bir ilişki sürdürüldüğü anlamına gelir. Unutmayınız ki çocuklarınızla bağımlı değil, bağlı olmanız gerek. Çocuğun okul karşısındaki tepkilerine karşılık ebeveynlerin sakinliklerini korumaları ve kaygılarını çocuğa yansıtmamaları gerekmektedir” dedi.
ÇOCUKLARINIZA KARŞI KAYGILI BİR İMAJ ÇİZMEYİN
“Kaygılı bir imaj çizmek, okula karşı çocuğu dirençli ve daha kaygılı bir duruma sevk edecektir” uyarısında bulunan Çetin, şunları kaydetti: “İlkokul dönemi öğrencilerinin gelişim düzeyleri gereği derse yönelik başarı ya da başarısızlık olan çocuklarınıza karşı mükemmeliyetçi yaklaşım ve yüksek beklenti yine kaygı ve adaptasyonda sorunlara yol açacaktır. Yalnızca eğitim hayatı boyunca değil, yaşam boyunca ‘şartlı sevgiyi’ yerine ‘rağmenli sevgiyi’ verdiğinizi hissettirin. Başarı ve başarısızlıklarına rağmen seni seviyorum demekten çekinmeyin. Değinilmesi gerekilen bir diğer nokta ise çekirdek ve geniş ailede yaşanılan gerginliklerin çocuğa yansıtılmamasıdır. Gerginlik ve kaos olduğunu hisseden çocuk okula gittiği zaman aklı evde kalacaktır. Bu da okula uyumunu ve derslere yönelik dikkatini etkileyecek önemli bir husustur.”
HER ÇOCUK GELECEĞİMİZİN MİMARIDIR
Psikolog Fatmanur Çetin, okula başlayan çocukların kaygı sürecinin azaltılması için şu önemli tavsiyelerde bulundu; “Çocuklara muhakkak detaylı bilgi verilmeli ve merak dolu sorularına sabırla ve içtenlikle cevap verilmelidir. Öğrenci rolüyle çıkacağı bu yolculukta yolun bütün haritasını bilmesi süreç içerisinde yön tabelalarını okumasında yardımcı olacaktır. Sevgili velilere naçizane son tavsiyemiz ise okul öncesi eğitimindeki yeterliliklerini dört gözle incelemeleridir. Okul olgunluğu gözlemlenmeyen çocuklarda ilkokul için acele edilmeden eksiklikleri tamamlanmalıdır. İlkokul sürecinde eğitimi devam eden çocuklar içinde öğrencinin okuldaki akademik düzeyi gözlemlenmeli fark edilen, olası bir öğrenme güçlüğü durumunda çocuk ve ergen ruh sağlığı birimiyle irtibata geçmekten çekinilmemelidir. Unutmayınız ki; her çocuk geleceğin mimarıdır; doğru yönlendirmeler ve doğru eğitimle dünyayı daha iyi bir yer haline getireceklerdir.”
Kaynak:İBRAHİM BÜYÜKEKEN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.