Çocuğunuz ekran tutsağı olmasın!

Çocuğunuz ekran tutsağı olmasın!

İnternet kullanımı, özellikle çocuk grubunda her geçen gün artıyor. Çocuklardaki internet bağımlılığı, gelecek açısından endişe veriyor.

Türkiye'de 7'den 77'ye her kesimde internet kullanım oranı arttı. Yine televizyon ve bilgisayar başında geçirilen vakitteki artış da dikkatlerden kaçmadı. İnsanların gerçek hayattan bağını kopararak, hayatı internet ve sosyal medya mecralarından ibaret görmesi de bazı sorunları beraberinde getirdi. Vaktinin büyük kısmını telefon ve bilgisayar başında internet kullanarak ve internet üzerinden oyun oynayarak geçiren çocuklarımızın önemli bir kısmı ise açık hedef haline geliyor. İletişim uzmanları çocuklarının ve kendilerinin zarar görmemesi adına anne ve babalara bu konuda çeşitli uyarılarda bulunuyor. İletişim Uzmanları, internet kullanımının bugün için kaçışı olmayan bir mecra haline dönüştüğünü söyleyerek, “Burada önemli olan internet kullanımını belli kural dahilinde sağlayabilmektir” dedi.

KURALLARA GÖRE SINIRLANDIRMAYA GİDİLMELİ

Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bünyamin Ayhan, toplumdaki zorbalığın, sanal aleme kaydığını söyledi. Çeşitli problemlerin günümüzde artık sosyal medyaya da yansıdığını aktaran Ayhan, özellikle çocuklarda internet kullanımında otokontrol sisteminin geçerli olmadığının altını çizdi. Çocukların bu anlamda kırma, incitme ve tahribat kavramlarını ötelediğini dile getiren Ayhan, “Mesela ergenlerde sınıf ortamında olan ve yaşananlar, sanal ortama da giriyor. Tasvip edilmeyen durumlarda çocukların okul veya mahalle değiştirme zorunluluğu bile ortaya çıkıyor. Anne ve babalara bu anlamda çok büyük sorumluluklar düşüyor. Ebeveynlerin çocuklarını uyarmaları gerekir. Yine anne ve babaların sıkıntılı bir durumda paydaşlarını da bilgilendirmesi lazım. Artık ekrandan kaçış konusu mümkün değil. Oyun kültürümüz de doğru olmadığı için ekran eskiye nazaran bugün daha masum görünüyor. Oysa sanılanın aksine ekranların hiçbir masumiyeti yok. Çocuklarda internet, bilgisayar, telefon ve televizyon kullanımını yasaklayamayacağımıza göre o zaman onlara bir sınırlandırma getirmemiz gerekir. Bu sınırlandırmaları da belirli kurallara göre yapmamız gerekir. Çünkü serbest bırakılan her şey belli bir süre sonra karşımıza problem olarak çıkacaktır” şeklinde konuştu.

BAĞIMLILIĞIN ÖNÜNE GEÇMEK AİLEYE DÜŞÜYOR

Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Uğur Çağlak ise şunları kaydetti: “Özellikle 2000’ li yıllardan sonra internetin toplumsal hayatın içerisine çok daha fazla girmesi ile birlikte internetin çok farklı toplumsal görünümleri ortaya çıktı. Bu görünümlerden biri de internet bağımlılığı oldu. Daha çok oyun bağımlılığı ve sosyal medya bağımlılığı ile ortaya çıkan durum yaş, cinsiyet, gelir durumu gibi pek çok toplumsal değişkeni aşıp, toplumun pek çok kesiminde daha fazla görünür oldu. Çocuklar da bu durumdan nasibini aldı. Küçük yaşlardan itibaren telefon, tablet bilgisayar gibi mobil iletişim araçlarıyla irtibatı olan çocuklar, bu yeni mecra ile çok daha fazla iletişime geçer hale geldi. Sürekli yeni iletilere maruz kalan çocuklar heyacanı, eğlenmeyi, üzüntüyü, rekabeti bu alanda yaşıyor. Bu mecraların öne sunduğu sınırsız özgürlük hissi ile insanlar pek çok alanda iletiye maruz kalmakla birlikte, bu özgürlük hissi ile paylaşımda bulunma ihtiyacı hissediyor. Günümüzde bu iletişim araçlarından uzak kalmak mümkün görünmüyor. Ancak bağımlı olma durumunun önüne geçebilmek için hem ebeveynlere hem kişilerin kendisine bazı görevler düşüyor. Aileler çocuklarını bu alanda çok serbest bırakmamalıdır. Özellikle filtreleme araçları kullanarak meşru olmayan içeriklere çocukların maruz kalması engellenebilir. İnternet kullanım saatleri ve süreleri sınırlandırılabilmedir. Aile, çocuklar ile daha fazla işlevsel vakit geçirebilmelidir. Eğlenmenin, hoşça vakit geçirmenin iletişim araçları dışında da gerçekleşebileceği uygun alanlar oluşturulmalıdır. Çocukların akranları ile vakit geçirebileceği, sosyalleşebileceği alanlarda bulunması sağlanmalıdır. Çocuklar spor, sanat veya ekran alanı dışında da ilgilenebileceği, çocukların kendi yetenekleri dahilinde vakit geçirebileceği başka alanları bulunmalı ve yönlendirilmelidir.”

EMRE ÖZGÜL

4-2-090.jpg

4-3-002.jpeg

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.