Cemal Uşşak: Akil İnsanlar Toplantısına Davet Edilmedim

Cemal Uşşak: Akil İnsanlar Toplantısına Davet Edilmedim

Akil İnsanlar Heyeti üyesi Cemal Uşşak, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun önceki gün yaptığı toplantıya davet edilmediğini söyledi. Heyet üyesi olarak listede isminin bulunduğunu belirten Uşşak, bazı gazetelerde çıkan ‘istifa ettiği’...

Akil İnsanlar Heyeti üyesi Cemal Uşşak, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun önceki gün yaptığı toplantıya davet edilmediğini söyledi. Heyet üyesi olarak listede isminin bulunduğunu belirten Uşşak, bazı gazetelerde çıkan ‘istifa ettiği’ yönündeki haberlerin de yalan olduğunu kaydetti. Aynı zamanda Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Mütevelli Heyeti üyesi de olan Cemal Uşşak, her iki tarafın bir birlerini suçlamasından dolayı akil insanların sürece katkısının olamayacağını ifade etti.

Cemal Uşşak, Cihan Haber Ajansı’na Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Akil İnsanlar Heyeti ile yaptığı toplantıyı değerlendirdi. Geçen yıl Temmuz ayında yapılan akil insanlar toplantısına katıldığını ve orada görüşlerini Erdoğan'a aktardığını ifade eden Uşşak, heyetten istifa ettiği yönündeki haberlere tepki gösterdi. Uşak, “Ben akil insanlar listesinde olduğum halde davet almadım. Böyle olduğu halde basına bir haber uçurulmuş, kim uçurmuş onu da bilmiyorum, ‘istifa etti’ diye. İşte bazı isimler istifa etti diye ki onların istifa edip etmediklerini bilmiyorum. Kürşat Bumin, Murat Belge, Deniz Ülke Arıboğan filan. Katılmayan 11 kişi. Böyle bir istifa teşebbüsüm de olmadı, davet de almadım.” dedi. Bazı gazetelerde konuyla ilgili aslı olmayan haberler yapıldığını hatırlatan Uşak, “Ben sağlık şartlarım itibariyle üzerinde duramadım, bu yalan haberlerin kaynağı nedir? Yeni Şafak’ta, Star’da, bazı gazetelerde çıkan yalan haber, benim istifa ettiğime dair. Son toplantıya davet edilmedim, istifa da etmedim işin özü budur." şeklinde konuştu.

Akil İnsanlar Heyeti çalışmalarının çözüm sürecinde fazla etkili olamayacağını, çünkü tarafların karşılıklı olarak adım atmadığını belirten Uşşak, “Akil insanlar toplantısıyla ilgili olarak aradan neredeyse 1 yıl geçti. Heyetinin çözüm sürecinde etkili olabileceğini düşünmüyorum. Çünkü konunun tarafları beklenen adımları atmıyor, atmadığı gibi her iki taraf da karşı tarafı suçluyor. Söz gelimi Kürt tarafı hükümetin yasal adımlar atmasını bekliyor. Kürt vatandaşlarımızın temel hakları ile ilgili 1,5 yıldan beri hükümetin bu konuda en küçük bir adımı olmadı. İkincisi ise iktidar, örgütün Türkiye’deki elemanlarının silah bırakarak Türkiye’yi terk etmesini istiyor. Bu da gerçekleşmedi." diye konuştu.

Uşşak, şu ifadeleri kullandı: "Biz Sayın Erdoğan ile yaptığımız son toplantıda Başbakan kendisi söyledi. Çözüm süreci denen sürece -öyle söyleyeyim çünkü çözüm sürecinin parametreleri ortada yok- Biz bunu gayrı resmi olarak Kürt tarafından ya da iktidara yakın insanlardan duyuyoruz. Çözüm sürecinde şunlar var diye ama deklare edilmiş bir plan söz konusu değil. Bu sürece bir ad vermek gerekirse bu olsa olsa 'çatışmasızlık süreci' olur. Bu da defalarca ihlal edilmiş bir çatışmasızlık süreci. Sayın Başbakan sözünü ettiğim son toplantıda 18 tane vaka nakletti. Geçtiğimiz yıl Temmuz ayı itibariyle. Filan yerde şantiye yakıldı, karakola saldırdılar, filan yerde askerimiz şehit oldu… Geçen temmuz ayından bu yana 18 vaka defalarca katlandı. Ama insaf namına şunu söylemek lazım; geçtiğimiz yıllara kıyasla çatışma asgari seviyede ama bu döneme çözüm süreci değil, çünkü çözümün parametrelerini bilmiyoruz. Ben bilmediğim gibi, kamuoyu bilmediği gibi… Benim bildiğim 14 defa İmralı’ya gitmiş olan Pervin Buldan diyor ki, ‘Devlet ile Öcalan arasındaki mutabakat ve görüşmelerin muhtevasını biz bilmiyoruz’ Yani muhtemelen devletin görevlilerinin direk yaptığı görüşmelerde konuşuluyor, ama bunlar kamuoyuna açıklanmıyor. Haliyle bir çözümden söz ettiğiniz zaman çözümün şartları olur, bir planı olur, parametreleri olur. Bunları henüz göremiyoruz. Ama söylenenler şunlar; örgütün silah bırakması, dağda terör eylemlerine karışmamış olan örgüt elemanlarının yasal düzenleme ile Türkiye’ye dönüş yolunun açılması gibi şeyler. Kürt tarafı bunu söylüyor, bize bu sözler verildi diyor ama bu noktada en küçük bir adım.. Haliyle tarafların adım atmadığı bir süreçte akil insanların bir şey yapabileceklerini zannetmiyorum.”

