Çocuğunuzu ishale karşı koruyun

İshale karşı tedbirlerin alınması halinde bu ölümlerin önlenebileceğine vurgu yapan Hızır Yılmaz, şöyle devam etti: “İshal vücuttan fazla miktarda su ve mineral kaybına yol açmaktadır. Kusmayla birlikte seyrediyorsa ağızdan alınan sıvılar geri kusulduğundan kaybedilenlerin telafisi zora girmektedir. Bu vücudun su-mineral ve asit dengesini bozarak halsizlikten şok ve komaya kadar derinleşebilen problemlere neden olmaktadır. Bazı vakalarda su kaybı o kadar hızlı olabilmektedir ki barsak içine biriken sıvı daha ishal olarak dışarıya çıkamadan bebeği şoka sokabilmektedir. Bazı bakterilerin neden olduğu ishallerde ise septisemi, ve septik şok hayati tehdit edebilen bir diğer problem olarak karşımıza çıkabilmektedir. İnvazif mikroplarla gelişen dizanteriform ishal kan kaybına neden olabilir. Toksi-enfeksiyöz mikroplardan kaynaklanan ishallere havale eşlik edebilmektedir. Ayrıca ishal yüksek ateşle seyrediyorsa havale gelişmesi muhtemeldir. Bebek küçüldükçe ishalin komplikasyonla seyretme ihtimali artmaktadır. Özellikle süt çocuğu döneminde ishale daha çok önem verilmesi yerinde olacaktır.”
İSHALDEN KORUNMA ALTIN KURAL TEMİZLİK
Çocuk sağlığı ve toplum sağlığı bakımından ishalin tedavisinden önce ishalden korunmanın önem arz ettiğine dikkat çeken Hızır Yılmaz, “Korunmada ilk ve vazgeçilemez altın kural temizliktir. Çevre temizliği, sağlıklı kanalizasyon sistemi, içme ve şebeke sularının yeterli ve düzenli klorlanması genel tedbirlerdir. Aile içinde ise beden temizliği ve temizlik eğitimi yanında gıdaların hijyenik hazırlanması önemlidir. Her türlü enfeksiyondan korunmada el temizliği ve el yıkama hijyenin altın kuralı olarak kabul edilmektedir.  Gıdaların üretimden satışına kadar hijyen kurallarına uyulması sağlıklı yaşamın en temel şartlarındandır. Yemeye hazırlık aşamasında da iyi yıkama ve pişirme ve uygun saklanma gereklidir. Yıkamayla tam temizlemenin olmadığı sebzelerin sirkeli suda yatırılması faydalı olmaktadır. Tatlı su çeşmeleri dahil içme suyunun 15 dk. kaynatılıp soğutulduktan sonra içilmesi çok önemlidir. Ayrıca kullanılan bardak ve kapların temizliği önemlidir.  El değmeden otomatik doldurulan ve mikrobiyolojik tetkikleri yapılan şişe ve damacana sularının kaynatılmasına gerek yoktur” dedi. İshalli çocuğa her şeyden önce kaybettiği su ve minerallerin vakit geçirmeden yerine koyulması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti: “Yani ishalli çocuğumuza; bol su, alabileceği hazmı kolay sıvı gıdalarla beraber tuz da vermemiz gerekmektedir. Beslenmeye erken başlamalı,  bulantısını artırmamak için az miktarlarda fakat sık aralıklarla besleme yapılmalıdır. İshalli çocuk için, yoğurt ve ayran (tuz katılarak), meyve suları, muz, patates püresi, pirinç lapası gibi hafif, sulu ve hazmı kolay barsağı yormayan gıdalar tercih edilmelidir. Yoğurt ve anne sütü barsak florasını dengeleyici probiyotikler içermesi bakımından ideal ishal gıdalarıdır.  Anne sütüne ısrarla devam edilmeli fakat ishalliyken inek sütü verilmemelidir.  Yağlı, kızartma türü, abur – cubur,  ağır, hazmı zor gıdalardan uzak durulmalıdır.”