Chp’li İnce: Analar Ne Evlatlar Doğurmuştur, Merak Etmeyin

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Ankara Büyükşehir Belediyesi aday adaylığı ile ilgili, "Kamuoyu yoklamaları, anketler yapılıyor. Kimlerin ismi öne çıkarsa, yani analar ne evlatlar doğurmuştur, merak etmeyin. Bir çıksınlar meydana, isimleri görelim, örgüt kimi istiyorsa, anketler kimi gösteriyorsa, genel eğilim neyse bu kimse onun arkasına düşmeliyiz." dedi.

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yüklenen İnce, “Bize göre diktatörleşme paketi, Başbakan’a göre demokratikleşme paketini 12.00’da açıklıyor. Yedi saat sonra yardımcısı açıklama yapıyor, ‘pakete destek yüzde 75’lerde’ diyor. Dünyada bir ilk. 7 saat içinde desteği yüzde 75’lerde olduğunu söylüyor. Başbakan dün yüzde 60’larda diyorsa, diğer bir mantık ile pakete destek azalıyor.” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın, ‘Türküm dediler, Türkiye’nin itibarını yerlerde sürüklediler. Çalışkanım dediler, yıllarca yan gelip yattılar. Doğruyum dediler Türkiye’yi yolsuzluklara mahkum ettiler.’ şeklindeki sözlerini hatırlatan İnce, “Diyelim ki dedikleri doğru… Bunlar doğru diye biz Türklüğümüzden vaz mı geçeceğiz? Ben Başbakan’a şunu söylüyorum o zaman: Müslümanız dediler, Haçlı seferlerine destek verdiler. Müslümanız dediler yolsuzlukların alasını yaptılar. Müslümanız dediler, camide içki içildi yalanını söylediler. Müslümanız dediler, Başbakan’ın doğduğu yaşadığı şehirleri kutsal ilan ettiler… Peki bunlar böyle yaptı diye biz Müslümanlığımızdan vaz mı geçeceğiz?” diye sordu.

"SAVAŞ KOŞULLARINDAKİ EKMEK KARNESİNİ GÖSTERECEĞİNE, 2013 YILINDA DOĞALGAZ KARNESİNİ GÖSTER"

Başbakan Erdoğan’ın sürekli karne ile ekmek dönemini gündeme getirdiğini aktaran İnce, "Başbakan karne ile ekmeği tartışıyor ya, Ankara’da da karne ile gaz var. Doğalgaz karne ile. Ankara’da bu sabah 7’de termometreler eksi 6’yı gösteriyordu. Böyle bir günde ön ödemeli sayaç sahipleri 135 liradan fazla gaz alamıyor. Karne ile gaz. 70 sene önce, İsmet Paşa’nın o savaş koşullarında ekmek karnesini göstereceğine, 2013 yılında doğalgaz karnesini göster. Kime, hangi stokçuya para kazandırıyorsunuz? Yoksa Türkiye’de 1940’ların savaş koşulları var da biz mi farkında değiliz." dedi.

"PEKİ OĞLUNU NEDEN ABD’DE OKUTTUN?"

İnce şöyle devam etti: "Dün Başbakan, kızlarının ABD’de okuduğunu, mağdur olduğunu söylüyor. Buradan mağduriyet çıkmaz, ayrıcalık çıkar. Başbakan’a iki sorum olacak. Kızlarını Türkiye’de türban yasaktı, üniversitede okutamadın. Peki oğlunu neden ABD’de okuttun. Oğlun da mı türban takıyor? Peki, kızının mağdur olduğunu söylüyorsun. Peki kızın kaç puan aldı, hangi üniversiteyi kazandı, ODTÜ’yü, Boğaziçi’ni kazandı da okuyamadı mı, yoksa kazanamadı mı? Bunların açıklanması lazım. Başbakan seçim meydanlarında, siyaset sahnesinde çocuklarının mağduriyetini anlattığı için biz de bunları taşımaya mecburuz, yoksa hiç içim elvermiyor bu açıklamayı yapmaya."

Başbakan Erdoğan’ın, ‘Osmanlı’nın dış borçlarının son taksidini Menderes ödedi.’ şeklindeki açıklamalarını da eleştiren İnce, "Son taksidi ödeyene teşekkür ediyorsun da, 27 sene ödeyene niye teşekkür etmiyorsun?" ifadesini kullandı.

"NASIL OLMUŞ DA METRİS’DE DARBE ÖNCESİ BİR GÜN KALMIŞ?"