“TÜRKİYE’NİN ROJAVA’YA BAKIŞI DEĞİŞMEDEN ÇÖZÜM SÜRECİNİ SÜRDÜRMEK HAYAL”

Yöntem konusunda daha önce yaptığı açıklamayı hatırlatan Uşşak, “Ben Sayın Başbakan ile ilk toplantımızda söylediğim gibi bizim olsa olsa yapabileceğimiz iktidarın kanı durdurmak için yapmış olduğu teşebbüsün, yöntemin doğruluğunu kamuoyuna anlatmaktır. Ben şahsen bunu yapacağım dedim ve 2,5 ay boyunca da yaptım. Bunun özü nedir? Kanı durdurmak için gerekirse Fethullah Gülen Hocaefendi’nin dediği gibi bir açıklamasında örgütle de görüşülür, Kandil’le de görüşülür, örgütün başı ile de görüşülür. Yani yöntemden kast ettiğim de bu. Devlet illegal örgütle görüşmez değil, kanı durdurmak için uygun şekilde görüşür. Ben sadece bu metodu, yöntemi desteklediğimi söyledim. Kanın durdurulmasın katkıda bulunur umuduyla. O düşünceyle zaten akil insanlar heyetinde görev yapmayı geçtiğimiz yıl itibariyle kabul etmiş oldum.” dedi.

Sürecin başarısının şartlarını değerlendiren Uşşak, “Türkiye’nin Rojava’ya olan , Rojava’daki oluşuma olan tavrı bugün itibariyle Kürtlerin beklentisi ile genel olarak çelişiyor. Biraz önce Sayın Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nu dinledim. Hala Rojava’daki Kürtlere diyor ki ‘Özgür Suriye Ordusu ile işbirliğine gidin, Esed’e tavır alın.’ Halbuki bölgeye gidip gelen dostlarımdan edindiğim bilgi şudur; Rojava’daki oluşumu, Özgür Suriye Ordusu denen ordu kabullenmediği için, orada bir özerk yapı var. Kanton yapılanması var. Dünya âlem biliyor ki Öcalan’ın tavsiyeleridir, Öcalan’ın yazıp çizdiği ve söyledikleridir. Yani bir nevi Öcalan’ın fikirlerini uygulama alanıdır. Türkiye bir taraftan Rojava’ya tırnak içinde tavır alacak, öbür taraftan da Türkiye’de çözüm isteyecek. Bu ikisi bir arada mümkün değil. Yani Kürtlerin beklentileri istikametinde Türkiye, Rojava’ya olan tavrını değiştirmediği müddetçe Kürt sonuna çözümün de ben hayal olduğunu, yapılan işlerin de akil insanlar toplantısı da dâhil olmak üzere diğer işlerin bir zevahiri kurtarmaktan ibaret olduğunu düşünüyorum.” ifadesini kullandı.

Akil İnsanlar Heyeti’nin Başbakan Davutoğlu ile yaptığı son toplantıyı da değerlendiren Uşşak, “Gördüğüm kadarıyla katılanlar tatmin olmuşlar, yani hükümetin bu meseleyi hakikaten çözmek istediğine dair, Başbakan’ın ne türden beyanları oldu bilmiyorum. Doğu Ergil ve Celalettin Can’ın açıklamalarını dinledim. Açıklamaların özeti şu: Hükümeti kararlı ve samimi gördük, verimli bir toplantı oldu diyorlar. Ama toplantı ne kadar önemli olursa olsun Türkiye’nin Rojava’ya olan tavrı Kürtlerin beklentileri istikametinde olmadığı sürece Türkiye’de çözüm hayaldir.” şeklinde konuştu.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.