Başbakan Erdoğan’ın tarih konusunda cahil olduğunu ileri süren İnce, "Dün yine tarih ile ilgili bir hata var. Metris’te bir günlük uzun bir tutukluluk süresi var. Mahpusluk günleri var. Metris cezaevinde tam bir gün kalmış. Her taraf su içindeymiş. Beş yıldır insanlar Silivri’de inim inim inliyor, bir günlük hapishane maceralarını dinliyoruz medyadan. Metris cezaevindeymiş. Metris cezaevi ile ilgili Adalet Bakanlığı’nın internet sitesine bakmanızı tavsiye ederim. Diyor ki kuruluş tarihi, açılış tarihi 17 Nisan 1981. Başbakan 1980 öncesinde, darbe öncesinde uzun tutukluluk süresi, bir günlük uzun tutukluluk süresi, mapushane günleri, oradan belki de bir roman yazacaktır. Nasıl olmuş da Metris’de bir gün dahi kalmış onu anlayabilmiş değilim. Başbakan’ın tarih saplantılarına örneklerimiz devam edecek." şeklinde konuştu.

"HÜSNÜ TUNA’DAN ÖZÜR DİLEYECEK MİSİNİZ?"

Kamuda başörtüsü ile ilgili ise İnce, “AKP, Hüsnü Tuna’dan özür dileyecek mi? Tuna, 2008’de ‘kamuda başörtüsünü serbest bırakacağız’ dedi. Başbakan, bizim adımıza kimse konuşamaz, böyle bir niyetimiz yok, dedi. Adamı perişan ettiler, disipline verdiler. Niyeti erken söylediği için. 2008’de bunu söylediğinde ceza aldı Hüsnü Tuna. Bugün kendileri konuşuyor. Ondan helallik alacaklar mı? Kusura bakma biz yalancıyız, toplumu kandırıyoruz, bizim derdimiz üniversite falan değil, 5 yaşındaki çocukların kafasına da türbanı takmak diyecekler mi, merak ediyorum.” dedi.

"ANKARA’DAN BUNLARI GÖNDERMEMİZ LAZIM"

İnce, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı aday adayı olacağı yönünde çıkan haberlerin hatırlatılması üzerine İnce, “Ben görev adamıyım. Hiçbir görevden kaçmam. Ama şunun da bilinmesini isterim. Ankara’dan bunları göndermemiz lazım. Bu kiminle oluyorsa. Partinin yetkili organları var, araştırır. Anketleri var, kamuoyu yoklaması var, örgütü var. Benimli oluyorsa benimle, başkası ile oluyorsa başkası ile… Bunları buradan göndermemiz lazım. Ama benim böyle bir talep ile ortaya çıkmışlığım yok. Bunun altını tekrar çiziyorum. Bu kiminle olacaksa? Sizinle olacaksa sizin arkanıza düşeriz, benimle olacaksa benim arkama düşülmeli.” cevabını verdi.

"ANALAR NE EVLATLAR DOĞURMUŞTUR"

Bir gazetecinin "Aday adaylığı için şahsen bir düşünceniz var mı?" şeklindeki sözleri üzerine İnce, "Bu tür büyük kentlere, ben aday olacağım demekle aday olunmaz. Büyük bir kent burası. Türkiye’de yaşayan her 15 kişiden birisi Ankara’da yaşıyor. Türkiye’de yaşayan her beş kişiden birisi İstanbul’da yaşıyor. Böyle kentlere ben adayım denmez. Partinin çalışmaları var. Kamuoyu yoklamaları, anketler yapılıyor. Kimlerin ismi öne çıkarsa, yani analar ne evlatlar doğurmuştur, merak etmeyin. Bir çıksınlar meydana, isimleri görelim, kimin ne oluyorsa, kimi görüyorsa, örgüt kimi istiyorsa, anketler kimi gösteriyorsa, genel eğilim neyse bu kimse onun arkasına düşmeliyiz diyorum." şeklinde konuştu.

"O ZAMAN SERT KONUŞMA YAPMA İHTİMALİ OLANLARIN GENEL KURUL’A SOKULMAMASI LAZIM"

Başka bir gazetecinin, "Polisin yetkilerini artıran niyet gözaltısı ile ilgili değerlendirmeniz nedir?" sorusu üzerine İnce, "Potansiyel suçlusun, savcının talebi olmadan, hakimin kararı olmadan polis seni 24 saat gözaltında tutabilecek. O zaman bu kanunun değişikliği yetmez. Meclis İç Tüzüğü de değişmeli. Mesela desinler ki, Muharrem İnce, sen potansiyel bir sert konuşma yapabilirsin. Potansiyel sert konuşma yapma ihtimali olanların Genel Kurul’a sokulmaması lazım densin. Vatandaşa bu yapılıyorsa yakında milletvekillerine de bu yapılacaktır. Bu faşist devlet anlayışıdır." diye konuştu.


CİHAN